12 yaşındaki kız çocuğuna istismar ettiği gerekçesiyle tutuklanan Şağban’ın davasının ikinci celsesi sabah saatlerinde Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Eyüp Fatih Şağban hakkında hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, ’Zincirleme şekilde çocukların cinsel istismarı’ suçundan 15 yıldan 40 yıl 1 ay 15 güne kadar, ’Çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edilen davanın ikinci duruşması görüldü. Davaya, Fatih Şağban tutuklu bulunduğu cezaevinden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yönetimiyle katıldı. Sanık ve mağdur avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, 14 tanığın dinlenilmesinde yargı sürecinin uzayacağını göz önünde bulundurarak tanık sayısının makul bir sayıya düşürülmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 28 Mayıs tarihine erteledi. Duruşma sonrasında adliye çıkışında UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği ve sanık avukatları basın açıklamasında bulundu. İstismar 2 kişi arasında, 4 duvar arasında geçer 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan tutuklanan Şağban’ın davasının ertelenmesi sonrasında basın açıklamasında bulunan UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneğin Genel Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan, “Bugün sanık tarafı 14 tane tanık için dilekçe verdi mahkeme heyetimize. Biz Türkiye’nin her yerinde istismar davalarına giriyoruz ve inanın istismarcılar hep tanıdıkları, arkadaşlarını, dostlarını hep tanık olarak getiriyorlar. Ve bu tanıklar genelde iyi, hoş adamdır, iyi dosttur diye tanıklık ediyorlar. Ama biz her yerde şunu söylüyoruz; istismarın tanığı olmaz. İstismar 2 kişi arasında, 4 duvar arasında geçer o şahsın, o iyi dediğiniz şahsın nasıl bir insan olduğunu 4 duvar arasında bilemezsiniz. İstismarın tanığı olmaz, çocuğun ifadesi geçerlidir” dedi. İstismarın telefon kayıtları ortadadır Mağdur olan çocuklar için mücadelelerini devam ettireceklerini belirten UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Başkanı Saadet Özkan, “Çocuk istismara uğramıştır. Sabah namazına kalkan çocuğumuza istismarda bulunulmuştur. İstismarcılar kimse etrafta yokken, çocuklara istismarda bulunurlar. Bu çocuklar bu ülkenin kahramanlarıdır, bu çocuklar aramızdaki vatan hainlerini temizlemektedir. Bunca şehit hem topraklarımızı korumak hem de çocuklarımızı korumaya çalışırken, kanlarını akıtırken bizler de sesimizi gür çıkarmalıyız. Dava 28 Mayıs saat 10.00’a ertelenmiştir. Çocuklar için sesimizi çıkaracağız. Sesimizi çok gür çıkaracağız. Cinsel istismarın telefon kayıtları ayan beyan ortadadır. Sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz ve sesleniyorum istismarcının yakınında olanlar sesini çıkartsınlar ama çocuklar için seslerini gür çıkartsınlar. Çünkü inancımız, zaferimiz olacak” diye konuştu. Sanık adil bir şekilde yargılanmaktadır Duruşmanın ileri bir tarihe ertelendiğini belirten UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Avukatı Mine Rana Kahramanoğlu, “Bugün Sakarya Ağır Ceza Mahkemesinde sanık adil bir şekilde yargılanmaktadır. Çocuk üstün yararına uygun bir şekilde tüm ifadelerimizi verdik. Sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi. Diğer celsede tanıklar dinlenecektir. Tanıkların ne diyeceği çok matuftur. Bu nedenle biz yine orada olacağız” şeklinde konuştu. İtibar suikastı iddiası Sanık Eyüp Fatih Şağban’ın avukatı Bülent Demir, sanığın 17-25 Aralık sürecinden önce FETÖ’ye ilişkin yapmış olduğu dik duruşlu ve cesur açıklamalarından sonra itibar suikastı, komplo teorilerinden ibaret olduğunu belirterek, “Sosyal medya ve basında bir müddet önce müvekkilim Fatih Nurullah’a itibar suikastı yapılmak üzere; sosyal medya ve basından bir takım ses kayıtları dolaşıma sokuldu. Bu ses kayıtlarından sonra müvekkilim apar topar tutuklanarak cezaevine konuldu. Hakkında bir takım mesnetsiz iddia ve iftiralarda bulunuldu. Ve bundan 3 ay önce duruşmanın ilk celsesi 11 saat sürdü. Bugünde 2’nci celsesini yaptık, 28 Mayıs 2021’e duruşma ertelendi. Müvekkilim Fatih Nurullah’ın 15 Temmuz hatta 17-25 Aralık sürecinden önce FETÖ’ye ilişkin yapmış olduğu dik duruşlu ve cesur açıklamalarından sonra itibar suikastı, komplo teorilerinden ibaretti. Dosyadaki tüm kriminal delillerde bunu açıkça göstermektedir. Müvekkilimizin söz konusu mağdur olduğu iddia edilen kişiye ilişkin böyle bir fiili asla gerçekleşmemiştir. Mağdurun ailesi, yakınları tarafından müvekkilime tehdit ve şantaj içeren konuşmalar iletilmiştir. Yüklü miktarda para istenilmiştir, bunların hepsinin ses kayıtlarını mahkemeye sunduk. Dolayısıyla iddiaların, çocuğun kendi ifadesinde dahi çelişkiler ile dolu olması birinde yaptı, birinde yapmadı demesiyle mahkemeye bu delilleri sunmuş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.