Hendek hakkında her bilgiye sahip olduğunu, Hendek’in bütün sorunlarını ele alarak halka en iyi şekilde hizmet edeceğini ifade eden Turgut Babaoğlu, Hendek’teki Trafik sorunu için büyük projesi olduğunu söyledi.

Büyük Birlik Partisi Hendek Belediye Başkan adayı Turgut Babaoğlu, Hendek’in ‘Bizim Turgut’u’ olduğunu, aday sürecinin nasıl geliştiğini, hedeflerini, projelerini BİZİM SAKARYA Gazetesi’ne anlattı. Genel Müdürümüz Özgür Arık ve Yayın Yönetmenimiz Tuncer Kalaycı VE Hendek Temsilcimiz Orhan Topçu’nun da katıldığı sohbette Hendek ilçesi için planlarını anlattı.

Söyleşi: İrem KARABACAK

TURGUT BABAOĞLU KİMDİR?

1971 Hendek doğumluyum. İlk ve ortaokulu Hendek’te okudum. Liseyi Adapazarı’nda tamamladım. Liseden sonra üniversite hazırlık dönemlerimiz oldu. Spor akademisini kazandım gidemedim. Açıköğretim’den Çalışma Ekonomisi ve endüstri bölümünü hala okumaktayım. Hala öğrenciyiz. Okumanın yaşı yok. Sonrasında okurken çalışma hayatımız çok oldu. Her yaz döneminde tezgahtarlıktan tutun oto tamir çırakçılığına kadar çok değişik iş kollarında çalıştım. Fabrikada işçi de olduk. Fabrikada memur olduk, amir, şef olduk. En son çok şükür ki mevlam bize büyük bir fabrikada yönetici olmayı da nasip etti. Sabancı grubunda yaklaşık 12 sene çalıştım. Düzce’de bir firmada 5 yıl insan kaynakları ve idari işler müdürlüğü yaptım. 2014 yılına kadar yani aday olana kadar. Bu süre zarfında ilçe başkanlığı yaptım. Aday olana kadar böyle bir hayat geçti. Evli, 2 çocuk babasıyım. 16 ve 8 yaşlarında iki kızım var. Güzel bir hayatımız vardı, ta ki siyasete girene kadar. Ondan sonra aile hayatımız sekteye uğradı. Hendek’te 80’li yıllar sonrası ülkü ocaklarının ilk açıldığı dönemler bizden bir jenerasyon öncesi var. Lise 1. Sınıfa başladığımızda ülkü ocakları yeni çıkmaya başladı. Siyasete o dönemde başladık farkında olmadan. Ülkü ocaklarında hiç yönetici olmadım. Ama hep nefer olduk sahada çalıştık. Sonrasında sene 1994 yılında Nuri Şafak abimiz ilçe başkanı olduğunda da ilçe yönetim kurulu üyesiydim. 23 yaşında ilk kez siyaset olarak orada başladım.  Bir dönem orada yaptık.  2009 seçimlerine kadar Ahmet Mercan aday, orada meclis üyesi adaylığını beni de yazdılar. 9. Sırada olduğunu sonradan öğrendim. Fark etmedi bizim için. Yine bütün tekbik ekipte de saha ekibinde de çalışmalarda bulunduk. 2009’dan sonrada ilçe yönetimini bize verdiler. İlçe teşkıilatı sizin dendi. Biz ilçe yönetimini Levent Bülbül ve ben kurduk. Teşkilatı yeniden yapılandırdık. 2012’de Levent Bülbül’ü il başkanı olarak atadılar.  Ben ilçe başkanı oldum. 2014 yılından sonra iş hayatını kestik, aday olduk. Malum ondan sonrasını siz de biliyorsunuz. 1989-1994 yılında şimdiki kayınpederim belediye başkanıydı.

ADAY OLMA SÜRECİ NASIL GELİŞTİ?

