72 yıl önce 15 Mayıs 1948’de İsrail devleti kuruldu.

72 yıldır Filistin halkının dramı dünyanın en önemli sorunu. Osmanlı’nın son dönemlerinden başlayarak Yahudiler dünyanın dört bir tarafından yola çıkarak Filistin’e gidip yerleşmeye başladı. Osmanlı’nın dağılmasından ve Filistin’in İngilizler tarafından işgal edilmesinden (1917) sonra bu göç daha da hızlandı.

O sırada Filistin’de 50 bin kadar Yahudi vardı. 1917-1947 döneminde hızlanan göçle bu sayı 650 bine çıktı.

Kargaşa, çatışma, terör ve savaşlarla geçen 30 yıl sonra ABD sorunu BM’ye taşıyarak İsrail devletinin kurulmasını sağladı.

11 Aralık 1947’de BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 35 devletin onayı ile Filistin topraklarının yarısı Yahudilere ve geri kalanı sayıları bir milyon 200 bin olan Filistin’e verildi. Oylamada 15 ülke “hayır” dedi ve 8 ülke çekimser kaldı ama ABD üçte iki çoğunluğunun sağlanması için her yola başvurdu. Rüşvet, şantaj ve tehdit.

Araplar bu durumu kabul etmeyince çıkan savaşta ABD ve Batı destekli Yahudiler Filistinlilere verilen toprakların da büyük bölümünü işgal ederek 15 Mayıs 1948’de İsrail devletini ilan ettiler.

O devleti ilan edenlerin hiçbiri Filistin doğumlu değildi.

Rusya, ABD, Polonya, Macaristan, Almanya, Fransa ve Avrupa’nın bütün ülkelerinden gelmişlerdi. İsrail devleti kurulduktan sonra Türkiye dahil bölgenin tüm ülkelerinden bir milyondan fazla Yahudi Filistin’e göç etti.

Hepsi farklı etnik kökenli ama ortak dine inanıyorlardı.

1.7 milyar insanın Müslümanlığa ve 2.2 milyarın da Hıristiyanlığa inandığı gibi.

Peki Yahudiler gibi bunların tümü “Kudüs bizimdir” derse ve Filistin’e gider ya da gitmeye kalkışırsa ne olacak?

Yahudiler “5 bin yıl önce biz buradaydık” diyor.

Hıristiyanlar “Biz de iki bin yıl önce buradaydık” diyor.

Müslümanlar da “En son biz buradaydık onun için burası bizim” diyor ama işe yaramıyor. Araplara göre de “Burası on bin yıl önce Kenan Diyarı olarak Filistin idi ve Kenaniler Arapların atasıdır”. Yani Yahudi dininden beş bin yıl önce.

Hikayenin özeti budur. İşin içinde din ve efsaneler olduğu için sorunun mantıklı çözümü yok ve olmayacaktır. Tüm dünyada 15 milyon Yahudi var ve herkes onlardan çekiniyor.

Hani şu ABD’deki Yahudi lobileri. Adamların her yerde gözü, kulağı, ayağı ve eli var.

350 milyon Arap 8 milyonluk İsrail’le baş edemiyor. 1.7 milyar Müslüman 21 bin kilometre karelik ülkeye “dur” diyemiyor.

Peki neden?

“Gaflet, Dalalet ve hatta Hiyanet”. Başka hiçbir açıklaması yok.

Böyle oldukça Filistin halkının dramı bitmeyecektir. Filistin’in geri kalan bölümünde yani işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze’de 5, İsrail sınırları içinde 1.5 ve dünyanın dört bir yanında 6 milyon Filistinli yaşıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen 6 milyon Yahudi terör ve savaşlarla toprağın gerçek sahibini 6 milyon Filistinli Hıristiyan ve Müslümanı kovmuş.

Böyle bir devleti kurduran ABD 72 yıldır tüm politikasını bu eksen üzerinde uygulamış ve uygulamaya devam ediyor.

ABD var oldukça İsrail problem olmaya devam edecek. ABD var oldukça Arap ve Müslüman ülke yönetimlerinde ihanetin sonu gelmeyecek. İhanet devam ettikçe bu coğrafyada rezillik giderek katlanacak. Rezillik için cehalet, yoksulluk ve dini bağnazlık gerekir. İslam coğrafyasında bunlar oldukça bu coğrafyada hiçbir sorun çözülmeyecek.

İşte kanıtı:

Suriye savaşında ise inançları gereği Yahudi düşmanı olması gereken ve kimler tarafından kurulduğu ve desteklendiği belli olan IŞİD, NUSRA ve benzeri grupların hiçbir militanı İsrail’e karşı bir tek eylemde bulunmadı.

Ödül olarak İsrail askerleri; Suriye ordusuyla savaşırken yaralanan İslamcıları kurtardı, tedavi etti sonra yeniden getirip cepheye bıraktı.

Suriye ordusunun kuşattığı bin kadar NUSRA üyesi Beyaz Miğferli terörist Temmuz 2018’de İsrail askerleri tarafından kurtarılarak Ürdün’e sonra da İngiltere ve ABD’ye götürüldü.

Çünkü “İnsanlık Abidesi” bu örgüt CİA ve Mİ6 tarafından kurulmuştu. Ortadoğu böyle bir hikaye!

BATAKLIK!

