Adamın biri Devletin önemli bir kurumundan emekli olmuş!

Emekli olunca, ona buna emir verme olanağını yitirmiş.

Ne karşısında saygıyla ayakta duranlar, ne bir yere girerken saygıyla ayağa kalkanlar…

Kimsenin artık önemsediği yokmuş bu emekliyi…

Adam bu ilgisizlik karşısında bunalmaya başlamış. Hem de çok bunalmış!

O tarihte cami helaları önünde ihtiyacı olanlara parayla su satan ibrikçiler varmış.

Bizim emeklide orada kendine bir yer bulup ibrikçiliğe başlamış!

Ancak ayrı ayrı renklere boyamış ibrikleri…

Birini sarıya, ötekini maviye, üçüncüsünü kırmızıya boyamış…

Sıkışanlar hızla önüne gelip ibriklerden birine uzandılar mı, oturduğu yerden:

-Bırak onu sarıyı al demiş…

Sarıyı alan olursa:

-Bırak onu maviyi al dermiş…

Maviyi alan olursa:

-Bırak onu kırmızıyı al dermiş…

Böylece emir verme özlemini rahatlatırmış…

Halbuki ibriklerin içindeki su ise hepsinde aynıymış…

Bu hikayeden ötürü günümüzde insanları gereksiz yere kumanda etmeye çalışanlara “İbrikçibaşı” Denir.

Günümüzde etrafımıza baktığımızda ibrikçi zihniyetindeki insanları rahatça görürüz!

Kamuda ibrikçibaşı zihniyeti…

Siyasette ibrikçibaşı zihniyeti…

Kamu görevlileri vatandaşlara kolaylık göstereceğine, vatandaşın işlerini yokuşa sürüyor!

Vatandaşın, birkaç dakikada biteceği işi, ibrikçibaşı zihniyeti yüzünden saatlerce sürüyor!

İbrikçibaşı zihniyetinde olan Kamu görevlileri yüzünden bürokratik işlemler uzuyor ve bu yüzden Vatandaşlar kamuya küsüyor!!!

İbrikçibaşı zihniyeti siyasetin içinde de var!

Eski milletvekilleri…

Eski Belediye Başkanları…

Eski il başkanları…

Eski ilçe başkanları ve yöneticiler…

Eski güçlerini korumak ve kaybetmemek için ibrikçibaşı gibi etrafta dolaşırlar!

Bu tip siyasetçiler iktidar partisinde çoktur…!

Hele bir tanesi var ki zat-ı muhteremin elinde bir sürü ibrik var(!)

Eski belediye başkanı…

Eski milletvekili…

Kent Konseyi başkanı…

Cami Derneği başkanı…

15 Temmuz Milli İrade Derneği Genel Başkanı…

Yeni Dünya Vakfı İl Başkanı…

Güreş İhtisas Kulübü Onursal Başkanlığı…

Bu sıfatları elinde tutarak, sağa sola emirler yağdırıyor!

Bu sayede Sakarya siyasetinde ve Ak Parti içinde ismini gündemde tutuyor!

İbrikçibaşı zihniyeti, Ak Partinin yaklaşan Kongre Takvimi sürecinde etkili olmaya çalışacak…

Kongre takviminden bahsetmişken MHP İl Başkanlığı içinde ortada dolaşan isimler var!

MHP Grup Başkan Vekili Muhammed Levent Bülbüle yakın bir isim olan Dursun Yelken’in ismi MHP İl Başkanlığı için ortalıkta dolaşıyor!

Ortada dolaşan bu siyasi dedikodular yüzünden Dursun Yelkenle telefonda görüştüm.

Dursun Yelken bu dedikodular için, “Ortada henüz bir kongre takvimi yokken, ben adayım veya ben aday değilim demek teşkilat terbiyesiyle bağdaşmaz. Bir göreve talip olmak, daha ötesi aday olmak, şartları haiz olan herkesin hakkıdır. Bu hususta kimsenin kimseye gönül koymaya, kırılmaya hakkı da yoktur.” Dedi.

Dursun Yelken bu açıklamasıyla siyasette teşkilat terbiyesini öne çıkardı!

Teşkilat terbiyesi siyasette ibrikçibaşı zihniyetine geçit vermez!!!

Sizi gidi ibrikçiler sizi!...İbriklerinizi alın başka kapıya…