Bizim aday olacağımız 1 Nisan 2014 yılında belli oldu. Kaybettiğimin ertesi günü arkadaşlara tüm Hendek halkına teşekkür ziyareti yaptığımızda, bir sonraki seçim için aday olduğumuzu, çalışacağımızı, mücadele edeceğimizi duyurduk. O günden bugüne adaylığımızı bilmeyen yok. Tabi Hendek ve Sakarya’da da aslında AK Parti teşkilatlarında, MHP teşkilatlarında adaylığımıza kesin gözüyle bakarken ittifak söz konusu oldu. İttifak adayı olarak da herkes kesin gözüyle bakıyordu. Turgut Babaoğlu kendi rüştünü ispat etmiş. Mevcut aday profili içerisinde en güçlü, ittifaka en faydalı aday olarak bizi  görüyorlardı. Ama buradaki sorun bana göre benim üzerimden değil ama  ittifakkın çerçevesi çizilirken yanlış yaptılar. İttifakın formülünü bence yerelde çok yanlış uyguladılar. Buna en iyi örnek Sakarya. Turgut Babaoğlu üzerinden gidersek belki hata yaparız. Genel anlamda bir eleştiri yapabilirim. Sakarya’da üçüncü bir partinin hiçbir yeri kazanma ihtimali olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla aradan AK Parti’yi ya da MHP’yi çekerek üçüncü bir partiye imkan sağlamış oluyorsunuz. Bunu bana göre Taraklı’da göreceğiz. Taraklı’da MHP adayının kazanma ihtimalini sıfır görüyorum. Orada bana göre Saadet Partisi kazanacak. Hendek’te eğer ben aday olmasaydım, Millet İttifakının adayı belki de çok büyük ihtimal kazanabilirdi. Belki de en azından zorlardı. Sakarya’nın diğer yerlerine bakıyorsunuz. MHP Teşkilatı  adaylarını çektiniz. Meclis üyelerini çektiniz. İlçe teşkilatlarını çektiniz. Ortalık şu an bomboş. Bana göre doğrusu, Sakarya ilçelerinde MHP ve AK Parti’yi düzeyli ve seviyeli bir şekilde yarıştırmak gerekiyordu ki ittifakın topladığı oyunun en yüksek seviye de olması için. Eğer ittifak varsa, bir samimiyet varsa hangi adayın kazandığının bir önemi olmaması lazım. Hendek’te ittifakın iki paydaşı varsa AK Parti kazanınca sorun yok da MHP adayı kazanırsa bekaya bir sorun mu olacak ? Biz böyle düşünüyoruz. O yüzden bu formülü yanlış uyguladılar. Sonuçları bu formülü uygulandığı için ağır olacağını düşünüyorum.

‘İYİ PARTİ YETKİLİLERİNDEN TEKLİF GELMEDİ’

