Marmaris de 5.4 büyüklüğünde bir deprem oldu.Bu bize deprem gerçeğini bir daha hatırlattı.Türkiye son bir yıldır orta ölçekli depremlerle sarsılıyor.Deprem uzmanları ikaz ediyor.Deprem öldürmez,uygun olmayan binalar öldürür diyorlar.Ben daha önce sorduğum soruyu tekrar soruyorum.Sakarya da depreme dayanıklı olmayan ne kadar binamız var?Bu binalar da kaç kişi oturuyor?Siyasi sorumluluk taşıyanlar,mahalli idareler,kamu yöneticileri,kentsel dönüşüm için ne gibi çalışmalar yapıyorlar?Sayın Valimiz göreve başladı.Mutlaka ilgililerden Sakarya’ nın sorunları ile ilgili brifing almıştır.En önemli ve en acil sorunun kentsel dönüşüm olduğunu bir kere de ben hatırlatmak isterim.Bu konu da acı tecrübeleri olan biri olarak her fırsatta konuyu gündem de tutmaya çalışacağım.

Gelelim Marmaris’e.19 Haziran da Bir grup arkadaşla Marmaris’e gittik.Hepimiz elli yıldan fazla bir zamandır arkadaşlık yapan,siyasi birlikteliği olan kişilerdik.Altı gece yedi gün beraber olduk.Arkadaşlığımızın temelinde vatan ve millet sevgisi vardı.Ülkücülükle başlayan bu yolculuk, Anavatan partisin de devam etti.Zaman zaman siyaseten ayrı düşsek de dostluğumuz kesintisiz bir şekil de sürdü.Sayın Ersin Taranoğlu ‘nun davetiyle gerçekleşen bu gezimiz tek kelimeyle muhteşemdi.Bizi yakından izleyenler dostluğumuza gıpta ettiler.Böyle dostluklar kaldı mı dediler.Bir arada olmaktan mutlu olduğumuz bu gezi de İbrahim Müftüoğlu,Osman Nuri Bayrak,Dr.Atıf Çetin ve Nezir Kayınoğlu vardı.Marmaris ve gezdiğimiz koyları,Ülkemizin Dünya da az bulunan eşsiz güzelliklerine sahip yerler.Ancak Turizm cenneti olan bu yöreler,bu günlerde kan ağlıyor.Tesislerin bir çoğu kapalı.Açık olanlarda çok düşük kapasite ile çalışıyorlar.Daha önce yerli, yabancı turist kaynayan bu yerler,ıssızlaşmış.Koylar,deniz ,Marmaris sokakları bomboş.Alışılmadık bir sessizlik hakim.

Marmaris de gördüğümüz bu tablo,diğer turistik bölgelerimizde de farklı değil.Bu da gösteriyor ki en büyük döviz girdimiz olan turizmden,bu yıl gelir elde edemeyeceğiz.Bu aynı zaman da işsizlik demektir.Cari açığın büyümesi,bütçenin açık vermesi,en sonunda hizmetlerin aksaması gibi sonuçlar demektir.Tek çaremiz tasarruftur.Kamuda ki israfı mutlaka önlemeliyiz.İtibardan tasarruf olmaz lafı havada kalmıştır.Şimdi itibarımız için tasarruf etmeliyiz.Devlet böyle günlerde yol gösterici,himaye edici olmalıdır.

Zor günlerden geçiyoruz.Önümüzde ki günler daha da zor olacak.Toplumsal dayanışmaya ihtiyacımız var.Siyasi kavgaları bir kenara bırakma zamanıdır.Kavga edenler kaybedecek.Gençler kavga değil çözüm istiyorlar.Gelecek iktidarı gençlerin reyi belirleyecek.Bizim kuşağı kandırmak kolaydı.Şimdiki gençleri kandırmak o kadar kolay değil.

Haydarpaşa Lisesinin pilav günleri olur.Bu günlerden birin de eski Enerji Bakanı sayın Erhan Işıl’ a bir siyasi liderimizi sordum.Neyini merak ediyorsun dedi.Dürüstlüğünü dedim.Orkestra şefi gibiydi dedi.Anlamadım.Açıkladı.Ekonomik konuları fazla bilmezdi,çalmazdı, çaldırırdı dedi.Fakir aile çocukları sağcı,zengin aile çocukları solcuydu.Sevdiğimizi ölümüne severdik.Fazla sorgulamazdık.Şimdikiler öyle değil.Babalarını bile sorguluyorlar.Kül yutmuyorlar.Aman dikkat.Bu gençleri hafife almayın.Bu gün ETS’ yi indirirler.Yarın iktidarı.Gözlerini dolduran genç bir lider bulurlarsa,hepinizi emekli ederler.Siyasetten emekli olmak zordur.Benden söylemesi.

Sağlıklı günler dileğiyle…