17 Ağustos Depreminden bir ay sonra yerel bir İzmir Televizyonuna konuk oldum. Yaşadığımız depremin, sebepleri ve sonuçlarını anlattım. Ege bölgesinin tamamının deprem bölgesi olduğunu, benzer bir felaketin bu bölgede de yaşanabileceğine dikkat çektim. Acilen alınması gereken tedbirlerden bahsettim. Toplumu korkuttuğuma dair tepkiler aldım. Yönetenler gerçekleri sevmezler. İzmir Depremi, bir kere daha, yaşadığımız coğrafyanın deprem gerçeğini hatırlattı. Sakarya için gerçek, alınması gereken tedbirlerde geç kaldığımızdır.1994 yılından bu yana en fazla reyi alarak, yerel yönetimde iktidar olanlar, bu gecikmenin asıl sorumlularıdır.2002 yılından bu yana, Genel Seçimlerde AK partiye en çok reyi veren, fakat en az hizmeti alan, İllerden biriyiz. Çözüm KENTSEL DÖNÜŞÜMDÜR. Bu konuda İktidar olanların hiçbir mazereti yoktur. Bu Şehirdeki İktidarıyla, muhalefetiyle, Sivil Toplum Kuruluşlarıyla, Üniversitesi ile bütün kurumların bir araya gelerek, acil çözüm için Merkezi Yönetimin dikkatini çekmeleri gerekir. Geciken KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN faturası çok ağır olacaktır.

COVİD 19 SALGINI

Bu salgın artan bir hızla devam ediyor. Aşısı yok, ilacı yok. Asgari temas, azami mesafe, temizlik ve maske, yapılacak şeyler bunlar. Özellikle MASKE hem kendimiz için gerekli, hem de toplumun diğer fertleri için. Bu konulara dikkat etmezsek yapılacak hiçbir şey kalmaz. Daha uzun süre bu salgının her türlü etkisinden kurtulamayız. Canımızı, işimizi, ekonomik gücümüzü, sosyal hayatımızı, yakınlarımızı daha birçok şeyimizi kaybederiz. Bilim adamları çözüm arıyor. Sağlıkçılar hastaları tedaviye çalışıyor. İktidar ekonomiyi nasıl toparlarız, hangi tedbirleri alırsak salgının hızını keseriz diye hesap yapıyor. Ancak en önemli görev bizlere düşüyor. Kurallar uymamız, en azından kendimizi korumamız lazım.

ENFLASYON

enflasyon rakamı TÜİK’e göre 11.77.Dövizde ki artış yıl içinde yüz de 45 civarında. Temel gıda maddelerindeki Fiat artışları, yüzde 40 lafı geçti. Beyaz eşya ortalama yüzde 50 civarında zamlandı. Otomobil Fiatları yüzde 20 ile yüzde 40 arasında zam gördü. Bazı cezalar, harçlar vergiler yüzde 10ila yüzde100 arasında artış gördü. Altın Fiyatlarından bahsetmiyorum. Benzin, mazot, gübre,tohum, ilaç fiyatlarını, tarım araç gereçlerindeki artışı en iyi çiftçi bilir. Peki enflasyon neden ve nasıl yüzde 11.77 oluyor? Memur,işçi, emekli maaş artışları enflasyona göre hesaplanıyor ya ,işte bu nedenle. Çay kaşığıyla verip kepçeyle almak böyle bir şey herhalde.Sayın Bakanlarımız çıkıyor ekonomik durumumuz iyiye gidiyor, hedeflerimizi tuturuyoruz diyorlar. İktidar mensuplarımda aynı havayı çalıyor. Kimin ekonomisi iyiye gidiyor anlayamadım. Memur,işçi.emekli, çiftçi,esnaf,dar gelirli kısım kan ağlıyor.İşsizlik almış başını gidiyor.Gençler ülkeyi terk etmekten bahsediyor. Mülk sahibi ile kiracı birbirine girmiş, bunlara rağmen ekonomimiz iyiye gidiyor diyorsunuz, pes doğrusu.

Gelin bu topluma doğruları söyleyin. İçinde bulunduğumuz şartları gözler önüne serin. Fedakârlık isteyin. İnanın daha tutarlı olursunuz. Bu toplum zaten bu zorluklara katlanıyor, sabrediyor. Bir de aldatılmışlık duygusu yaşamaz.

Sağlıklı günler dileğiyle…