Bana İYİ Parti’den aday olmamla ilgili birinci ağızdan yetkili milletvekili il başkanı, ilçe başkanı ya da danışmanı buralardan hiçbirinden bir teklif gelmedi. Hiç kimseden bir teklif gelmedi. Süreci anlatabilirim. İki sefer bizimle temas kuruldu. Çalışma arkadaşlarımdan birisiyle ama bunu söylerken belirteyim Hendek’te sözü dinlenir 40-50 kişi “Ya Turgut buradan aday ol, bak oradan aday ol, görüştüreyim”“diyen belki 20-30 kişi vardı. İyi niyetli, hakikaten orada olmamı isteyen çok iyi niyetli insanlar söyledi. Ama ben onlara şunu söyledim, arkadaşlar siz iyi niyetle istiyorsunuz ama bu siyaset böyle bir şey değil, burada işin başını çeken kimdir? Sakarya’da adaylık sürecini belirleyen İl Başkanı ve milletvekili  Ümit Dikbayır. Bulunduğu ilçede de ilçe başkanı. Bizim bunlarla muhatap olmamız lazım. Bize teklif gelecekse bunlardan gelmesi lazım profesyonel bir şekilde. Beni Saadet Partisi’nin, Demokrat Partisi’nin, Büyük Birlik Partisi’nin bizzat genel başkanları arayıp adaylık teklifinde bulundu. Önceki süreçleri biliyorum. Ümit abi 6-7 kişiyle görüştü. Birçoğuyla kendisi adayın evine gidip, annesinin babasının rızasını almaya çalıştılar. Demek ki bu süreci biliyorlar. Bilmediklerinden değil.  İstemediklerinden yapmadıklarını düşünüyorum. İki sefer görüşme teklifleri oldu. Birisinde randevulaştık akşam 10 gibi. Fakat saat 5-6 gibi bir masanın etrafında CHP, İYİ Parti’den, milletvekili Ümit Dikbayır, Ahmet Mercan bir araya gelip orada. Ahmet Mercan’ın adaylığıyla ilgili fikirlerini soruyor, ‘itirazınız var mı, yok mu’ diye soruluyor, ardından ‘Adayımız Ahmet Mercan’dır’ deniliyor. Şimdi o saatte öyle bir açıklama yapıyorsunuz bende bu açıklamdan sonra gitmedim. Adaylık belirlenmiş benim gitmemin ne espirisi var. Gitmedim. Kayınpederim geldi o günden sonra eve geldi. Bu adaylık sürecinde anlatığım olaydan bir gün sonra sabah kayınpederim geldi. Turgut bu süreç ne oluyor? diye sordu. Akşam böyle bir şey yaşandı gitmedim dedim. Her şeyi unutun bir daha görüşün dedi. Ben aldım kağıt kalemi gittim. Arkadaşlarla oturduk, meclis üyesi sizden şu kadar olur bizden bu kadar olur. Ders çalıştım. Akşam 5’te de Engin Yapıcı’ya Esen’i arattırdım danışmanı. Biz şu an Hanpet restaurantta bekliyoruz müsaitsen görüşelim, 10 dakikaya oradayım dedi. 5 dakika sonra tekrar aradı, Ümit  Adapazarı’daymış, yanıma geliyor. 20-25 dakika sonra telefon bir daha çaldı.  Ümit Dikbayır’ın arabası Ahmet Mercan’ın ofisine yanaştı. Birisini de gönderdim bak bakayım doğru mu diye. Araba orada kendisi orada. Biz ama bekliyoruz. Ahmet abinin orada Ümit Dikbayır konuşuyorlar. Bir saat sonra sosyal medya da Ahmet Mercan resmi olarak açıklamasını yaptı. Bizim görüşmeye kimse gelmedi, 1 saat 45 dakika bekledim. O süreç bitti Ahmet abi açıkladı. Bende zaten Büyük Birlik Partisi’yle belli bir aşamaya gelmiştik. Ben de basından yazılı bir şekilde duyurdum. Pazartesi genel merkeze gittik, rozetlerimizi taktık.

AHMET ABİ TEKLİF ETTİ

Bundan iki gün sonra Engin Yarıcı ve Engin Yapıcı’yı arıyor. Turgut’la görüşmemiz lazım. Engin abinin evine gittim. İbrahim Semiz, Engin Yarıcı ikisi oturuyor. Görüştük. Hiç oturmayalım Ahmet abi bizi bekliyor dedi. Ahmet abinin bizi beklediğinden haberim yoktu. Artık anlatmam lazım. Ahmet Mercan dediki ‘Turgut ben 3 sefer aday oldum, 3 sefer de seçimi kaybettim. Seçim kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorum. Yaşımda 62 artık aday olmak istemiyorum. Ama Ümit abinin zorlamasıyla, İYİ Parti sürecine Ümit’i ben soktuğum için bana dediği şu abi aday bul adayım yok adayımız sen olacaksın. Hatır koyduğu için aday olmak zorunda kaldım, sen gel buradan buraya geç ben aday olmayayım sen aday ol’ dedi. Bende dedimki ‘Abi niye çağırdıklarını sormadan buraya geldim. Madem ki böyle bir düşünceniz var 3 gün önce arayıpta böyle bir teklifte bulunsanız da değerlendirseydik daha iyi olmaz mıydı dedim. Tabi başka şeylerde konuşuldu. Saat gece 11, ben burada yine size cevap vermeyeyim, bu kararı arkadaşlarımızla beraber aldık. Belki içlerinden birisi orada olman daha hayırlı olacaktır. Ben arkadaşlarımla bu konuyu sabah görüşeyim, size ona göre haber vereyim dedim. Ertesi gün kayınpederimle, birkaç arkadaşımla konuştum. Sonra Ahmet abinin ofisine gittim. Ona şunu söyledim. MHP’deydim bir hafta sonra Büyük Birlik Partisi’ne geçtim, bir hafta sonra  İYİ Partisi’ne geçtik. Bu beni de seni de sorgulatır. Çarşı da bizi sorgulatırlar. Bizim açımızdan hiç iyi bir durum olmaz. Ben kararımda devam ediyorum. İkimize de hayırlı uğurlu olsun dedim. Ama şunu da bil ki, bu sürecin sorumlusu ne sensin ne de ben. Bu süreç İYİ Parti ve CHP tarafından doğru yönetilmediği için bu süreç böyle oldu, doğru yönetilmiş olsaydı ben arzu etmesem bile olmak zorunda olurdu. Sebebi de şu, bir sorumluluk var burada. Ben belki İYİ Parti ile bir araya gelmek istemeyebilirim.

