Sakaryaspor hayatımda çok büyük anlamlara sahip. Sakaryaspor forması, bizim için sadece iki farklı rengin, yeşilin ve siyahın bir araya gelerek oluşturduğu sıradan bir anlam ifade etmiyor.

Bunun çok daha ötesinde manevi bir boyutu var bizim için. Ben futbola Sakaryaspor'da başladım. Rahmetli babamın yurtdışından getirdiği kramponlarla yattığım, yatağımın başucunda futbol topunun olduğu yıllardı. Nezihi, Coşkun, Serdar, Ceyhun, Aykut, Oğuz gibi isimler bizim hayallerimizi süslüyordu.

Hayatımın en büyük öğretmeni Ekrem Karaberberoğlu'ydu. Daha sonra ise Kocaelispor’'da oynadığım dönemde Orhan Şerit ve Veli Akbaş oldu. Amcam rahmetli Mustafa Şirin (Pislik Mustafa) Sakaryaspor'da profesyonel bir futbolcuydu. Ancak çok uzun yaşamadı. Henüz 21 yaşındayken bir trafik kazasında kaybettik onu. Yeşil siyahlı formayla hayata veda etti. Rahmetli babam (İbrahim Şirin) yöneticilik yaptığı yıllarda elinde ne varsa karşılıksız bir şekilde Sakaryaspor yolunda harcadı. Biz Sakaryasporlu olmayı ondan öğrendik.

Derken Sakaryaspor minik takımında futbola başladık. Bizim için bir mektep oldu Sakaryaspor.

Çok ilginç bir şekilde yeşil siyahlı kulüpte temelimizi aldıktan sonra bu kez yolumuz bir diğer yeşil siyahlı kulüple Kocaelispor ile kesişti.

Uzun yıllar Kocaeli'de yaşadım. Kocaelispor altyapısında görev aldım. Çok iyi teknik adamlarla çalıştım. Harika bir dönem yaşadım Kocaeli'nde. Kocaelispor'un en güçlü olduğu yıllarda o camianın içerisinde bulundum.

Kocaelispor PAF takımında Türkiye şampiyonluğu yaşadım. Mustafa Denizli döneminde Kocaelispor profesyonel takımına yükseldim. Hayatımın en özel yıllarıydı. Çok güzel dostluklar kurdum bu şehirde.

Sakaryaspor'dan sonra Kocaelispor benim futbol kariyerimde en önemli adres oldu.

Fakat bu iki kulüp arasında yaşanan sorunlara yıllarca hep üzüldüm. İki camianın arasında rekabet olması güzeldi. Komşu şehirlerin mücadelesi dünyanın her yerinde vardır. Bu ezeli rekabette bu şekilde anıldığında elbette bir sorun yoktu. Ancak dönem dönem bazı olumsuz durumlar yaşanıyordu. Genç kardeşlerimizin üzülmesine neden olan, hayatlarına olumsuz etkiler yapan bazı tatsızlıklar.

Bizim insanımız değerli. Biz hepimiz bu ülkenin insanlarıyız. Birbirimize karşı özenli davranmalıyız. Ülkemize sahip çıkmak, birbirimize sahip çıkmaktan geçer.

Toplum olarak dayanışma içinde olmaktan, kardeşçe duygulara sahip olmaktan geçer.

Eğer biz toplum olarak birbirimizi sever sayarsak işte o zaman daha güçlü oluruz. Yeri geldiğinde bu özelliğimizİ çoğu zaman gösterdik. 1999 Marmara depremini unutmadık. Tarihin gördüğü en büyük felaketlerden birini Sakarya ve Kocaeli şehri ortak yaşadı. Acılarımız ortaktı. Hüznümüz ortaktı. Birbirimizin yarasını kapatmak için merhem olduk.

Ülkemize göz diken hainlere karşı göğsümüzü birlikte siper ettik. 15 temmuz gecelerinde birlikte sabahladık. Vatan nöbetini birlikte tuttuk.

Biz biriz. Bizim aramıza kimse nifak sokmamalı. Buna müsaade etmemeliyiz. Bu açıdan play-off final maçı öncesi bir araya gelen Tatangalar ve Hodri Meydan kendilerine yakışanı yaptılar.

Birlikte kol kola girip kendi TFF'nin yolunu tuttular. Milletvekilleri mecliste yan yana fotoğraf verdiler. Şehir protokolünden karşılıklı güzel açıklamalar yapıldı.

Bunlar çok sevindirici gelişmeler. Gerçekten Tatangalar ve Hodri Meydan büyük bir işi başardı. Hepsini tebrik ediyoruz. Hayırlı bir adım attılar. Sahada elbette rakibiz. Kendi takımımız için mücadele vereceğiz. Bunda bir sorun yok. İnşallah bu play-off sonunda da kazanan taraf biz oluruz. O kupa bu şehre gelir. Ama maç bittikten sonra birbirimizi tebrik etmeyi de bileceğiz.

Yaşanan gerilimin artık geride kaldığını görmek hepimizi mutlu etti. Bu açıdan ben bu olumlu havanın maçın sonucu kadar önemli olduğuna inanıyorum.