Siyaset dünyamız kendi bekası için sanki gözünü kararttı? Onları seçen ülke halkı frene bastırmayı beceremezse hepimiz için kötü günler kapıdadır?

   Şu gün asıl derdimiz ne? Ülke zaten zorlu bir ekonomik sıkıntı içine girmişken, tüm dünyayı kasıp kavuran bir salgın da kapımızı çaldı.

    Hayat durdu, 83 milyon insan evlere ve mekanlara kapandı. Daha kötüsü de evlerinin ekmek kapıları, iş yerleri de kapandı.

   Öyle ki, milyonlarca insan evine ekmek götürecek parayı kazanamaz hale geldi.

    Ülkeyi Yöneten İktidar salgını, salgından ölen binlerce insanı, onları hayata tutunduran ekmeği, aşıyı bir kenara bırakmış gibi. Tek dert koltuğu korumak.

    Sağlık ordusunun kadın-erkek profesörleri, uzman hekimleri, hemşireleri, tüm kadroları ile salgınla perişan. Sağlık kadrolarının kayıpları artık endişe veriyor.

    Çarşı Pazar, çalışanların işine son veriyor, dükkan kapatıyor. İşsizlik zirvede.

     Amcamın yaşadığı yerde işler kötü değil ki,“ Kapanan iş yeri yok! İşsizlik de yok!” deniliyor. Orada durum öyle görünüyorsa, öyledir?

    İktidarın olduğu yerde işler, devletin kasasından dağıtılan desteklerle iyi, hatta her zamankinden de iyi yürüyebilir. Ama, ülke halkının durumu kötü.

    Neyse ki, ülkede aklıyla, sakinliği ile düşünebilen geniş ve tutarlı siyasi muhalefette var.

    Hem de, halkının bizzat kendi cebinden yaptığı maddi desteklerle, toplumsal sosyal hayatı biraz rahatlatan Siyasi Muhalefet! 

    İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, İzmir, Antalya ve benzeri, büyükşehir belediyeleri sosyal ve ekonomik destek ulaşmayan halkı hayata tutundurdu.

   Siyasi İktidar, muhalefetin ekonomik kriz ve salgın hastalıkla uğraşmasına niye empati ile yaklaşmaz? Böyle bir şeyi nasıl, niye kabullenilemez?

   Ülke bu kadar sorunla boğuşurken çantadan,“ BEKA !” diye bir tavşan çıkar mı? Kimin, neyin bekası anlaşılmaz? Bilen biliyor galiba?

    Halk O Beka Tavşanı’na bakarken, birileri hala devlete ait eşsiz kamu arazilerini, mülklerini ham etmenin yollarında koşuşturur mu?

    Rumeli Hisarı üstündeki Boğaziçi Üniversitesi Kampusu’nun havadan dron ile çekilen fotoğrafını medyada gördünüz mü? Dünyada öyle bir doğa var mı?

    Orada Türkiye’nin geleceği var! Türkiye’nin en zeki, en başarılı gençliği Orada üniversite eğitimi alıyor: -)

    Mal için, Gençlik Maneviyatına göz dikmenin nedeni Doğası ise biz yanmışız?

    Sadece Rumeli Hisarı da değil. Boğaz’ın Anadolu yakasındaki, Boğaziçi Kandilli Rasathanesi Yerleşkesi de muhteşem doğadır.

    Oradaki Maneviyatı satın alacak para icat edilemedi? Amcamlar O doğaya, O Kamu servetine, eğitim yuvasına yol açar mı?

       

    Sakarya’ya geleceğim kuşkusuz! Çünkü, Bizim Üniversite Gençliğimiz için de akıl dışı kirli söylemler edilir oldu. O Kalp Gözleri her zaman vardır!

    Hani, üstelik sosyoloji, tarih bildiklerini zanneden körler vardır ya. Onlar kendi ailelerinin 100-150 yıllık sosyolojilerini bir görebilseler? Ah bir görseler?

     Adem ile Havva’yı bilir, kabul ederler. 100-150 yıl öncesi eşini kaybeden 70-80 yaşında malı, mülkü çok bir adamın evine 15-20 yaşında gencecik bir kız çocuğunun sokulduğunu da bilirler?

    İyi de, Gençlerin heyecanlarına takılan çirkin kulplar nasıl oluyor? Üniversite ne demek, neden var, orası olmasa gelişen toplum olur mu? Cevap yok!

  Bize emanet gençleri lekeleyen O Gözle, hiç kimse kendisini laflarla aklayamaz!

  

   Amcamlara dikkat!  Sakarya Üniversitesi Kampusu, Kamu mekan ve arazileri hep aklımızda olmalı. Hiçbir Kişi-Kuruluş-Oluşum(?) millet malına el uzatmasın!

    Uydurma gündemler O El Uzatmaları da gizleyemiyor. Yani, Hille ve Hüllenin tarihte görülmemiş versiyonları Milletin Mal Mülküne el koymasın.

    Sakaryalının önüne, Valilik yıllıklarından, Sapanca Gölünün ve Üniversite kampusunun 60-70 yıllık hava fotoğraflarını koyalım;

     Şu günkü hava fotoğrafları ile karşılaştırılsın. Devlet, Sapanca Gölü Havzasını Mutlak Koruma Alanı ilan etmişti. O Havza yağmaları hepimizi dehşete düşürür.  

   Ama, en dehşet verici tehlike 83 milyon insanımızın önüne asla koyulmamalı;

   Türkiye’nin Üniversite gençliği; Senden, benden, herkesten; bildiğiniz her kesten çok daha değerlidir; Gençlik ve Üniversite Gençliği.

  Ben Yaştakilerin bunu görememesine söyleyecek tek laf bulamam. Mal, Mülk, Makam gözleri kör, kulakları sağır, dilleri lal etmişse, gerisi boştur!