Aramızda milletvekili ile geçmişten gelen küçükte olsa bazı problemler var. ama Hendek için bir sorumluluk alınacaksa bizim de burada bir sorumluluk göstermemiz gerekiyorsa bu aşılabilirdi. Ama süreç doğru yürütülemedi. Ben artık geri dönüş yapamam dedim. Onların elini bu adaylık sürecinde belirlenmesinde ben enstrüman daha var. Kayınpederim daha önce Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin Belediye başkanıydı. CHP’lidir. Atadan dededen CHP’lidir. Engin Beyle de yakın görüşürler. Zaman zaman araşırlar,konuşurlar. Böyle bir fırsatta vardı ellerinde yani Engin Bey bugün kayınpederimi arasa Kamil abi çayını içmeye geliyorum, bir akşam Ümit’i de alıp gitse hiçbir sorun olmaz gidebilir. Biz Turgut’u aday yapmak istiyoruz,yardımcı olur musun Kamil abi ? deseler ben gitmeye mecbur hatta el sıkışmaya mecbur kalırım. Aslında bir şey bilmediklerinden değil, sadece görüşmüş olmak için bir görüşme trafiği yaşandı aslında. Hiçbir zaman görüşmek istemediler. Ümit abi bizi iki kere sabote etti.

BEN DERSİME ÇOK İYİ ÇALIŞTIM

Bizim İYİ Parti-CHP İttifak’nı biliyoruz. Ben seçmen profillerini çok doğru inceledim. Dersimi iyi çalıştım. Bütün köy, mahalle hangi partinin nerelerde oyu var? Bu seçimi nasıl etkiler ? Bunların hepsini iyi çalıştım.  Baktığınız zaman bazen değişkenlik gösterse de AK Parti’nin yaklaşık 34-35 bin civarında oyu var. Bazen adaya göre değişiyor. Tepkiler olabiliyor ama 35 bin civarında oyu var. MHP’den ayrılıp İYİ Parti’ye hiç gitmemiş halen yerinde duran MHP’den vazgeçmemiş 5-6 bin seçmen var. Diğer tarafa baktığınızda İYİ Parti’nin şu an milletvekilli seçimlerinde aldığı oyu bana göre tabelada İYİ Parti oyu  yazılma imkanı sıfır. Bu İYİ Parti’nin oyudur deme şansımız yok. Çünkü milletvekili Hendek’li, dostluk, Hendekli olma bağı var. Adayın yakın çevresi, çalışma arkadaşları, sosyal çevresi bir de Hendekli bir adayın birinci sırada olması,MHP adayının birinci sırada kazanabilir bir yerde olması, bir Hendekli’nin milletvekili  olmasına dair beklentisinin olması, istek olması bundan sonra oyları geçişken yapabiliyor. İYİ Parti’nin daha şu an tabelada benim oyun bu kadardır diyebileceği  bir verisi yok. Bu seçimde öyle bir verinin oluşması için yeterli değil. Dolayısıyla bana göre 2000-2500 civarında CHP oyu var. Bir kısım benim arkadaş çevrem, yakın akrabalarımdan bile biliyorum, İYİ Parti’nin milletvekili adayına Hendekli olduğu için o da çıksın diye oy verenler var. Biz de bunlara hiç müdahele etmedik. Neden etmedik ? Sonuçta biz her ne kadar ayrı siyasi partide olsakta ben Ümit Dikbayır’ın milletvekili olmasından rahatsız olmam. Gurur duyuyoruz. Hendekli sonuçta, olaya öyle bakarız. Baktığımız zaman bu analizlerden sonra şimdi AK Parti seçmeninden oy alamayan hiçbir siyasi partinin başarılı olması mümkün değil. Burada 40 bin civarında oy var. MHP’den hiçbir şekilde İYİ Parti’ye gitmemiş kalan, İYİ Parti adayına hiçbir şekilde bende olsam oy vermezdim der. CHP’nin şöyle bir durumu var, CHP onlarda bence stratejik olarak hata yaptılar. Şimdi İYİ Parti’nin ismi altında aday çıkardılar. Ben olsaydım CHP’li olarak bilinen sevilen, sayılan, potansiyeli olan birisinin aday gösterilmesini sağlardım ki CHP’yi de işin içine dahil ederdim.

