Milletvekili, adı üstünde Milletin Vekili olması gerekir. Bizim sistemimizde bu böyle değil. Milletvekili, Genel Başkanların seçtiği GENEL BAŞKAN ESİRİDİR. Bağımsız aday olup veya ön seçime girerek seçilenler hariç bu hep böyle olmuştur. Milletvekilinin asli görevi kanun koymak, kanun tadil etmek, kanun kaldırmaktır. Bu işlerin dışında, seçildiği yörenin ekonomik, sosyal meseleleri başta olmak üzere yaşamla ilgili her türlü meselesini TBMM’de gündeme getirerek çözümlerini takip etmektir. Milletvekili sıralamasını Genel Başkanlar yaptığı sürece, bu görevlerini hakkıyla yapma imkânına sahip olamazlar. İktidar Milletvekiliyse, önüne gelen, Genel Başkanların talimatı ile hazırlanan kanunları onaylamak, muhalefet Milletvekiliyse reddetmek zorundadır. Seçim tarzı nedeniyle hür iradesini kullanamaz. Böyle bir sisteme de DEMOKRASİ DENİLEMEZ.

Milletvekili, seçildiği gün, maaş ve özlük haklar konusunda Emekli Sandığı ile irtibatlandırılarak, memur statüsüne getirilir. Aslında Milletvekilliği özel bir görevdir. Maaş ve özlük haklar bakımından TBMM bünyesinde oluşturulacak bir yapıyla, Milletvekilinin özgür iradesiyle çalışacağı ortam yaratılmalıdır. Milletvekili seçkin insan değildir. Her konuda uzman olamaz. Önüne gelen uzmanlık alanı dışında ’ki konularda danışman desteği almak gibi imkânları olmalıdır. Bu ve benzeri birçok konuda TBMM’nin yapısını güçlendirmezsek, TBMM Millete hizmet edecek bir kurum haline gelemez.

Bu günlerde Anayasa değişikliği tekrar gündeme getirildi. Daha öncede yazdım, bu konu içinde bulunduğumuz ekonomik sorunları perdelemek için gündeme getirilmiştir. İstenen şey TÜRKİYE’NİN daha DEMOKRATİK BİR HUKUK DEVLETİ olması için değildir. Toplumu oyalamak ve bakın biz sizin için iyi şeyler istiyoruz, muhalefet müsaade etmiyor algısı yaratmak içindir. Muhalefetin bu oyuna gelmemesi gerekir. Toplumun içine düştüğü ekonomik çaresizlik, buna sebep olan ve Danıştay raporlarına yansıyan dev gibi yolsuzluklar ortadayken, gerçek gündem yerine, algı operasyonu için kullanılacak Anayasa Değişikliğine itibar etmemeleri gerekir.

Eğer gerçekten TÜRK MİLLETİNE hizmet etmek istiyorsanız, öncelikle DİKTATÖRLÜK haline getirilen BAŞKANLIK SİSTEMİNİ değiştirmek, SEÇİM ve SİYASİ PARTİLER KANUNU DEMOKRASİYE UYGUN HALE GETİRMEKLE başlayabilirsiniz.

İktidar partisi mensupları ve yandaşları bugünlerde ‘’Başkanlık Sisteminin aksayan tarafları var, bunları düzeltelim’’ demeye başladılar. Kurnazlık edip, ekonominin geldiği noktaya kılıf arıyorlar. Bunun içinde daha çok yetki isteyip arzu ettikleri rejime giden yolu açmak istiyorlar. Aslında geldiğimiz nokta, hiçbir denetime tabi olmayan, seçildikten sonra, seçenlere hesap vermeyen BAŞKANLIK SİSTEMİNİN sonucudur. Tek çaresi de KUVVETLER AYRILIĞI PRENSİBİNE DAYANAN ve MİLLETİN HÜR İRADESİ İLE SEÇTİĞİ PARLAMENTER SİSTEMDİR. Böyle bir sistem de MİLLETVEKİLİ MİLLETİN VEKİLİ olacaktır. Milletin sesi de TBMM de duyulacaktır.

Meclis aritmetiği ile ve farklı niyetler nedeniyle bu dönem gerçekleşmesi mümkün olmayan ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ yerine, son günlerini yaşadığınız mevkilerinizi ve zamanınızı Millete Hizmet için kullanırsanız daha iyi bir intiba ile yeni döneme geçmiş olursunuz.

Bu arada bir Milletvekilimizi uyarmak isterim. TBMM’den verilen Milletvekilliği kimliği bir tanıtma kartıdır. Bankalar ve resmi kurumlar bu kart ile işlem yapamaz. Bu kartınızla işlem yapmayan görevliyi işinden etmek yerine, itibarınızı Meclis Başkanı nezdinde kullanarak kartlarımızın, resmi kurumlarda tanınan kart haline getirilmesini temin ederseniz faydalı bir iş yapmış olursunuz. Kul hakkının affı yoktur.

Sağlıklı günler dileğiyle….