Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun, üç ayda bir özel gündemle MÜSİAD Genel İdare Kurulu toplantısı gerçekleştirdiklerini ve bu toplantılarda her şube temsilcisinin kendi şehrini ilgilendiren raporu, toplantıya konuk olan bakana ilettiğini kaydetti. Bakanlara ulaştırılan raporların da şubeye üye sanayici ve işadamları tarafından iletilen, kendi meslek alanlarını ilgilendiren konularda yaşadığı sıkıntıların derlenmesiyle ortaya çıkan raporlar olduğunu vurgulayan Coşkun, mobilya ve beyaz eşyadaki ÖTV indirimiyle ilgili de dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Coşkun, söz konusu indirimin MÜSİAD Sakarya Şubesi tarafından bakana teslim edilen rapor sonrası gerçekleştirildiğini belirterek, “ÖTV’lerin düşmesi, mobilyadaki indirim, bunlar hep MÜSİAD’ın raporlarıdır. Bunları MÜSİAD düşürmüştür. Hatta Sakarya’nın verdiği raporla düşmüştür. O mobilyayla ilgili raporu biz vermişizdir. Bizim MÜSİAD, bu konularda ciddi bir şekilde çalışıyor” diye konuştu.

Coşkun, hükümetin her ekonomik politikasını destekledikleri hakkındaki yoruma ise katılmadığını ifade etti. Kendilerinin, hazırladıkları raporlarla hükümetlere yol gösterdiklerini söyleyen Coşkun, bu raporların, derneğin kurulduğu 1990 yılından beri her hükümete sunulduğunu anlattı. Coşkun, bunun AKP’ye has bir çalışma olmadığının altını çizerek MÜSİAD’ın AKP’den önce kurulduğuna dikkat çekti. Coşkun, “Hükümete yakınlığıyla gözüken MÜSİAD, her zaman doğrunun yanındadır. Görmedikleriniz var. ‘MÜSİAD konuşmuyor, yanlışa ses çıkarmıyor’ diyorsunuz ama öyle değil. Sadece basına konuşulmuyor. MÜSİAD, Cumhurbaşkanlarıyla da kavga ediyor bakanlarla da kavga ediyor. Yanlış görülen şeyler söyleniyor. Basına yansımadığı için dışarıda böyle görünüyor. Hükümetin her dediğini yapan bir kuruluş değiliz. Hükümetin doğru yaptığı doğru işlerin çoğu MÜSİAD’ın raporlarıdır. MÜSİAD’ın raporları vardır, yanlış gördüğü her şey oraya yazılır” ifadelerini kullandı.

Yaşar Coşkun

İsmim Yaşar Coşkun. 1972, Sakarya doğumluyum. Evliyim. Bir tane üniversite 3’e giden oğlum var. Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın ortaklarındanım. Ben 3’üncü kuşağım. Rahmetli dedem kurmuştu fabrikayı. Babam da işin başında, devam ediyor. 2007 yılında Hendek Yukarıçalıca Köyü’nde, Avrupa’nın en güvenli ve en büyük havai fişek fabrikasını yaptık. Yaklaşık 250 dönüm üzerine kurulu bu fabrika… 250’ye yakın işçi çalıştırıyoruz, yüzde 80’i bayan.

Havai fişek yapan Türkiye’de 2 firma var. Birisi amcam, birisi biziz. Çin, havai fişeği 550 sene önce bulmuş. Aslında bulanlar da Çinliler değil, Çin’deki Türkler. Senede en az 1 kere Çin’e gidiyorum. Çin’de Liuyang diye bir şehir var, Sakarya kadar, orada bin tanenin üzerinde havai fişek fabrikası var. İşleri havai fişek üretmek ve o şehrin havai fişek ihracatı 2 milyar dolar. Dünyanın her yerine onlar satıyor.

Bizim ihracatımız o yüzden çok yeterli değil. Orada fiyatlar da çok uygun. Biz, hammaddeyi zaten Çin’den alıyoruz, Türkiye’de üretilmiyor. Çin’den getirip burada yapıyoruz. Çin’den Çinli teknisyen de getirdik, en iyisini onlar yaptığı için. Bu şekilde devam ediyoruz. Türkiye’deki destekler biraz farklı. Çin’de ihracat yapılması için büyük destekler var. Biz, maalesef Türkiye’de bu destekleri göremiyoruz. Bir de Çin kendi iç piyasasına daha ucuza mal satıyor, dışarıya pahalı… Bizde tam tersi… Çin’de devletin teşvikleri çok…

Şadi Tanış

Hendek’in bir köyündesiniz. İşçi bulma konusunda durumunuz nedir?