Şimdi siz İYİ Parti’nin ismi adı altında aday çıkartıyorsunuz. MHP kökenli 3 kişi aday olmuş. 3 kere kaybetmiş, 65 yaşında adayla seçimi almak için sahaya çıkarıyorsunuz. Bana çok inandırıcı gelmiyor. Bu sadece Turgut Babaoğlu’nun kaybetmesi için bir hamle.

ALİ İNCİ BÜYÜKŞEHİR’E ODAKLANDI

Hendek’te birçok şeye hakim birisiyim. Hem yöneticilere hem çalışanlara hem Hendek’in sorunlarına hakimim. Hendek’te 1999 yılından beri bir Ali İnci başkanlığı var. Siyaseti gerçekten her yönüyle iyi bilen birisi. Aşağısından yukarısına kadar sahada da uygulayabilen birisi. İki dönemi bana göre başarılı denebilecek bir başkanlıktı. Fakat Ali İnci kafasında hep büyükşehir belediye başkanlığı vardı. Son ikinci dönemin ortalarına kendisini hep milletvekili ya da büyükşehire taşıyacak bazı projeler imza attı. Hendek’in temel ihtiyaçlarına cevap verek, bütün kesimlerin faydalanabileceği projelerden  hep kaçındı. Sadece katologlarla kendisini reklam edecek Türkiye genelinde örnek projeler olabilecek işler yapmaya gayret gösterdi.

Önceliklerimiz bunlar olmamasına rağmen. Bununla beraber Hendek’in nüfusu arttı, göç almaya başladı. Mütahitlik hizmetleri Hendek’te çok arttı, sayıları 70 lerden bahsedilmeye başlandı. İmara açılan bölgelerde konutlar yükselmeye başladı. Hendek halkı konutların yükselmesini Hendek’in gelişmişlik olarak görmeye başaldılar. Bir konutlaşmanın Hendek’e kattığı şey ancak onunla birlikte yeşil alan. Sosyal aktivitelerde kullanılabilecek alanları, oyun alanları, avmler, bunlarla beraber şehir güzeldir. Ama özellikle 20 bin nüfusu olan  Yeni Mahalle en çok konutlaşan, en çok imara açılan bölge oldu. Sadece çarpık bir yapılaşma ve içerisinde  bu kadar insanın barınabileceği vakit geçirebileceği hiçbir alan yok, planlama sıfır. Belediyenin 18 uygulamasıyla elde ettiği kazanımlar bu işler için bırakılması gereken bütün yerler sonrasında başkalarına satılarak konut haline getirildi. Onun yanı sıra farklı bölgelerde 18 uygulamalarında binlerce insanlar mağdur edildi. Çarşıda bizim hala otopark, trafik, çöp çok basit şeyler. Buna benzer ufak tefek problemlere çözüm için bir şey yapılmadı. Son yaklaşık 10 yılda sadece vakit geçirildi diye düşünüyorum. Kendisinin bir yerlere hazırlanma süreci olarak görüyorum. Hendek ihmal edildi. Sorunlar büyütüldü. Sorunların büyütülüp çözüme  ulaşamayacağı zamanda da milletvekili adaylığı ve kaçış dönemi olarak görüyorum. Kentsel dönüşüm projesi elinde patladı. Cezaevi meselesi elinde patladı. Burada şimdi konumuz Ali İnci değil. Ali İnci bizim rakibimiz değil,bir şey değil.

