Değerli Hocam Kolon (Bağırsak) kanseri nedir ve nasıl bir hastalıktır?

Kolon kanserleri her iki cinste de sık görülür ve tüm kanserler içinde ikinci üçüncü sıklıkta görülür. ABD’de yılda ortalana 140 bin kişi kolon kanserine yakalanıyor ve yine yılda 50–60 bin kişi kolon kanserine bağlı nedenlerle hayatını kaybetmektedir. Diyet, çevresel faktörler, genetik faktörler gibi nedenlerle de görülme sıklığı sürekli artmaktadır.

Kalın Bağırsak kanserinin risk faktörleri nelerdir?

Gelişmiş ülkelerde kolon ve rektum kanseri oranı, gelişmekte olan ülkelere göre 4 ile 10 kat daha fazla. Kolorektal kanserin nedenleri yaşam tarzı, çevresel etkenlerdeki değişiklikler ve kalıtsal genetik faktörler olarak sıralanıyor.

Genetik faktörleri ele alısak?

Ailesinde daha önce kolorektal kanser görülen kişinin kanser riski fazladır. Kalıtsal genetik faktörler, risk oranını artırır. Hem kalın bağırsakta bulunan ailevi adenomatöz polipleri, hem de Lynch sendromu olarak da bilinen herediter (aileden çocuklara geçen, ailesel) polip dışı kolorektal kanseri, kolon kanseri riskini artırır. Genetik kolorektal kanserler hastalığın sadece yüzde 5-10’u oluşturmasına rağmen, bu genetik faktörleri taşıyan insanların hastalanma yaşı diğer kolon kanseri hastalardan daha gençtir ve daha fazla yaşamsal risk taşımaktadır.

Aileden çocuklara geçen ya da ailesel olarak ifade ettiğiniz Herediter polip dışı kolorektal kanser nasıl oluşuyor?

Herediter polip dışı kolorektal kanseri (Lynch Sendromu), genetik kolorektal kanserlerin en yaygın olanıdır. Birbirine uyumsuz DNA eşleşmeleri sonucu, kalıtsal gen mutasyonu ile oluşur. Ortalama tanı konma yaşı 45’dir. Bu tür gen mutasyonu ile endometriyum (dölyatağı iç zarı), yumurtalık, ince bağırsak, ureter (idrar yolu) ve renal pelvis (böbrek havuzcuğu) kanseri oluşumuna yatkınlık görülür. Kişinin ailesinde ve birinci derecede akrabalarında kanser öyküsünün bulunması ise hastalığın ortaya çıkışını ciddi oranda etkilemektedir.

Bu durumda erken teşhis için öneriniz nedir?

Ailesinde kolon kanseri olan kişilerin, yakınında kaç yaşında kolon kanseri tespit edilmiş ise bundan 10 yıl önce kolonoskopi yaptırmaya başlaması gerekmektedir. Ailesinde kolon kanseri hikâyesi olmayan veya herhangi bir şikâyeti olmayan tamamen sağlıklı kişiler ise 50 yaşından itibaren en az bir kere kolonoskopi yaptırmalıdır.

Kalın Bağırsak (Kolon) kanserine etki eden faktörler kısaca nelerdir?

Kolon kanserinin oluşumunda aşırı yağlı, kırmızı et ağırlıklı beslenme, şişmanlık, sigara ve alkol tüketiminin yanı sıra polipler etkilidir. Tarama kolonoskopileri sırasında kalın bağırsakta polip görüldüğünde kanserleşmeden alınarak hastalığın önlenmesi mümkün olmaktadır.

Kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri hikâyesi bulunması da bu kişilerde kolon kanseri riskini artırmaktadır. Meme ve yumurtalık kanseri olan kişilerde de 50 yaşını beklemeden kolon kanseri açısından tarama yapılması önerilmektedir.

Peki, poliplerin (bağırsak kanalı içine doğru büyüyen kabartılar) etkisi nedir?