Yaşar Coşkun

Biz, o fabrikayı yaparken arsaları köylülerden aldık. 40-50 kişiden topladık. Tek şart olarak, ‘İşçileri bizim köyden alacaksınız’ dediler. Biz de onu kabul ettik. 30 ustayı Sakarya’dan getirdik, gerisini oradan almayı kabul ettik. Şu an maalesef o köyden 3 ya da 4 kişi çalışıyor. Geyve’den, Arifiye’den, Evrenköy’den, Sakarya’nın her yerinden bize işçi geliyor. Oranın insanları maalesef pek çalışmıyor.

Kamil Özkan

Tebrik ederiz, MÜSİAD Sakarya olarak Afyon’da bir ödül almışsınız. Bu ödülü aldıktan sonra da bir açıklama yapmışsınız. Orada diyorsunuz ki; ‘Erdemli ve ahlaklı işadamları topluluğu olarak bu ödülü almaktan onur duyuyoruz.’ Erdemli ve ahlaklı işadamları tanımı nedir? Sizin dışınızdaki örgütlere kayıtlı olan ya da olmayan işadamlarını, erdemlilik ve ahlaklılık kavramını açtığınızda nereye yerleştiriyorsunuz?

Yaşar Coşkun

MÜSİAD, diğer işadamları derneğinden farklı bir kuruluştur. Bir amacı ve davası vardır, bir dava üzerine kurulmuş bir işadamları derneğidir. MÜSİAD; hakkın, hukukun, adaletin, eşitliğin, barışın ve huzurun sağlandığı bir Türkiye hayaliyle yola çıkan işadamlarının kurduğu bir sivil toplum kuruluşudur. Bizim misyonumuz Kur’an ve sünnet üzerinedir. Vizyonumuz da yüksek ahlak ve yüksek teknolojidir. Yüksek ahlak ve yüksek teknoloji ilkesiyle, erdemli iş insanı olarak eğitim de alıyoruz. Bizim, dediğim gibi misyonumuz Kur’an ve sünnet üzerinedir. Bir dava vardır. Dava üzerine kurulduk.

Kamil Özkan

Yani dini bir örgüt mü?

Yaşar Coşkun

Dini örgüt demeyelim de Müslüman bir örgüt. Bazı kişiler ne diyor, ‘Müslüman İşadamları Derneği’ diyorlar. Müslüman bir ülkedeyiz, bunun denmesinden de gurur duyuyoruz.

Orhan Topçu

Diğer örgütler Müslüman değil mi?

Yaşar Coşkun

Bize öyle diyorlar, MÜSİAD’ın açılımı olarak Müslüman İşadamları Derneği diyorlar. MÜSİAD’ın açılımı, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği… Müstakil derken direkt Allah’a bağlı, biz öyle görüyoruz. Bazı kesimler bize direkt Müslüman İşadamları Derneği diyor.

Tuncer Kalaycı

MÜSİAD’ın iktidara yakınlığıyla alakalı ne söyleyeceksiniz? Tüm ekonomi politikalarını onaylar bir görüntünüz var.

Yaşar Coşkun

MÜSİAD, AK Parti’den önce kurulan bir kuruluştur. MÜSİAD 1990 yılında kuruldu, AK Parti 2002’de kuruldu. MÜSİAD, önceki hükümetlere de her zaman rapor sunan bir işadamları derneğidir. Takip ediyor musunuz bilmiyorum, 1999 raporu, Türkiye iflas raporudur. Bu da o zamanın Başbakanı’na verilmiştir. Biz, her dönem bu raporları veriyoruz. Yaparlar, yapmazlar.

2001’de, biliyorsunuz, Türkiye iflas etti ve bu MÜSİAD’ın 1999 raporunda vardı. 2011’de ‘Orta gelir tuzağı’ raporumuz vardı. Sivil anayasayı ilk MÜSİAD yapmıştır, o zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e vermiştir. Bu da MÜSİAD’ın raporudur. MÜSİAD’ın sürekli raporları vardır.

