Sivas 1-2 yıldır büyük bir hevesle Ankara Yüksek Hızlı Tren hattının açılmasını bekliyor! Deneme sürüşleri bitmiş.

Yakında da açılır gibi? Sivas’ı bir merak, bir telaş basmış ki sorma!

Oysa, hızlı gidilecek, “ Yolculuk artık beş dakkada Beşiktaş gibi!” denilecek.

Ama, Sivas’a 100 yıldır olduğu kadar yolcu da, yük de asla taşınamayacak!

Çünkü, ülkemiz yıllardır oto yollara ve lastikli araçlara mahkum edildi!

Bizi motorlu araç imalatına, kullanım israfına mahkum edenler İŞİ’ni bilir!

Motorlu araç saltanatlarına yol-otoyol israflarından geçer!

Ülkemizde çok az sayıda insan,” Tarımı ve tarım arazilerimizi, özgün tohumlarımızı yok etmeyelim.” diye çırpınırken;

İçimizde,” Topraksız mekanlara sebze, meyve üretecek raflı-asansörlü-kapalı tesisler kuruyoruz! Artık köylünün yüzü gülecek!” ironileri yapılır.

Toprağın verimliliğini, topraktan yetişen ve tekrar toprağı zenginleştiren doğal malzemeler artırır.

İşim değil ama, Sakaryalıyım. Bu yıl pancar ekilen toprağa ertesi yıl başka bir ürün ekilir. Bir sonraki yıl daha başka! Pancarı sonraki yıl ek artık.

Mısır için, patates için bile; köy-köylü bu kültürü tarım uzmanları ile birlikte muhteşem geliştirmiştir. Sen yeter ki bilgi ve maddi desteği ver!

Devletin-Kamunun yapacağı o kadar değerli başka katkılar var?

Tarım Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyeleri köy ve köylüye, bilgi, teknoloji-araç gereç makine, akaryakıt ve pazar desteği versin yeter!

Tarım Kredi Kooperatifleri? Köy-köylü için bir icra-yıkım tuzağı olabilir mi?

Kooperatif yönetimlerine siyasi iktidarın ballı maaşlı yandaşları oturtulur mu? Yandaş mı gelişir, köylü mü? Köylü niye icra kapılarında!

Devlet-Köylü işbirliği; doğru, dürüst, idealist-liyakatli yönetenlerle olur.

Sakarya’da ve yaşadığım Sapanca’da hayretle izlediğim bir toprak gerçeği var. Yaprak, dal ve ot yakmalar! Sözde,” Anız yakmak yasak!” denir!

Bazen yakılan yaprak, dal, ot dumanları gökyüzünü öyle kaplar ki; turizm bölgesi yanıyor zannedersin!

Ülkemizde de, kimi eli öpülecek belediye başkanları var artık! Yaprak ve dal kıran, toprağa gübre halinde döken makineler alıyorlar.

Belediyeye alo diyorsun, makine randevuyla sana yollanıyor. Bir iki saatte O doğa kırıntıları toprağına karışıyor. Zamanla da toprak doğal zenginleşiyor.

Bunlar ve Solucan Gübresi gibi ucuz-kolay zenginlikler doğru desteklerdir. Toprakta yetişen domatesi, hıyarı, çileği rafta yetişmişe değişir miyiz?

Geleceğe karşı çok önemli tarım arazisi hatamız ne? Büyük tarım arazilerini akıl almaz bireysel yanlışlarla parçalıyoruz! Eee Miras hak!

Büyük toprağı olan köylü çok çocuklu olmak ister. Çünkü, aile çalışır kazanç aile de kalır. İş de doğru yapılır.

Son 40-50 yıldır, köylerimizim tarım toprakları mirasla bölüne bölüne küçüldü. Hatta, bir aileye yetmeyecek kadar. Oysa;

50-60 Dönümden büyük, 100-200 dönümlük arazileri olan köylerde tüm köyde belki 15-20 traktör ve tarım aracı herkesin işini görür.

Şimdi topraklar küçük, köyde her kapıda traktör var. Kazanç masrafa gidiyor. Kamu, Arazi Toplulaştırmayı becersin. Sanayi rafta üretsin!

Arazi büyümez; Köy de nüfus ve tarım geliri büyümezse, biz rafa koyuluruz!