Hüsnü Gürpınar ile gazetede söyleştik…
‘Soru Yağmuru’  programında sağımdaki koltukta oturuyordu; imar uygulamaları ahvali hakkında al gülüm ver gülüm ‘fikir alışverişi’  yaparken bir soru işaretinin çengeli aklıma takıldı:
-Gürpınar’ın defterini ne zaman dürecekler?..
Doğaldır ki bu kuşkuyu dile getirmedim…
Peki, bu kuşkunun kaynağı neydi?...

***

Çünkü bizim yerel gazetelerde Gürpınar’ın Adapazarı’nda çarpık imar uygulamaları karşısında verdiği amansız hukuk mücadelesini okuyor, izliyorduk…
İnşaat Mühendisleri Odası adına belediyelere dava üzerine dava açıyor, açıklama üstüne açıklama yaparak halkı bilgilendiriyordu…

Bir çırpıda sıralayayım:
-İmara açılan ‘Gar Meydanı’ plan tadilatının yargı kararıyla engellenmesi…
-Eski stadyumun imara açılarak satılması işlemini yargıya taşınması…
-Eski Köy Hizmetleri arazisi üzerinde imar planlamasının mahkemeye götürülmesi…
-Donatım Park içine ‘Yüzme Havuzu’ ve ‘İmam Hatip Lisesi’ yapılmasına itirazı…
-Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) yer tercihindeki yanlışlığın üzerine gidilmesi…
-Hasarlı binaların sıklıkla dile getirilmesi..
-Belediye meclis gündemlerinin yüzde 90’ının imar tadilatının çapı ve anlamının kamuoyuna sergilenmesi…
-İmar barışı yasasına doğru gerekçeleriyle karşı çıkılması…

***

Hüsnü Gürpınar’ı tanımayan var mı?..
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı’nın belediyelere karşı verdiği korkusuz mücadele bile defterinin dürülebileceğini düşünmek için yeter de artar…
Peki, Gürpınar’ın mücadelesinin bir bedeli oldu mu?..
İMO Başkanı bu soruyu alçakgönüllülükle yanıtladı:
-İşimizle ilgili duvarlar yükseldi ve abartılı denetimlerden geçtik; ama işin bu yanını yakınma konusu yapmayı kendime yakıştıramam…

***

Evet, şimdi anlaşıldı mı Hüsnü Gürpınar’ın çilesi?..
Bu şehirde özellikle bazı ilçe belediyelerinde rant için büyük bir imar oyunu oynanıyor…
Bu oyun el birliğiyle bozulmalı…
Çünkü bu oyun bozulmazsa, şehrin sonu geldi demektir…
Bu köşeden Hüsnü Gürpınar’a selam…
Adapazarlı kimliğinin, sorumluluğunun, konumunun, namusunun kefaretini ödüyor…