Aslında öyle gözüküyor ama hükümete yakınlığıyla gözüken MÜSİAD, her zaman doğrunun yanındadır. Görmedikleriniz var. ‘MÜSİAD konuşmuyor, yanlışa ses çıkarmıyor’ diyorsunuz ama öyle değil. Sadece basına konuşulmuyor. MÜSİAD, Cumhurbaşkanlarıyla da kavga ediyor bakanlarla da kavga ediyor. Yanlış görülen şeyler söyleniyor. Basına yansımadığı için dışarıda böyle görünüyor.

Hükümetin her dediğini yapan bir kuruluş değiliz. Hükümetin doğru yaptığı doğru işlerin çoğu MÜSİAD’ın raporlarıdır. Hükümetin doğru işleri de vardır yanlış işleri de vardır, herkes dört dörtlük değildir. MÜSİAD’ın raporları vardır, yanlış gördüğü her şey oraya yazılır.

Tuncer Kalaycı

Kamuoyuna yanlışlarla ilgili hiç açıklama yapmıyorsunuz ama destek açıklamalarını yapıyorsunuz.

Yaşar Coşkun

Evet, destek açıklamaları yapılıyor.

Tuncer Kalaycı

Kamuoyunda bu algıyı siz yaratıyorsunuz o zaman…

Şadi Tanış

Bir MÜSİAD üyesi olarak ben de bundan rahatsızım, içeride de dile getiriyorum.

Yaşar Coşkun

İçeriden durum farklı. Türkiye’de istikrarın devam etmesi, birlik beraberliğin bozulmaması lazım. Bunun için de yapılması gereken şeyler var. Biz onları gidip dışarıda konuşursak…

Tuncer Kalaycı

Ama kötüde istikrar devam ediyor. İstikrarda bir kötülük, kötüye gidiş var.

Şadi Tanış

İstikrar derken mevcut düzenin devam etmesi anlamında değil, alınan kararların istikrarlı şekilde uygulanması olarak algılamak lazım.

Yaşar Coşkun

Doğru söylüyorsun. Dediğim gibi onları rapor olarak sunuyoruz, inşallah sunmaya da devam edeceğiz.

Orhan Topçu

Çin örneğini verdiniz. ‘İç piyasaya ucuz veriyor, dışarıya pahalı’ dediniz ve Türkiye’de tam tersi olduğunu söylediniz. Bu sizi zorlamıyor mu? Yanlış politikalardan birisi değil mi? Bununla ilgili bir rapor sundunuz mu?

Yaşar Coşkun

Tabi. Bizim 3 ayda bir yapılan Genel İdare Kurulumuz vardır. En son Afyon’da oldu. Türkiye’deki bütün MÜSİAD’lar toplanır ve buranın mutlaka bir gündemi vardır. Afyon’daki ve buranın mutlaka bir gündemi vardır. Afyon’daki yerli ilaç üretimi ve termal turizmle alakalıydı. Buraya ya bakan gelir ya da bakan yardımcısı gelir. Bütün şubelerden de kendi şehirleriyle ilgili raporlar istenir. Bu raporlar bildirilir ve orada bakana sunulur. Soru cevap yapılarak da konuşulur.

Şadi Tanış

Ben de bir MÜSİAD üyesi olarak anlatayım. Bu toplantılar öncesi üyelere mesaj gönderilir. ‘Şu ay şuarada bir toplantı yapılacak. Kendi iş konunuzla ilgili, bakana sunmak üzere, yaşadığınız sıkıntılar nelerdir? Bunları yazılı olarak bildirin.’ Çok sağlıklı bir sistem işliyor orada. Tüm üyelerden gelen raporlar bir il raporu olarak ilde toplanıyor. Genel İdare Kurulunda da direkt bakana veriliyor. İşadamlarının yaşadığı sorunlar, doğrudan bakana yazılı olarak veriliyor.

Yaşar Coşkun

Şu anda mesela ÖTV’lerin düşmesi, mobilyadaki indirim, bunlar hep MÜSİAD’ın raporlarıdır. Bunları MÜSİAD düşürmüştür. Hatta Sakarya’nın verdiği raporla düşmüştür. O mobilyayla ilgili raporu biz vermişizdir. Bizim MÜSİAD, bu konularda ciddi bir şekilde çalışıyor. Giderek de büyüyoruz. 81 il var, 87 tane şubemiz var. Büyük ilçelerde şubemiz var. 90 ülkede de temsilciliğimiz var.

