Kamu bankalarıyla teşvik edilen kredi furyasının TL’de müdahalelerle geçiştirilen sıkıntıları biriktireceğinin vurgulandığı raporda Merkez Bankası’nın kamu bankalarından döviz ödünç almasının riskine de dikkat çekilerek, “Lübnan denedi ama başarısız oldu” denildi.

Dünyanın en büyük ekonomik tahmin ve analiz kuruluşlarından birisi olan Oxford Economics'in hazırladığı rapora göre, Türkiye'deki kredi büyümesi dolar karşısındaki değeri korunmaya çalışılan TL'deki sıkıntının daha da birikmesine yol açacak.

Hükümetin piyasaları canlandırmak için kamu bankaları kanalıyla kredi kanalını kullandığı vurgulanan raporda, “Türkiye'nin dış ekonomik dengesizliği, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 6.3'üne ulaştığını tahmin ettiğimiz büyük bir kredi ivmesiyle daha da kötüye gidiyor.

Yetkililer ekonomiyi canlandırmak için defalarca kredi kanalını kullandılar. Bankalar, kredi, sayıları hızla artan kredi kartı, daha yüksek kredi limitleri ve vadelerle ve negatif reel faizle daha fazla kredi vermeye zorlandı. Bankalar, 2018'de kur kriziyle ara verdikleri kredi furyasını verilen teşviklerle geçen yılın ortalarında yeniden hızlandırdılar” denildi.

YABANCI KAÇIYOR

Cari işlemler dengesinde geçen yıl GSYH'nin yüzde 1.2'si seviyesinde olan fazlanın yıl sonunda açığa dönüştüğü belirtilerek, pandeminin etkisiyle turizm ve ihracattaki azalmayla birlikte dış dengede beklenen bozulmanın öne çekildiği vurgulandı.

Bu yılın mayıs ayında cari açığın 8.2 milyar dolara çıktığı, makro politikalarda bir değişiklik olmadığı sürece risklerin artarak devam edeceğine dikkat çekilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:

REZERVLER AZALIYOR

“Ekonomi bu dış açığı fonlamakta zorlandı. Zayıf politika kredibilitesi ve bazı finans kuruluşlarına getirilen yasaklar, yerleşik olmayan yabancıların yatırımlarını Türkiye'den çekmesine neden oldu. Türk tahvillerindeki yabancı oranı yüzde 4'e düşerek (6.7 milyar dolar) 20 yıl önceki seviyeye indi.

Cari açıktaki artış ve yabancı sermaye çıkışı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervlerinde kayda değer bir boşluk yarattı. Rezervlerdeki ayrıntılar, TCMB'nin dolara müdahalesini gösteriyor. Altın hariç brüt rezervler temmuz başında 50 milyar dolara geriledi. Oysa 2019'da rakam 81 milyar dolardı.

BANKALAR DÖVİZLERİNİ İSTERSE PROBLEM BÜYÜR

Merkez Bankası'nın dolara müdahale etmek için kamu bankalarından döviz ödünç aldığı vurgulanan raporda, “Eğer bankalar, kendi yükümlülüklerini yerine getirmek için paralarını geri isterse problem büyür. Lübnan da bu yöntemi kullanmış ve başarısız olmuştu” denildi. Rezervler kritik düzeyde olduğu için dolara müdahalenin sürdürülebilir bir strateji olmadığı belirtilen raporda, “Türkiye gelişmekte olan ülkeler içinde en negatif faiz oranlarına sahip ülke. TL'deki devalüasyonu önlemek isteyen otoriteler, faizi yükseltme konusunda TCMB'ye seçenek bırakmıyor” değerlendirmesine yer verildi.