Konuyla ilgili bilgiler veren Op. Dr. Orhan YAĞMURKAYA, görülme oranı gittikçe artan ve vücuttaki tüm sistemleri olumsuz etkileyen diyabet hastalığının tedavisinde diyet, egzersiz ve ilaçlarla müdahalenin öncelik taşıdığını ancak buna rağmen şekeri kontrol altına almakta zorlanılan veya insülin kullanmak istemeyen hastalarda şeker ameliyatının etkili bir çözüm alternatifi olduğunu belirtti.
Diyabet (şeker) ameliyatının laparoskopik yani kapalı yöntem ile yapıldığını dile getiren YAĞMURKAYA ameliyat süreci ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Kapalı yöntemle gerçekleştirilen diyabetik cerrahi tekniğinde üç yoldan hastanın şekeri kontrol altına alınmaktadır. ilk aşama hastadaki aşırı iştahı ve aldığı besin miktarını kısıtlamak için obezite ameliyatında da uyguladığımız tüp mide (sleeve gastrektomi) uygulamasıdır. Aynı seansta hastanın ince barsaklarının orta kısmını mideye bağlayarak hem sindirilmemiş gıdaların barsağa geçmesi ile vücutta bulunan doğal insülin salgılanması arttırılır hem de sindirim sağlayan barsak kısmı azaltıldığı içinde hastanın şekerinin yükselmesi baskılanmaktadır. Çok su içme, çok yemek yeme, çok idrar yapma, görme bozukluğu, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, sık enfeksiyon geçirme, kaşıntı ve yaraların geç iyileşmesi tip 2 diyabetin en belirgin şikayetleri olup yapılan ameliyat ile hastalar hem insilüne bağımlı yaşamaktan kurtulmakta hem de şeker hastalığının vücuda verdiği zarar engellenmektedir. Türkiye 'de giderek artan ve popüler hale gelen şeker ameliyatını Özel Adatıp Hastanesi olarak hastalarımızın şekersiz bir hayat yaşamaları adına, kolayca ve güvenli bir şekilde, genel cerrahi, endokrin, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, iç hastalıkları, diyetisyen ve ameliyat esnasında bize en büyük desteği veren anestezi ekibimizle birlikte gerçekleştirmekteyiz. Hastalarımızın ameliyat sonrasında da beslenme ve şeker takiplerini yapmaktayız.
Diyabet ameliyatlarındaki başarı oranlarına da değinen Op. Dr. Orhan YAĞMURKAYA, “Uyguladığımız ameliyat ile hastalarımızın insülin kullanmaktan kurtularak, kiloya bağlı tansiyon, kolesterol, eklem ve akciğer rahatsızlıklarında da belirgin iyileşme ve ilaç kullanımında azalmalar gerçekleşmiştir.” dedi.