Orhan Topçu

Yani hükümete ekonomik anlamda yol veriyoruz diyebilir misiniz?

Yaşar Coşkun

Yol gösteriyoruz. Söylüyoruz, yapıp yapmamak onlara kalmış. ‘Böyle olması gerekiyor’ diyoruz ama çoğu da yapılıyor. MÜSİAD yaptığı toplantıları da tatil amaçlı yapmıyor. Kesinlikle her toplantıda bir gündem maddesi oluyor ve yapılıyor. Buraya geçen sene 2 tane bakan getirdik. Kendi üyelerimizin sıkıntıları vardı, çözdürdük.

Tuncer Kalaycı

O zaman şöyle anlıyorum, yanlışsam düzeltin; MÜSİAD bir sivil toplum kuruluşu değil, hükümetin gözlemci kuruluşu gibi çalışıyor. Raporlar oluşturmak vesaire… Sorunları tespit edip oraya sunuyorsunuz.

Yaşar Coşkun

AK Parti’nin değil, hükümet kim olursa ona sunuyoruz. Bugün AK Parti…

Tuncer Kalaycı

Ama 1999’daki MÜSİAD’ın tavrı bu değildi. Kamuoyuna sorunları açıklıyordu, eleştirileri bulunuyordu, farklı bir yapı vardı.

Özgür Arık

Birbiriyle geçişken sorularım olacak. Birlikte cevaplarsınız belki diye hepsini birden sorayım.

Sizin firmanız, Coşkunlar, ‘Çin’le rekabet ediyoruz. Türkiye’de rekabet ettiğim bir kuruluş yok’ diyorsunuz. Adapazarlısınız, Adapazarı’nda üretim yapıyorsunuz. Bunun mutluluğunu yaşıyor musunuz? Bu şehri yönetenler, bu kapsamda hak ettiğiniz ilgiyi ve saygıyı gösteriyor mu, desteği veriyor mu?

Sakarya MÜSİAD’da, üyeleriniz arasında FETÖ üyeleri çok çıktı mı? Üyeleriniz arasında tahkikat var mı?

Bir de MÜSİAD üyeleri Sakarya’da ne kadar istihdam oluşturuyor? Elinizde bir veri var mı?

Ekonomistler ve üreten kesim diyor ki; ‘Bir ülkede hukuk yoksa yatırım ve üretim olmaz. Önce hukuk.’ Türkiye’de de hukuk üzerine yoğun bir tartışma var. Bu konudaki görüşleriniz nedir? Böyle bir süreçte yatırımcı olur mu?

Yaşar Coşkun

Sakarya’dan destek konusunda başlayayım. Sakarya’da maalesef bir aidiyet duygusu yok. Sakaryalılık ruhu yok Sakarya’da, en büyük sıkıntımız bu. Bu oluşmadığı sürece, söylediğiniz destek hiçbir zaman sağlanmaz. Sakarya’da birisi bir iş yapıp öne çıktığı zaman hep işi bozulmaya çalışılıyor. Destekleneceğine köstekleniyor. Bir değil, çoğu firma bu desteği alamaz, alamıyor da… Bizim, Sakarya’ya Sakaryalılık ruhunu, aidiyet duygusunu aşılamamız lazım.

Çıkın sorun, ‘Nerelisiniz?’ deyin, ‘Trabzonluyum’ diyor. Hayatında Trabzon’a gitmemiş, ‘Trabzonluyum’ diyor. Kimse ‘Sakaryalıyım’ demiyor. Çünkü aidiyet duygusu yok. Burada 72 buçuk milletten insan var.

15 gün önce Kahramanmaraş’taydık. Oradaki şube başkanı yeni seçildi, onu ziyarete gittik. Alpedo Dondurmaları’nın sahibi. Yaklaşık bin kişi fabrikasında çalışıyor. Şöyle bir şey söyledi: ‘Kahramanmaraş olarak Türkiye’deki dondurmanın yüzde 13’üne hâkimiz. Günde 95 ton süt işliyoruz.’ Bu arada MADO 35 ton işliyor. Bu fabrika MADO’nun 3 katı. Şunu dedi: ’30-35 tane küçük çaplı, merdiven altı tabir edeceğimiz firma var burada. Bizim hedefimiz; onları büyütüp payımızı yüzde 30’a çıkarmak.’

