Eylül ayları birçok sektörde olduğu gibi medya sektöründe de sezon başlangıcı olarak kabul edilir.
Yaz mevsiminin tekdüzeliğinden kurtulduğumuz, haber çeşitliliğinin arttığı yeni dönem hayli hareketli başladı.

Geçen haftanın dikkat çeken gelişmesi ise Karasu Darıçayırı’nda kurulmak istenilen, ancak bölge halkının hukuk mücadelesi sonucu ÇED Raporu mahkemece iptal edilen çimento fabrikası için yeniden başlatılan girişim oldu.

Bu gelişmeyi okurlarımıza ‘Çimentocular pes etmemiş’ manşetiyle duyurduk. Fabrikayı kurmak isteyen grubun hazırlattığı ÇED Raporu’nda yer alan çarpıcı bir ayrıntıyı , “Çimentoda para mesajı” başlığıyla manşetimize taşıdık. Söz konusu ayrıntıyı hatırlatmak gerekirse; ilgili şirket, fabrikanın kurulması planlanan alanda mısır üretilirse yıllık 5 bin 600 TL, çimento üretilirse 67 milyon 500 lira kazanç sağlanacağını belirtiyor, para için çevreden, doğadan vazgeçilmesini talep ediyordu.
Bu konudaki son haberimiz, ÇED Raporuyla ilgili İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İKD) toplantısının 4 Ekim’de yapılacağıydı. Bu toplantıda, firmanın sunduğu ÇED Raporu komisyon tarafından incelenip değerlendirilecek. Bu değerlendirmede önemli eksiklik ve yanlışlıklar yoksa rapora son hali verilecek. Eksik ve yanlışlar bulunduğu takdirde ÇED süreci duracak.

Darıçayırı halkının talebi belli. Fabrikanın kurulacağı alan yerleşim birimlerine çok yakın. İçme suyu kaynaklarını ve fındık bahçelerini tehdit ediyor. Avukat Muhammet Işık da, bu temel konulardaki itirazlarının sürdüğünü ve köylünün mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduğunu belirtiyor.
Dileriz ki, İKD toplantısında bu temel talepler göz önünde bulundurulur. Parayı basıp arazi alanların değil de, bölgede yaşayanların talepleri kabul görür. Bu süreci de yakından izleyeceğiz.

HASAN CEVHER SÖYLEŞİSİ

Genel Müdürümüz Özgür Arık, günlük yazılarının yanında çok önemli bir söyleşiye imza attı geçen hafta. Eski sendikacı –  siyasetçi Hasan Cevher ile yaptığı söyleşi,  gülümseten hoş anıların yanı sıra yakın tarihteki siyaset anlayışının, yaşama bakış açısının günümüzde ne denli değiştiğini ortaya koyuyordu. Özgür Arık, ‘Anı-Söyleşi’ adını verdiği bu tür yazılarıyla sizlerle olmaya devam edecek.

Haftanın son günü bir söyleşi daha yer aldı gazetemizde. Medyayazar.com’da yer alan bu söyleşiyi yapan Serap Özer’in iznini alarak yayımladık. Öteden beri var olan erkek şiddetinden çok, şiddeti önlemek için çıkarılan yasalara ve arttığı söylenen duyarlılığa rağmen şiddete uğrayan bir kadının bu kadar savunmasız kalışı ürkütücüydü. Onun yaşama sarılışı ve mücadelesi ise umut veren bölümü…  Gazetede okuma fırsatı bulamayanlara  www.medayazar.com’dan okumalarını öneririm.  Bizim Sakarya dışında dijital medyada yayımlanan bu tür başarılı yazılara önümüzdeki haftalarda da yer vermeye devam edeceğiz.

Söyleşi faslını bir haberle bitireyim. Geçen yıl sağlık alanında çok başarılı söyleşilerinden hatırlayacağınız Hülya Bilgin Çolakoğlu da kısa bir süre içinde yeniden yazılarına başlayacak.

Cavit Dereli yönetimindeki spor servisimiz Sakaryaspor’u tüm ayrıntılarıyla sayfalarına taşıyor. Aynı şekilde Büyükşehir Basketbol takımının hazırlık dönemi de yakından izlenip, gelişmeleri aktarıyoruz. Amatör spor branşlarını da aynı hassasiyetle izleyip, ulaştırmaya devam edeceğiz.

Ve yazarlarımız…
Her gün en az birbirinden değerli üç yazarımızın makalesi ile karşınıza çıkıyoruz.  

Hasan Kurtiç hafta içinde her gün sizlerle…  Adeta bu kentin gönüllü müfettişi… Ele aldığı konularda kulaktan dolma bilgilerle idare etmek yerine, bizzat gidip inceliyor, soruşturuyor ve öyle yorumluyor. Umarız kenti yönetenler bu tespitlerden, önerilerden yararlanıyordur.
Hendek’ten yazan arkadaşımız Orhan Topçu haftada iki gün, genellikle ilçeye özgü yorumlarıyla, Şadi Tanış ise Cuma günleri yılların deneyimi ve bilgeliğiyle sesleniyor. Yusuf Cinal yine haftada iki gün Belçika’dan Sakarya’yı gözlüyor, hiç bağını koparmadığı kentine ilişkin önerilerini sunuyor.

Kadın sayfasının editörü Aylin Yüksel ‘Feminen Notları’,  Eğitimci Serdar Gül ve İkbal Yiğiter güncel yazılarıyla sizlerle oluyor.  Ekonomide deneyimli isim Ahmet Çubuk’un yanı sıra genç bir kalem Atilla Özkan aramıza katıldı.

OKUR DESTEĞİ…

Kalabalık bir ekiple, özveriyle kentin nabzını tutmaya, kent halkının yararını gözeterek gazete yapmaya çalışıyoruz. Ne var ki ekonomideki son dalgalanmalar, yaşanan kriz yazılı basını kötü vurdu. Önlem olarak bildiğiniz gibi, ayda 4 gün kağıt tasarrufu yapabilmek adına kentte yayımlanan tüm gazeteler Pazar günleri çıkmama kararı aldı.
‘Kriz daha da derinleşirse…’ diye düşünmek bile istemiyoruz.

Bu noktada bizim ve tüm yerel gazetelerin okur desteğine ihtiyacı var.
Kente sahip çıkmak adına her gün en azından bir yerel gazete alıp, destek vermenizi rica ediyorum.
Haftaya buluşmak umuduyla hoşça kalın…

Tuncer Kalaycı