Siz İsrail, Filistin ve Kudüs’ e gittiniz mi bilmiyorum. Ben geçen yıl gittim. Karış karış her yeri gezdim. Allah’ın bir lütfu olsa gerek Yahudi nüfusu her türlü doğum teşviklerine rağmen bir türlü artmıyor. İsrail’ de hiç işsizlik yok. Bu ufak devlet Arap ve İslam Dünyasına, arkasına ABD ‘yi alıp meydan okuduğu gibi bazı konularda Dünya Lideri.

Mesela Hybrid tohum üretimi İsrail’ de yapılıyor ve dünyaya satılıyor. İnanın altından daha pahalı. Tarımda inanılmaz şeyler yapıyorlar. Suriye’ de bulunan bir zamanlar bizimde tarım yapmak üzere girişimlerde bulunduğumuz ama SAM amcamın izin vermediği dünyada ender kimyasal bulaşmayan toprakların olduğu mayınlı arazi temizlenip orada müthiş bilimsel tarım yapmaya başladılar. Girin Google map tan bakın.

Deniz seviyesinin 422 metre altında bulunan Ürdün nehrinin beslediği Lut Gölü var. En derin noktası 376 metre. Hz. Lut kavminin helak olduğu alan. Bu göle Yahudiler deniz diyor.% 33 tuz oranı ile dünyanın en tuzlu denizlerinden. Bu nedenle içinde canlı yaşamıyor. Etrafına müthiş tesisler kurmuşlar. Bizzat paçaları sıvayıp içine girdim ve oradan getirdiğim bazı kütleler ofisimde hala duruyor. Bu yüzden adı ölü deniz olarak anılıyor. Bakın İsrail bu gölden nasıl yararlanıyor. Zengin mineralli çamuru ile orta doğunun en önemli doğal tedavi merkezi. Bu gölden elde edilen hammaddeler ile kozmotik ürünler yapmışlar ve inanılmaz satıyor. Ürdün ve İsrail arasında ve her ikisine de sınırı var. Hz. Lut kavminde eşcinsellik olduğu için bu göl havzasında helak oldular. Kuran-ı Kerimde bu konuda hadisler ve ayetler var biliyorsunuz.

İşte bu gölden elde edilen hammaddelerden İsrail milyar dolarlık gelir elde ediyor ve ihracat yapıyor. Buradan elde edilen potasyum ve fosfat önemli gelir kaynağı. İsrail’de teknolojik tarım üst düzeyde. Lut gölüne yakın havzaları sulama ile adeta çöl içindeki cennete çevirmişler. Buradan elde edilen hurma Dünya hurma ticaretini 3/2 sine tekabül ediyor. Muz üretimi var. Hani meşhur Kudüs hurması var ya burada Yahudiler üretiyor.

Neredeyse bütün peygamberler bu bölgeye gelmiş. Peygamberimiz Hz. Muhammedin Mirac’a çıktığı yer Mescidi aksa. Hz İsa’ nın çarmıha gerildiği yer burada. Hz. Musa, Süleyman, Davud, Lut daha birçok peygamberin izleri var burada. Peki neden bu bölge? Allah biliyor ama Dünyadaki tüm sapıklıklar geçmişten beri bu bölgede. Tüm savaşlar bu bölgede. Kavim çatışmaları bu bölgede çıkmış hep.   Peki bizim ağlama duvarı Yahudilerin Batı duvarı dedikleri yer nedeniyle neden kavgalar oluyor? Çünkü Yahudiler Mecid-i Aksanın kendi tapınakları üzerine inşa edildiğini iddia ediyorlar. Araştırmalarıma göre de Hz. Süleyman tapınağı Mescid-i Aksa’nın altında. Ben Kudüs gezisinden çok etkilendim Allah izin verirse tekrar gitmek isterim şahsen.

Gelelim Filistin bölgesine. İnanılmaz sefalet. Turizm gelirleri oldukça iyi. Filistin bölgesinde de oldukça önemli kutsal mekanlar var. Fakat gelin görün ki çok pis toplum. Gerçi Mekke de öyle idi. Bizim gurup arkadaşlarımız turistik gezi yaparken biz Hz. Ömer camiinde namaza gidelim dedik. Hayatımda gördüğüm en pis Cami idi. Cami çıkışı cafe’ de bir şeyler yiyelim dedik bize Türk olduğumuzu söyleyince yiyecek vermediler.

İsrail Devletini ilk tanıyan ulus kim? Tabii ki Türkiye. Peki Filistin’i bizden başka savunan Dünya ülkesi var mı? Yok. Peki onlar bizi seviyor mu Hayır. Ulusal bir çıkarımız var mı bu bölgeden? Hayır. Niye One Minute peki.

İsrail bizim tüm askeri sırlarımızı biliyor. Ordumuzun birçok silah mühimmat ihtiyacı oradan geliyor.

Yüzyıllardır bu bölgede kavga bitmemiş ve hiç bitmez. Refah içinde yaşayan medeni ülkelere bakın bakalım bu bölgede olanlar onlarda var mı?

Corona çıktı ne mülteci sorunumuz kaldı nede terör. Bitti mi sanıyorsunuz? Koca bir Hayır tabi.

Ortadoğu bataklığının içine itildik. Çok canlarımız gitti. BOP uğruna çok değerlerimizi yitirdik. Zararın neresinden dönerseniz yine de karmış.  Gelin bu topluma yazık etmeyin. Üretelim. Barış içinde yaşayalım. Dinimizi siyasetinize alet etmeyin. Bu durum bize ekonomik yönden de çok zararlar verdi ve veriyor.

Gelin bu saçmalıklara son verin sine-i millete dönün. Üretelim, satalım, kazanalım, refah içinde yaşayalım.