Sevgili okurlar,
“Hakikatin Peşinde Bir Ömür; Yusuf Cinal” adlı kitabımız nihayet tamamlandı..
Yani grafik-tasarım aşamasından sonra baskıdan çıktı ve dağıtılmaya başlandı..
Elbette kitabın konusu çok önemli..
Bir “Otobiyogrofi” kitabında “ Hakikatin Peşinde” koşan ve ideallerinden ödün vermeyen bir sporcuyu,bir öğretmeni,bir gazetecinin hayat öyküsü yanında, tanıdıklarını, farklı yaşam kesitlerini de bulacaksınız..
Sadece bu kadar mı?
Elbette hayır!
Akyazı, Boztepe, Hanyatak, Acelle yaylası, Alaağaç ve Karaçalılık köyleri ve Adapazarlı yıllar da, neler olup bittiği de merak konusu olsa gerek?
Dönemin sporcuları..
Dönemin spor yöneticileri..
Dönemin  eğitimcileri..
Dönemin öğrencileri..
Dönemin siyasileri..
Dönemin gazetecileri..
Dönemin muhabirleri...
Farklı anlayışlar, mücadeleler, çekişmeler, rekabetler de yine kitabın konuları arasında yer alıyor..
Ailem, kardeşlerim ve yaşama damga vuran günler..
Bir sporcunun düşünceleri kadar, bir öğretmenin idealleri ve bir gazetecinin gerçeklerden hareketle “hakikat peşindeki” inanılmaz iradesi, okumaya değer..
Akyazı günlerimiz, arkadaşlıklarımızın Adapazarı yansımaları..
Basın dünyasına adım atışım..
Yeni dostlar, yeni yüzler, yeni arkadaşlıkların kurulması..
Gurbete çıkışın öyküsü..
Gurbet kuşlarının çile yolu ve anavatan sevgileri..
Oradaki inanılmaz yaşam mücadelesi ve bu mücadele arasında;” Türkiye’nin, Türk Milleti’nin, Türk Bayrağı’nın ve daha da önemlisi Türkiye’nin kırmızı çizgilerinin temsili, sahiplenmesi..
Türkiye’nin terör mücadelesinde”, Brüksel adresinde olup bitenler?
Bir gazeteci olarak, Avrupa’nın başkenti Brüksel’de zorlu bir yaşam içinde ülkenin temsiliyeti..
Diplomatlar, diplomasi kulvarında koşuşturmalar..
Avrupa’da “kırmızı-beyaz” renklere gönül verenlerin spordaki inanılmaz birlikteliği ve rekabeti..
“Hakikatin Peşinde Bir Ömür Yusuf Cinal” kitabı elbette bir tesadüf eseri ortaya çıktı..
Sakarya Gazetesi’nden meslektaşım sevgili Portre Yazarı Fahri Tuna, Brüksel’e gelmeseydi, belkide bu kitap yazılmayacaktı..
Merhum Amiral Soner Polat ile Brüksel sokaklarını dolaşırken sohbette “ İyi ki buralarda sizler varsınız! İyi ki sizi tanımışım” tespitine, sevgili Fahri Tuna’nın da iştirak etmesi ve “Hocam bu hayat, bu yaşanmışlıklar, bu bilgiler bir araya getirilmeli ve bir kitapta toplanmalı” fikri,işte bu eseri ortaya çıkardı..
Adapazarı Sait Tanış Kültür Merkezi’nde ateşlediğimiz bu kitap fikri, Brüksel’de alevlendi..
Hummalı çalışmalar başladı..
Arşivler karıştırıldı..
Resimler, bilgiler toplandı..
Bu süreçte neler konuşmadık ki?
Bir kitabın çatılması, öyle  kolay bir iş değil..
Hafızaların yoklanması, bilgi süzgecinden geçirilmesi ve tanıkların kimliği, tespiti ve ah o yıllar?
Hayata veda eden dostlarımız, arkadaşlarımız ardından söylenecekler, söylenmeyecekler ve gerçekler..
Bir kuyumcu, bir fırıncı terazisinde tarttığımız, bir kelime üzerinde tartıştığımız saatler unutulur mu?
Hele de Fahri Tuna’nın titizliği, heyecanı..
Uzatmayalım, kitap baskı dönemindeki koşuşturmalar..
Sağ olsun, tüm arkadaşlarımız, sevdiklerimiz bu süreçte bize katkı sundu, yardımcı oldu..
Taa ki, Zinde Yayıncılık Sahibi Veysel Topuz ile tanışana kadar, epey zorlandık..
“Acabalar” arasında işi Veysel Topuz’a teslim ettik..
Her şey konuşulduğu gibi cereyan etti..
Kitap zamanında baskıdan çıktı..
Ama talihsizlikler peşimizi bırakmadı..
Onların da üstesinden gelip, kitabı dün almaya gittim..
İçimdeki heyecanı sormayın gitsin!
Bir cuma günü, İstanbul Fatih’teki Zinde Yayıncılmık merkezine ulaştım..
Sevgili Zinde Yayıncılık Sahibi Veysel Topuz’un tam adresi önünde göz, göze geldik..
Bir çay içim sohbette, Veysel Topuz kitabı elime tutuşturdu..
Her şey düşünüldüğü gibiydi..
Eksiği yok, fazlası vardı..
Kitap çoktan “Kitapyurdu.com” adresinde alıcısına bile sunulmuştu..
Bize düşen kitapları alıp, Sakarya’nın yolunu tuttuk..
Bu yolda bize biri Malatyalı, biri Kahramanmaraşlı iki genç yardımcı oldu..
Elbette kitaba başından itibaren katkı sunan ve bizimle gece gündüz çalışanlar yanında sevgili Fahri Tuna, Sevgili Veysel Topuz’a çok teşekkür ederim..
Şimdi Sakarya’da kitap görüacüye çıkacak..
Bir basın toplantısı düşünüyoruz..
Sonra ziyaretler, toplantılar ile kitabı okur ile buluşturmak istiyoruz..
Bizim ülkede, bizim memlekette kitap çok okunmuyor!
İnşallah kitapseverler, dostlarımız, arkadaşlarımız, yakınlarımızın ilgisi bizleri yanıltır..
Hayırlısı!
Biz görevimiz yaptık..
Ortaya güzel bir eser çıktı..
Şimdi sıra okurda..
Kitabın Adapazarı merkezde, Akyazı’da okura ulaştırılması için çabalarımız olacak..
Ayrıca sanal ortamdan da, bizzat imzalı satış düşünüyoruz..
Kitap için büyük emek sarf ettik..
Emeğimizin boşuna gitmesini istemiyoruz!..
Bu belki yeni bir kitap çalışması için de, test olacak..
Okurlarımız, sevenlerimiz, dostlarımız, arkadaşlarımız için bu manada duyurumuz beklenmeli..
Şimdiden Bizim Sakarya Ailesi’ne sevgili dostum, meslektaşım Tuncer Kalaycı’ya da çok teşekkür ederim..

Hiç değilse bu safhada bizi hiç yalnız koymadı..
Bakalım  Akyazı, Sakarya, Brüksel günleri ne tür tepkiler alacak?
Şimdiden tüm eleştirilerin başı üstüne olduğu bilinmelidir..
Ayrıca kitapta benimle ilgili yazı yazma, görüş ve düşüncelerini paylaşme zahmetine katlananları unutmak olmaz..
Onlara da ayrıca teşekkür ediyorum..
İyi okumalar!