Yanlış giden hemen her şeyin ilk sorumluları Seçilmiş Siyasiler veya Atanmış Kamu Yönetenleri olur! Peki, biz?
Türkiye’de 1960-1980-2000 yılları arası gibi, yani 20 yılda bir İktidar Miladı yaşanır. Bu arada sorgulanır gibi yapılsa da, asla düzeltilmez!
Sadece kişi şekil şemal değişir; kervan aynen yürür?
“ Hayırlara vesile olsun!” 2020 Yılı da geldi. Ayağımızı denk alalım, gelecek bu kez doğru kurulsun! İzleyin, birileri gardını alıyor?
Ülke gündemi fasa fiso. Siyasi partilerin içi de, dışı da, ibretlik iftiralarla dolu. Halk sanki uyuşturulmuş?
En dindar görünenlerin bile; iftiranın, gıybetin, yalan dolanın suyunu çıkardığı zamanlarda gibiyiz? Zillette yarış var!
Edilen cümlelerin arkası doğru okunsun; Allah hepimizi cümlesinden korusun!
***
Yapılacak tek doğru; Ülkeyi Yönetenleri iyi eğitimli, işinin zirvesinde, çalışkan, üretken, erdemli, Liyakatli bireylerden oluşturmak!
Yahu, Devletin eşsiz taşınabilir, taşınamaz tüm servetleri halkın elinden alındı. Dağlardaki, ovalardaki, denizlerdeki yer altı-yerüstü kaynaklarımız alındı.
Ülkede üstelik borçsuz insan kalmadı.
Koskoca dünya devi şirketler karton kutular gibi devrildi, yok oldu, oluyor da!
Dünyanın en çok İnşaat İş Makinesi deposu yapıldık. Şimdi müşteri bitti, yapı paydos… Ülke İş Makinesi mezarlığı. Tır filoları iş bulabiliyor mu?
Konkordato diye bir şeyi ülke ilk kez bu denli öğrenmeye başladı.
***
Aileler başka alem? Kredi kartı borçları, başka bankanın kredi kartı paraları ile ödeniyor. Kredi kartı alabileceğin banka kalmadığı gün, icra kapında!
“ Fakir fukara ev sahibi yapılacak! 3 Yıl ödemesiz banka kredileri verilecek! Evsiz aile kalmayacak!” denilirse hemen üstüne atlama.
3 Çocuk varsa, O eve tek maaş yetmez. Bankaya O evin taksiti yatmazsa; icra O evini alır, sokakta kalırsın.
Siyaset, seçim rüşveti önerirse geri çevirme. Sen, Güvenceli Sağlam bir İŞ iste! Süreklilik garantisi olan Kamu görevi iste!..
25 Yılın üstünde emekli sigortası ödemişsen, hemen Emekli Maaşını iste! Erken MAAŞSIZ Emekli; bu ülkede kaç seçimde, kaç kez safça kandırıldı?
Kamuda da, özelde de; çalışanlar hem de yıllardır,” Sözleşmeli Personel, Geçici İşçi.” gibi masallarla nasıl sömürüldü?
Hak sormak, aramak için sendikalı olmaya gittiğin gün nasıl,” Devlet, Servet düşmanısın!” denildi?
1980 Yılında nüfus kaçtı? 2020 Yılında nüfus 82 milyon! Nüfus akıl almaz şekildi artmış. Çalışan ve Sendikalı işçi nüfusu da akıl almaz şekilde bitirilmiş?
***
Öğretmen olamayan Öğretmenlere!.. Muhteşem diplomaları olsa bile, Atanamayan Öğretmenlere!..
Yazılı sınavların Birincileri olan; ama, imansız sınavlarda kaybeden ülke gençlerimize çok yanarım…
Türkiye’de de, dünyada da gözü doymak bilmeyenlerin istediği bir hayat yaratıldı. Özel kalemden genel müdürlüklere, ballı danışmanlıklara kadar!
Adına,” Küresel sermaye, Bireysel girişimcilik, Serbest Pazar, Borsa, Home Ofis?” denilen nice şeyler cabası.
Amcamdan,“ First Lady, One Number, Süper Star, İmparator.” sıfatları oluyor?
Aile boyu,” Açık Büfe, Nescafe, Hamburger-Çizburger, Laptop, Cep telefonu!”
“ Site, AVM, Spor ayakkabı, Kot pantolon, Kaz tüyü mont, Paris, Yunan Adalarında tatil.” de sıradan.
***
Gözlerden uzakta çok büyük halk kitlesi de hayatının 24 saat sonrasından emin değil. Çoluk çocuğunun yarınını da bilemiyor!
Caddeden geçerken gördüklerinize değil; kapı arkalarında yaşanan dramlara bir bakın.
Girin mutfaklardaki rezaletlere bakın! Haaa!..Hangi mutfaklara?
“ Sahte bal skandalı!” zaten başka bir olay da; yönetilen, yaşanılan, geçinilen her yerin ilkin mutfağına, sonra da WC.’lerine bakın?
Öldürülen Kadınlar için herkes, ama sorumlu olanlar da, feryat figan da! Nasıl oluyor da hala devam edebiliyor?
Üstüme düşeni her gün soruyorum; düzeltemeyen alıp şapkasını gitmeli!