Polipler genellikle geç dönemde yani kansere dönüştüğünde belirti vermeye başlar. Poliplerin sadece küçük bir kısmı kansere dönüşmektedir. Ancak kanserlerin büyük bir çoğunluğu poliplerden geliştiği için oldukça dikkat edilmesi gereken bir konudur. Genel nüfusa baktığımızda bu oran %10-15 civarındadır. 50 yaş civarında nüfusun yaklaşık %25’inde değişik tiplerde polipler görülmektedir. 70 yaşı değerlendirdiğimizde ise görülme sıklığı %50’ye yakındır; yani poliplerin görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır.

Çoğunlukla hangi yaşlarda görülür?

Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilse de çoğunlukla 50 yaş üzeri kişilerde görülür. Kolon kanseri riski yaşla birlikte artar. 60 yaşın üzerindeki hastaların kolon ve rektum kanserlerine yakalanma oranı, 40 yaş altındaki kişilere göre 10 kat daha fazladır. Yaşın dışında bağırsak iltihapları da önemlidir.

Bağırsak iltihabına değinecek olursak?

Esas olarak iki çeşit barsak iltihabı vardır. Birincisi; enfeksiyona bağlı olarak kolon mukozasında yer yer oluşan ülser yani ülseratif kolittir. İkincisi ise, ağızdan anüse kadar sindirim sisteminin herhangi bir bölümünde ya da aynı anda birkaç farklı bölümünde aralıklı iltihaplar ile ortaya çıkan Crohn hastalığıdır. Uzun süren, müzmin bir hastalık olmasına rağmen tedavisi mümkündür. Oluşan yüksek kanser riski sebebiyle, kolorektal kanser tarama testleri daha sık yaptırılmalıdır.

Beslenme ile ilişkisi nasıldır?

Kolon ve rektum kanserlerinin özellikle fastfood tüketiminin yaygın olduğu ABD ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı oldukça yüksektir. Posasız gıda tüketimi, kabızlığı artırarak dışkının uzun süre bağırsak içinde kalmasına ve o bölgenin kanserleşmesine neden olmaktadır. Şarküteri ürünleri, salamuralar, tütsülenmiş etler, mangal türü yiyecekler ve kızartmalar, kabızlık yapan yiyeceklerdir. Bunun yanında meyve, sebze, baklagiller, tavuk ve tahıl bakımından zengin gıdaları tüketmenin risk oranını azalttığı belirlenmiştir.

Kadın ya da erkek fark etmeksizin, aşırı kilo kolon kanseri riskini artırmaktadır. (Obezite)

Ayrıca yapılan birçok araştırmalarda sigara tüketimi ile kolon kanseri arasında ilişki olduğunu belirtmiştir.

Kolon-rektum kanserlerinin belirtileri nelerdir?

Hastalar bize rektumdaki kanama şikâyetiyle geliyor. Bazen bu kanama hemoroit sanılarak önemsenmeyebilir ancak hemoroit olduğunda kanama dışkılamadan sonra ‘damlama’ şeklindedir. Burada ise makattan gelen kan ‘pelte’ gibidir ve gaitanın gitgide inceldiği görülür. Ayrıca ishal ve kabızlık şikâyetlerinin artması, kansızlık ve artan karın ağrıları diğer belirtilerdir.

Kolon kanseri nasıl teşhis edilir?

Kalın bağırsak kanseri, tarama programları içinde yer alan bir kanser türüdür. Kanserden korumak ya da hastalığı erken evrede saptamanın en etkili yolu düzenli olarak yaptırılan endoskopik incelemelerdir. Bunların başında ise kolonoskopi gelmektedir. Kolonoskopi, hem mevcut bir tümörü erken evrede belirleme hem de kansere yol açabilecek polip ve benzeri sorunları daha kanserleşmeden tespit edip kişiyi kanser gelişiminden koruyabilecek özellikte bir işlemdir. 50 yaşın üzerindeki her bireyin risk durumlarına, kişisel sağlık hikâyelerine, aile öykülerine göre 2-5 yıllık aralıklarla kolonoskopik incelemeden geçmeleri önerilmektedir. Kolonoskopinin hazırlığı ve uygulaması günümüzde hasta için çok daha kolay ve konforlu hale gelmiştir. Yeni kolonoskoplar son derece kolay uygulanıp hastaya rahatsızlık vermeden istenilen sonuçlar alınmaktadır.