O firmaları büyütecek, Kahramanmaraş’ın yüzde 13’lük payını yüzde 30’lara çekecek. Bizde ne olur? Ama dediğimiz gibi orada 72 buçuk millet yok. Herkesin kökeni aynı… Bizim Sakarya’da böyle sıkıntılarımız var. Aynısını Ekrem Yüce Başkan’ımıza de söyledim. Sakaryalılığın kazandırılması lazım ilk başta… Ondan sonra herkes birbirine destek olur. Maraş’taki gibi birbirimizi kaldırmamız lazım. Burada herkes birbirini ‘düşsün’ diye bekliyor.

FETÖ konusunda… Bizde herkes üye yapılmaz. MÜSİAD’taki sistem farklıdır. Bizim şu anda 180 tane üyemiz var. 172 asil, 8 tane de geçici var. Geçici ne demek, onu anlatayım. Genç MÜSİAD’ımız var. Onların yaşı 18-30 arası… Okuyorlar, tam işe başlayacaklar, 30 yaş doluyor. 30’dan sonra aidatlar yüksek olduğu için geçemiyorlar, ayrılmak zorunda kalıyorlar. Biz de 3’te 1 aidatla, o çocukları normal MÜSİAD’a geçirdik. Fakat tüzükte yeri olmadığı için şu anda geçici olarak görünüyorlar. Nisan’daki Genel Kurulda tüzüğe işlenecek, asile geçecekler.

180 kişiyiz. Herkesi alsak 2-3 bin kişi oluruz. MÜSİAD’ın kriterleri vardır. Her türlü incelemelerde en az 2 tane sağlam kefil olacak, MÜSİAD’tan referans olacak. O da yetmiyor, araştırılıyor. Teşkilat komisyonumuz vardır, bu dönem daha da güçlendirdik. Bu komisyon her şeyi inceler. Cemaatinden tutun, bankada çekleri ödeniyor mudur, her şeyi incelenir. Ondan sonra yönetime gelir. Yönetim de de geçerse üye olur. Yönetimden 1 kişi bile itiraz ederse üye olamaz. Sakarya’da isteyip de üye olamayan çok büyük firmalar vardır.

FETÖ olayıyla ilgili 1 kişi çıktı. O da bizim son zamanda üyemiz olmuştu. Başka hiç yok. Şu an sızmalar çok var. Özellikle Avrupa’da kendini aklamak için MÜSİAD’a girmeye çalışan çok var. İzin vermiyoruz. Herkes de bu konuda sürekli uyarılıyor.

Şadi Tanış

Hukukun olmadığı yerde yatırım olur mu?

Yaşar Coşkun

Hukuk, kavramlı bir şey. Size göre yok, başkasına göre var. Tabii sıkıntılar var. Bizdeki en büyük sıkıntı, biliyorsunuz Avrupa Birliği’ne göre her şeyimizi ayarlıyoruz. Kanunları da onlara göre yapıyoruz ama insanımızı Avrupalı yapamadık. Önce insanlarımızı Avrupalı yapıp sonra kanunları yapsak daha iyi olur. Bizde her şey geriden geliyor. Hukukla ilgili de her şey düzelecek diye ümit ediyoruz. Cumhurbaşkanımız da bunu söylüyor. Düzeltmek için de uğraşıyor, çaba sarf ediyorlar. Türkiye’ye yatırımcı çekmek için her şey yapılıyor. MÜSİAD da bunlar için uğraşıyor.

Bir de istihdam konusu vardı. MÜSİAD’ın şu an, dediğim gibi 180 üyesi var. Yaklaşık 8 bin istihdam sağlıyoruz. 3 milyar Türk Lirası da Sakarya’ya katkımız, üretimimiz var. İnşallah bunu büyütmek için uğraşıyoruz. Bizim birinci hedefimiz ihracatı artırmak, üyelerini ihracata yöneltmek. Bununla ilgili projelerimiz var.

Editör: TE Bilişim