Demokrat Parti İl Başkanı İsmail Ergül’ün, Adapazarı merkezinin Unkapanı Meydanı Projesi’ni, bitim tarihi geçtiği halde, bitmediğini iyi ve doğru zamanlı sorması nefis bir muhalefet örneği olmuş.

     Şehrin ekonomi tarihinin yaşandığı en köklü noktasında bir proje yapmak hiç kolay değil. Öyle bir projenin kararı da, planlanması da birkaç yılda olmaz.

     Bizim gibi ülkelerde Seçilmiş ve Atanmış Güçlü(?) Yönetenlerin, yanlış yerde, yanlış süreçte, yanlış projelere karar vermesi de hiç sürpriz değildir.

    DPT- Devlet Planlama gibi kamu oluşumlarına,” Ülke gelişmesinin önündeki en büyük köstekler. Her projeye bunlar engel olurlar!” fitnesini biliriz.

   

    Hata-eksiklerine karşın, DPT yararlı-doğru-kaliteli projeler yapma ve onaylamanın filtresiydi. Bugün, “ Ya O filtre olmasaydı?” bile denebilir.

    Proje Denetim gibi, sözde var olan filtreler bugün Amcamlara vız gelebilir; Amcam yapar! Ki, artık siyasi muhalefet bile bezdirildi, bıktırıldı. Susuluyor.

     Sizce, insan tamahı yeraltını da, yer üstünü de tüketti. Doğa da kendisini koruyor, kendi zenginliğini Deprem, Sel, Yangın, Heyelanla yeniliyor.

     Dünya,” İklim Değişikliği! Corona Aşısı!” diyor; birileri hala fitne üretiyor?

    

     Unkapanı Meydanı bitmedikçe, zaten kaç yıldır orada duraklamış olan kent ekonomisi bitecek. Demokrat Parti İl Başkanı Ergül, bence, AK Parti’ye çok net sözlerle işi hızlandırma katkısı verdi. Bu muhalefet olmazsa hayat yürüyemez.

     Eylül ayı geldi; yaz tatili ve iş yerlerindeki yıllık izinler bitiyor. Okullar da açılırsa, şehir merkezinde yaşam çok daha fazla hareketli olacak.

    Unkapanı inşaatı O en kalabalık süreçlerde de bitmezse; zaten darbe üstüne darbe alan merkezdeki esnaflar gerçekten zor günler yaşar.

   

    Muhalefet sadece siyasette de olmaz. Evde bile olmalı. Tüm sektörlerde muhalefet çok önemli. Biz de karşı fikre düşman kesilen Yönetenler de çoktur.

     Geçen hafta SATSO Başkanı Akgün Altuğ da SGK Kavşağı için değerli bir uyarı yapmıştı. SGK Kavşağı’na hemen gittim.

     Dört yanını da görmek istedim, dolaştım. Bu kış işimiz gerçekten zor. Nedenini de söylersem amacım belki daha iyi anlaşılır?

     Yıllardır,” Kamuda Bağımsız, Çağdaş İl Planlama Oluşumumuz yok!” Vurgusu yaparım. “ Boş ver, O malum, bize hep karşıdır!” der geçebilirler.

     Oysa, öylesi bir Oluşumda, eksiksiz teknolojilerle ve liyakatli teknik kadrolarla çalışılır. Mekan, teknoloji, liyakatli eleman, proje izleme yoksa; işler eksiklidir!

    SGK Kavşağı’nda, süreçte çıkması öngörülememiş altyapı sürprizleri olmuştur.  Allah bilir ne zaman, nasıl biter? Bizde bunlar sürpriz değil, bu şehir neler gördü.

   Etbalık-Karasu viyadüklü geçiş yapımında yıllarca neler yaşadık. Şehrin küçük, orta, büyük sanayileri en çok o kavşağı kullanır. Hayat o denli yoğundur.

   Orada yıllarca ulaşım çilesi yaşandı. Zorla bitti; ama bitti mi? Orada var olan  ticaret ve sanayi yıllarca ne çileler çekti. Hala da eski haline razı olur gibiyiz.

    Karasu Demiryolu ise ayrı ve çok bedeller ödenen bir fiyasko. Geçen hafta oraya da gittim. Demiryolu yok, ama,“ Karasu Demiryolunu unutun.” demem?

     Karasu Demiryolu’nu bir tek AK Parti Milletvekili artık ağzına alıyor mu? İşin kötüsü, Karasu’dan demiryolu isteyen de pek yok.

    Karasu ve Sakarya sadece O LİMAN için bile demiryolu istemeli! İnsan ve Yük ulaşımı için demiryolundan daha güvenli, ucuz ve kaliteli çağdaş çözüm var mı? 

    

    AK Parti Üyesi olanlar ve oy veren Sakaryalılar, kendi içlerinde Yönetenlere kendileri doğru muhalefet etseler, yanlış-hatalı projeler çok daha az olurdu.

    “ İSTİŞARE ; sus ve ne yapman gerektiğini itirazsız dinle, öğren, yap!” demek değildir. Susturan Yöneten, sonunda kaybeder. “ İstişare !” doğru bulunana kadar karşılıklı fikir paylaşımıdır. İstişare nasıl yapılır, önce onu tartışmalı mı?

     Yönetenler,” Şu işte, şu sorunlarda şöyle yapacaksınız !” diyorsa, zaten Çağdaş Dünya Kentini unutalım… Demokrat Parti doğru İstişareyi yapmış, teşekkürlerrr…