Kolonoskopi dışında önerdiğiniz tetkikler var mı?

Tabi ki kolon kanseri tanısı uzman hekimler önderliğinde bazı testeler ile konur. Hastanın doktora başvurması ve fiziki muayenenin ardından sırasıyla bu testler yapılır:

Dışkıda gizli kan incelenmesi: Son derece basit bir testtir, küçük miktarda dışkı örnekleri laboratuvarda incelenir.

Radyolojik tetkikler: Çift kontrastlı kolon grafisi ve bilgisayarlı tomografi yapılmaktadır.

Laboratuvar tetkikleri: Tam kan sayımı, biyokimyasal tetkikler yapılmaktadır. Bunların arasında CEA (Karsinoembriyonik antijen) tetkiki kalın bağırsak kanserlerinde kanda yükselebilen ve tanıya yardımcı olan testlerden birisidir.

Kesin tanı için endoskopik tetkikler: Rektoskopi, sigmoidoskopi, kolonoskopi ve biyopsi yapılmaktadır. Görülen lezyondan parça alınması ve patolog tarafından incelenmesi yapılır.

Kolonoskopi yaptırma sıklığı ne olmalıdır?

Kişinin ailesinde 50 yaşından erken kalınbağırsak kanseri vakası varsa, 40 yaşından itibaren kolonoskopi yaptırması şarttır. Kolonoskopinin 5 yılda bir kez tekrarlanması çok önemlidir. Bunun yanında yılda bir kez dışkıda gizli kan bakılması da kanserin belirleyiciliği ve erken tanısı için çok önemlidir. Eğer kişinin ailesinde kalınbağırsak kanseri yoksa 50 yaşından itibaren düzenli olarak 5 yılda bir kolonoskopi yaptırması uygun olur.

Klasik kolonoskopi, polip ya da kanser varlığının tanısının konulmasını sağladığı gibi eğer hastada polip varsa onu tedavi edici ve kanser oluşumunu engelleyici özelliğe de sahiptir. 5 yılda bir kez bunu yaptırmak hasta için zor olmamalıdır. Çünkü kolonoskopi artık damardan iğne ile hastanın rahatlaması sağlanarak yapılan, sedasyon ve ağrı kesicilerle daha tolere edilebilir hale getirilmiş bir işlemdir.

Tedavi yönteminden bahseder misiniz?

Kolon-rektum kanseri teşhisi konmuşsa en önemli tedavi cerrahi tedavidir (ameliyat). Eğer kolon rektum kanserleri daha başta yakalanmışsa ve iyi bir cerrahi ile çıkarılırsa, kişinin yaşam şansı çok yüksektir.

Son olarak, okurlarımıza nasıl bir mesaj vermeliyiz?

KANSERDEN DEĞİL GEÇ KALMAKTAN KORK

Çevresel faktörler ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler kolon kanseri (kalın bağırsak) riskini arttırır. Son yıllarda buna bağlı kolon kanserlerinde artış söz konusudur. Ancak ve kolon ve rektum kanserleri hastalığın başında teşhis edilirse iyi bir cerrahi ile yaşama şansı çok yüksektir.

GENEL CERRAHİ UZMANI OP. DR. ZAHİDE KURT KİMDİR?

09. 03. 1975 yılında Akhisar’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Akhisar’da tamamladı.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudu. Uzmanlık eğitimini Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’nda tamamladı.

Uzmanlık sonrası 3 yıl Florence Nightingale Hastanesi Organ Nakli biriminde, yaklaşık 8 yıl Hendek İlçe Devlet Hastanesi’nde, 1 yıl Yenikent Devlet Hastanesi’nde, 2 yıl da Özel Adatıp Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalıştı.

Halen Özel Beyhekim Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalışmaktadır.

Editör: TE Bilişim