HENDEK’İ BİLMEYENLER BAŞKANLIK YAPMAYA ÇALIŞTI

Hendek’te hiçbir zaman yaşamamış, Hendek’in sorunlarını, problemlerini, mahallelerinde kimler yaşar, hangi mahallenin hangi sokağında ne vardı, belki mahalle isimlerini sorsan bilemeyecek başkan. Meclis üyesiyken birden kendini belediye başkanı olarak bulan  İrfan Püsküllü.  Gerçekten bugüne kadar hiç yanlış bir şey duymadım. Ticaret de düzgün, aile yapısında düzgün, namuslu şerefli, inançlı bir adam. Bunda bir problem yok. Ama belediye başkanlığı başka bir şey. Bunun için hazırlığınızın olması lazım. Bir hedeflerinizin olması, vizyonunuz olması lazım. Bunlarla ilgili kaygılarınızın olması lazım. Hendek belediye başkanlığı böyle bir şey. Hendek’te haşır neşir olmanız gerekiyor. Hendekli olmanız lazım.

BİR SEÇİLİRSEM BİR DAHA RAKİP ÇIKAMAZ

Ben açıkça söylüyorum. Benden kimse Hendek’te havaalanı beklemesin. Teleferik yapacağımı kimse beklemesin ya da 5-10 katlı alışveriş merkezleri, gökdelenler beklemesin. Biz Hendek’imiz gerçekten yeşiliyle meşhur, doğasıyla meşhur. İnsanlar evlerinde bahçelerinde kendilerine ait ortamlarda mutlu mesut yaşarlarken birden farklı bir konsepte girdik. Hendek’te çöp, su, yol sorunu bunların olması, bunlar hiçbir dönem olmadı. Biz hendek’e 80 bini geçmiş 100 bin  hareketli nüfüsu olan Hendek’e insanların artık dışarıya  gitmediği bir ortam hazırlayacağız. Hendek’te yaşıyor adam ama Hendek’te vakit geçiremiyor. Hendek’te ticaret yapamıyor, çocuğu okula yollayacak Hendek’e gönderemiyor, dışarı gönderiyor. Hendek’te bu saatten sonra daha çok insanların vakit geçirebileceği, sosyal alanların sayısının arttırıldığı, kişi başına düşen yeşil alan miktarının her geçen arttırıldığı bir Hendek yapmak istiyoruz. Mesela bir park yaptılar,Hendek Belediyesi’nin işi insanlara kafe,  restaurant açmak değil, parkın içerisinde koskocaman bir alan, 18 milyonluk bütçeyle bir park yapıldı. Bana göre tamamen gereksiz bir şey.18 milyona ben Hendek’te en az 40 tane park yapardım. Biz Hendek’i daha yaşanabilir hale getirmek istiyoruz. İnsanların rahatlıkla vakit geçirebildiği, otopark sorununun olmadığı, araç trafiğinin normal seviye de gittiği, sabah vakitlerinde işe giden ablalarımızın, kardeşlerimizin, okula ve işe gidenlerin, köpek sürüleriyle işe gitmekten vazgeçip eve dönmek zorunda kaldıkları durumlar var, bunların olmadığı, çöplerin zamanında toplanmadığı için dağılmıi çöplerin olmadığı bir Hendek yaratmak istiyoruz. Daha temiz daha yaşanabilir bir Hendek yaratacağız.

