Ülke olarak kritik bir dönemden geçiyoruz. Yöneticiler bir taraftan terörle mücadele ederken, bir taraftan da bozulan ekonomik dengeleri yerine oturtmaya çalışıyor. Yeterli imkanımız olduğu halde gerekli olan üretim planlaması yapılmadığı için gıda fiyatları çok yükseldi. Tarım ile uğraşan kesim, tohum, gübre ve mazot fiyatları yükselince bir önceki yıldaki ürün fiyatlarına bakarak zarar edeceği varsayımı ile arazileri ekmedi. Bu da hem fiyatların yükselmesine, hem de işsizliğin artmasına yol açtı. Üreticinin eline para geçmeyince bundan piyasalar da etkilendi. Satışlar düştü, üretim azaldı, fabrikalar işçi çıkarttılar.

Artık seçim geçtiğine göre, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bir Türkiye ittifakı kurup milli seferberlik ilan ederek, üretime yoğunlaşmalıyız.

Bu nasıl olacak?

  1. Üretim planlaması yapılmalı
  2. Üretimi teşvik için, gerekli destekler verilmeli, vergiler azaltılmalı.
  3. Ürünün pazara en az aracı ile ve en hızlı şekilde ulaşması temin edilmeli.
  4. Devlet ve belediyeler, piyasaya ve müteahhitlere olan borçlarını bir an önce ödemeli.

Yukarıdaki saydığımız tedbirler arttırılabilir.

**

Seçimlerde kullanılan kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmeli ve toplumsam barışın sağlanması için yukarıdan aşağıya herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

Geçen hafta Kemal Kılıçtaroğlu’na bir saldırı yapıldı. Tepkileri hayret ile izliyorum. Bu olaya, AKP’li ve MHP’li arkadaşlar neredeyse seviniyorlar. En demokrat gibi olanı bile olayı kınayıp “ama” diye başlayan bu saldırıyı makul göstermek için gerekçeler sıralıyorlar. Beyler, bize yapılmasını istemediğimiz bir şeyin başkalarına da yapılmasına karşı çıkmalıyız. Eğer Müslüman isek “bir topluluğa olan kininiz sizi adaletten ayırmasın” ayetine uygun davranmalıyız. Eğer birbirimizi anlamaya çalışmazsak, tahammül etmesini beceremezsek, selam vermesini, birbirimize gülümsemeyi bilmezsek, yani toplumsal barışı sağlayamazsak, ne millet olmasını ne ümmet olmasını ne kardeş olmasını, beceremez birbirimizle kavga etmek için bahaneler arar dururuz.

***

Kent meydanına büyük bir çadır kurulmuş. İstihdama katkı sağlamak işsizlerin ufkunu açmak yeni fırsatlar ve imkanlar oluşturmak için. Birkaç gün sonra bu çadır sökülecek aynı meydana ramazan etkinliği için barakalar kurulacak. Daha yeni 12 milyon TL harcanarak yapılan bu Kent Meydanı’na yazık oluyor. Önce mitingler, sonra bu tür etkinlikle bu meydanın çabuk elimizden çıkmasına yol açacak.

Bu çadır kent meydanı yerine üniversite kampüsüne kurulsa asıl hedef kitleye daha fazla ulaşırdı. Yaklaşık 100000 öğrencisi olan üniversitemizde okuyan ve mezun olan gençlerimiz için daha iyi bir fırsat olurdu.

Büyükşehir belediyesi bir an önce, bu tür etkinlikler için yeni bir alan oluşturmalıdır. Yeni yapılan millet bahçesinin içerisinden böyle bir yer ayrılabilir. Ayrıca, Sakarya için yeni bir miting meydanına ihtiyaç var. Her mitingde, hem şehir içi trafiği felç oluyor, hem de esnaf mağdur oluyor. İnşallah bu ihtiyaçları şehri yönetenler de görüyordur.