Sevgili okurlar,
NATO( Kuzey Atlantik Asamblesi), yaz dönemi zirvelerinden birini daha gerçekleştirdi..
Bir “savunma örgütü” olarak hayatımızın bir parçası olan NATO, soğuk savaş dönemlerinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, yani karşı örgüt “Varşova Paktı” ülkelerine karşı Amerika Birleşik Devlet öncülüğünde, İngiltere, Fransa, Almanya, Kanada ve Türkiye’nin de içinde olduğu “Batı İttifakı’ ülkeler tarafından kurulmuştu..
Atatürk ile birlikte Cumhuriyet dönemi hükümetler, hem bu “Batı İttifakına” vurgu yaparak, Türkiye’nin geleceğinin burada olduğunu açıklamada hep yarıştılar..
Kısacası hem Amerika’yı ve hem de Avrupa’yı uzun yıllar NATO şemsiyesi içinde kollayan Türkiye’nin bugün nerede olduğu tartışılır bir hale geldi!?..
Amerika ve Avrupalıların NATO’nun güney doğu sınırlarında iyi bir asker, iyi bir müttefik, iyi bir dost olarak görev yapan Türkiye’nin yıldızı, Kore savaşından sonra daha da parladı..
Ancak, yoksul Türkiye’nin kazanımları, NATO içinde hep askeri harcamalara aktarıldı.

Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği
 “ Muasır Medeniyetler” seviyesine çıkma yarışımız, maalesef hep bu “Batı İttifakı” tarafından engellendi..
Türkiye’de sık, sık darbeler gerçekleştirildi, hükümetler değiştirildi, iç savaş kışkırtmalarında bulunuldu ve en sonunda terörü başımıza bela ettiler!?
Bu yetmediği gibi, Türk Milleti’ni, her “24 Nisanlarda”, “sözde Ermeni Soykırım” tehditleri ile “soykırımcı” ilan etme yarışına girdiler!..
Rusya ile ilişkilerimiz, “hep bir iyi, bir kötü” olarak sürüp gitti.
Şu an Rusya ile birçok alanda,” ekonomik, askeri, sosyal, kültürel..” ilişkilerimiz, anlaşmalarımız var..
“Bizden bir domates alan, biberimizi geri gönderen, kızdıklarında turistlerini göndermeyen, Batı İttifakı ile ilişkilerimizi takip edip, ona göre bize ayar vermeye çalışan” bir Rusya var..
Rusya, son Karabağ Savaşı’nda eski hatalarından birini düzeltti..
Ama “Sözde Ermeni Soykırım” iddiaları ile “PKK Terör örgütünü” destekleme yolunda bir geri adım atmadı..
“Suriye’de, Mavi vatanda, Libya’da” hep karşımızda Rusya var!..
Çin ile ilişkilerimiz ise daha farklı boyutta seyrediyor..
“İpek Yolu” projesi ve ekonomik alandaki alış-verişlerimiz zaman, zaman “Uygur Türkleri meselesi” ile sekteye uğramıyor değil..
Kısaca durumun özeti bu!
Böyle bir durumda sorunlar yumağı içinde olan Türkiye, “NATO Haziran Ayı Zirvesine” katıldı..
İktidarda AK Parti Hükümeti ve Hükümetin başında ise siyasi geçmişi ile ve 20 Yıllık iktidarı ile bir Recep Tayyip Erdoğan var..
Korona belasının kasıp kavurduğu dünyada, NATO Zirvesi elbette bir pencere aralayabilirdi..
NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları Brüksel’e geldiler..
Yeni NATO Genel merkezi çevresinde ve Brüksel’de kuş uçurtulmadı..Vatandaş sıkı güvenlik tedbirleri nedeni ile adeta burnundan soludu..
Brüksel’de bu kadar zirve yapılmasına karşın Brüksel yönetimi bu işi maalesef yönetemiyor!?
En azından trafik akışı farklı şekilde dizayn edilebilinir..Belli sokak ve caddelerde trafik akışı yavaşlatılacağına daha da hızlandırılabilinir..Bunun için ışıklı geçişler yerine, polis kontrollü geçişler günübirlik sağlanabilir..
Her liderin kent içinden geçişi, otellere gelişi nedeni ile zırt-pırt trafik akışının durdurulması ve vatandaş mağduriyetinin önüne geçilmiş olur..
NATO Toplantısına gelen liderler arasında, tek Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bayraklı sevgi gösterilerinde bulunuldu..
Manzarayı görenler,” Bu ne sevgi ah” demeden kendilerini alamadılar..
Kim bu insanları otel önüne topladı ki?
Bu şatafata, bu gösterişe neden gerek duyuluyor ?
Diğer ülke liderleri, sade bir şekilde havaalanında karşılandı.. Herkes oteline çekti, gitti..
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saatlerce otel önünde beklendi..
Aralarında efendim Filistinliler de varmış!
Allah, Allah, bu ne sevgi?
Bu durum,  Erdoğan’ın her Brüksel ziyaretinde olduğu gibi diğer ülke ziyaretlerinde de tekrarlanır!..
Belçikalılar bile bu duruma gülüyorlar..
Böyle suni, toplama sevgi gösterisine, bayrak sallamalara ne ihtiyaç var ki?
Biri çıkıp anlatsa da, ikna olsak!?
Nihayet Brüksel’de Türkiye’nin üç büyükelçisi, iki başkonsolosu, bir askeri üst düzey temsilcisi var..
Onlar Brüksel Askeri Havaalanı Melsbroek’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı çiçeklerle karşıladılar..
Doğrusu bu!
Yetmedi ise, “NATO önüne de mi milleti toplayarak Recep Tayyip Erdoğan” diye tempo tuttursaydık!?
Türkiye’ye, Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı için, yapılan bu sahte sevgi gösterileri yakışık almıyor!..
Diğer ayrıntılara da gelecek yazımda yer vereceğim.. Sağlıklı güzellikler dilerim..
Yusuf Cinal, Brüksel/ 16 Haziran 2021