En önemlisi bizim şöyle bir özelliğimiz var, evet bir  partinin adayıyız, MHP’li olarak biliniyoruz, şu an Büyük Birlik Partisi’nin adayıyız ama AK Parti’li, MHP’li, CHP’li, İYİ Parti’li, herkesin ortak adayı konumundayız. Bize insanlar bir partili olarak değil, hakikaten bu bizim Turgut lafı benim çıkarttığım bir şey değil. İnsanların kendi içlerinde çıkarttıkları bir şey. İnsanların kendinden bir şey bulduğu adayım. Dolayısıyla biz Hendek’i, kutuplaşmadan, particilik yapmadan, bölgesel ayrım yapmadan yöneteceğiz. İddia ediyorum eğer ben belediye başkanı seçileyim, bir dahaki dönem, ondan sonraki dönem karşımda hiç kimse aday çıkmaya cesaret edemeyecek . O kadar iddialı konuşuyorum.

HENDEK’TE TRAFİK SORUNU BİTECEK

Ulaşım sıkıntısı, Sakarya Büyükşehrin konusu bu. Ama ben vatandaşla konuştum, sorunu öğrendim. Sorun aslında büyükşehrin müdehale etmesi gereken bir konuda değil. Sabahleyin bir saatlik bir dilim, akşam da bir saatlik bir dilimde bir problem var. onun dışında ulaşımla alakalı vatandaşalrın yaşadığı çok bir problem yok. o dilim içerinde bana göre araç  planlamasını düzgün yapmadılar. Akşam iş çıkısı, sabah işe gidiş saati o zamanlarda yoğunluk oluyor. Şoför esnafıylada görüştüm, kooperatifle de görüştüm.  Kamu çalışanlarından bir çoğu bedelsiz, ücretsiz. 65 yaş üstü bedelsiz, öğrenciler yarıyarıya, kazançları yetersiz kalıyor. Halkın şikayetlerini dinlerken bu insanlarda kan ağlıyor.  Her iki tarafında sorununun çözülmesi lazım.hendek’te trafik sorununu planımız hazır.Trafik sorununu çözeceğiz. Planı hazır, ne yapacağımız belli.

KIRSAL KESİMLER İHMAL EDİLDİ

Biz kırsal kesimin köyden mahalleye döndüğünün farkına yeni yeni varıyoruz. Dolayısıyla oralar sürekli ihmal edildi. Bu 5 yıllık geçen süreçte ihmal edildi. Hendek’in Yeni Mahallesi ne kadar bu bütçeden pay alıyorsa, bir Dereköy’de bu bütçeden kendisi için ayrılan payı mahalleye harcayacağız. Sadece oraya haftada bir çöp almaya gidilmesi belediye hizmeti olmayacak. Biz artık oralarda köy şehir alanlarının belirlenmesi, yerleşik alanlarının belirlendikten sonra o alanlarının imar alanlarına dahil edilmesini yapacağız. Oraları küçük bir şehir haline getireceğiz. Yolları girip çıkılabilen bir yer yapacağız. Kaldırımları olacak. Bizim özellikle Yeşilyurt ve Çamlıca beldelerimizde en az belki 20-25 tane köye bir hakimiyeti vardı. Dolayısıyla oralar şu an sahipsiz bırakıldı. Biz belde hürriyeti olan yerlerimize belki belde tabelası asamayacağız ama o belediye binaları sanki varmışcasına alet edevat ekipman personel olarak orada her zaman tutacağız. O bölgenin belirlediğim alanda ihtiyaçlarını kendileri karşılayacaklar. Hendek Belediyesi’nin keyfi geldiği zaman değil, ihtiyaç halinde her şeyi yapacağız. Çamlıca ve Kurtköy beldesini bir üst haline getireceğiz. Oralardan hizmeti dağıtacağız. Biz yerinde hizmet derken merkez hizmete döndük.Sadece Hendek’te 150 bin ton fındık üretiliyor. Biz fındığımızı kendimiz depolayalım.Fındığın fiyatlarının belirlenmesi için belli bir finans kaynağı da ayarlayacağız.

Editör: TE Bilişim