Geçenlerde bir şey keşfettim. Aslında duyduğum, okuduğum, etrafımdaki bazı kişilerin yaptığı bir şeyi yeni farkettim diyebilirim. Ben çok kulak asmaz hatta ‘’Yapamam.’’ derdim. Kendime güvenemezdim. Özellikle bunu yaparsam o zaman ben ben olmam başkası olurum diye düşünürdüm. Kendime uygun bahaneler bulur, kendimi haklı çıkaracak sebepler ortaya çıkartırdım. Haklıydım da aslında. Tabii ki bir yere kadar.

Her insan gibi bu tutuculuğumu bir yerde aşmam gerekiyordu ve o günün gelip çattığını bu farkındalık sonucu anlamıştım. O sınırı, noktayı geçmiştim. Bir şeyler yapmam ve rahatlamam gerekiyordu. Yoksa bütün bu enkazın ve yükün altında ezilecektim. Ezilmeyi ve zarar görmeyi de istemiyordum.

Hiç ‘’Mesafe’’ kelimesini duymuş muydunuz? Ben çok duyuyordum etrafımdan. Uygulayanları görüyor, çok takdir ediyordum. Bir de sanki ben hep mesafe uyguluyormuşum gibi onlara tavsiyelerde bulunuyor ve akıl veriyordum. Tabii ki kendi içime döndüğümde ise ne mesafe uygulayabiliyordum ne de kendimi bu yükün altından kurtarabiliyordum. Her yükün altına omuz vermeye alışmıştım. Kolay olmayacaktı ama yapmam gerekiyordu.

Mesafemi koyacaktım bazı kişilere ve olaylara. Gündemimizin en olağan söylemi olan ‘’Mesafe Hayat Kurtarır.’’ ifadesini hayata geçirecektim. Cesaretimi topladım. Tek yapmam gereken kendime güvenmem ve mesafeyi koyacağım kişileri, olayları ve durumları belirlemekti. Sözde kolay ama uygulamada çok zor bu olay için derin bir nefes aldım ve mesafe koymaya başladım. Tabii ki ‘’Mesafe koydum.’’ deyince hemen mesafe koymuş olmuyorsunuz. Bunun için aradan zaman geçmesi ve her şeyden önemlisi mesafenizi korumanız gerekiyor. Çünkü karşı tarafın bir daveti veya teklifine olumlu yaklaşırsanız o zaman koyduğunuz mesafenin kalkması an meselesi oluyor. İşin en zor tarafı da bu oldu benim için. Zaman daha yavaş geçiyor, gelen teklifler daha cazip oluyor ve her şeyden önemlisi içimdeki ‘’Acaba ne olacak? Niye çağırıyor?’’ merakı ise kendi içimi yememe sebep oluyordu.

Kendimi bir zaman bütün bu zorluklara karşı tuttum. Hem manevi olarak hem de fiziki olarak mesafemi koydum ve sonunda başardım. Aslında ne kadar kolaymış ‘’Yapamam, beceremem.’’ dediğim şeyleri yapmak. Zor oldu ama güzel oldu. Şimdi istediğime mesafe koyuyorum. Demek ki bu kadar kolaymış bazı şeyler. Bunu ben ancak keşfedebilmişim. Geçmiş yıllarımdan ve kendime çektirdiğim bütün mesafesizliklerden özür diliyorum.