Arada sırada ziyaretimize gelen bir dost, uzun bir aradan sonra dün çıkageldi…

Sağımdaki koltuğa oturup soluklandıktan sonra, elinde tuttuğu ‘Bizim Sakarya’ gazetesinin sayfalarını çevirdi, beşinci sayfada Merve Yazıcı’nın köşesini katlayarak önüme koydu:

-Bu yazıyı yazana aferin!..

Sevgili Merve ‘Ramazanın Çocukları’ başlıklı yazısında, ramazanın kendi kutsal koşulları içinde hoşgörü çerçevesinde korunması gerektiğine vurgu yapıyor…

***

Dostumuz, Merve’nin şu tümcesinin altını çizmiş:

“Hazır büyük çoğunluk ramazanı ramazan gibi yaşarken, Müslüman nüfusu az olan ülkelerde yaşayan Müslümanlara göre kat be kat şanslıyken, bu bereketi, birlikteliği, huzuru bir tarafa itmeye değer mi?”

Yazıyı bende dostumuz gibi beğeni ile okumuştum; ama, bir okurumuzun beğenmesi başka bir lezzet…

Mutluluğum yüzüme oturmuş olmalı ki, bizimki açıldı:

-Bu yıl ramazan ayı olağan bir biçimde yaşanıyor. Bizim bildiğimiz ramazan ibadet ayıdır. Fakir fukaraya dönük destekler gösterişsiz yöntemlerle yapılır. Hele ramazanın politika için kullanılması, amacından saptırılması demektir. Oruç tutanların toplum yaşamında egemenleşerek oruç tutmayanlara baskı oluşturması, Müslümanlığa yakışmayan bir tutumdur.

Tümcesini bitirdikten sonra dostum olayın inceliğini vurguladı:

-Gerçek bir Müslüman niyetli olduğunu dışavurmaz. Barışın, efendiliğin sevginin ağır bastığı ramazanda çatışmalar, husumetler rafa kaldırılır…

 

Bir soluk aldıktan sonra da nefes nefese lafını sürdürdü:

-Oysa neler görmüştük. Bundan yirmi yıl kadar önce AK Partili belediyelerin ilk dönemlerinde, iftar her yanda bir gösteriye dönüşürdü. Sözgelimi bulvarda sofralar kurulur, iftar giderini karşılayan işadamlarının adları caddelere boydan boya asılan afişlerle duyurulurdu. Ramazan siyaset manevralarına alet edilirdi…”

Dostum teşhisini de koydu:

-Çok şükür bu yıl ramazan olağan bir biçimde yaşanıyor!..

 

Çok doluydu dostum; ama, ben lafını kestim:

- Ramazanı bu yıl ramazanlıktan çıkarmadılar, desene!...

***

Evet, “Ramazan geldi hoş geldi” güzel bir tekerlemedir…

Dostumuzun gözlemi doğruysa bu bir aşamadır…

Ramazanı kutsal koşulları içinde, ölçü çerçevesinde koruyabiliyorsak ne mutlu bize…