Hendek Belediyesi Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısında AK Parti Grup Sözcüsü Hamit İsmailoğlu gündem dışı söz alarak, Hendek’in yeni bir kütüphaneye ihtiyacı olduğunu söyledi.

AK Parti Grup Sözcüsü İsmailoğlu, mevcut kütüphanenin Hendek şehrine yakışmadığı, üniversiteye hazırlanan gençlerimizin mevcut kütüphaneden yeterince faydalanamadığı ve acilen Hendek şehrine yeni bir kütüphane binasının kazandırılması gerektiğini söyledi.

AK Parti Grup Sözcüsünün bu konuşmasından sonra son günlerde Hendek kamuoyunda yeni kütüphaneyle ilgili sesler yükselmeye başladı.

Hendek kamuoyunda yeni kütüphane ile ilgili sesler yükselmeye başlayınca, bende bir hatırlatma yapmak istedim!

2020 yılının Temmuz ayında (6 ay önce) yazdığım “Eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır” başlıklı köşe yazımda kütüphane konusunu gündeme getirdim!

Ne hikmetse Temmuz ayında yazdığım bu köşe yazısını görmezden gelenler, bugünlerde yeni kütüphane isterükkk, diye belediye meclisinde seslerini yükseltiyorlar!

6 ay önce yazdığım köşe yazısını dikkate alsaydınız bugün, yeni kütüphane konusunda epey yol alınmıştı…

Bu duruma ne diyelim?

En iyisi, “Uyanında balığa gidelim!!! Diyelim.

Bu ara köşe yazısı sonrası görüştüğüm başkan Babaoğlu’nun hakkını teslim etmek gerekir!

Başkan Babaoğlu yeni kütüphane konusunda üzerine düşeni fazlasıyla yapacağını bana, 6 ay önce söylemişti!!!

*****

2019 Yılı Temmuz ayında yazdığım; Eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır, başlıklı köşe yazım:

21.yüzyıla damgasını vuran bilgi toplumu kavramı, bilginin toplumsallaşma sürecini de beraberinde getiriyor.

Bilginin toplumsallaşması, bilginin halka ulaştırılmasıyla mümkün olur!

Bilginin topluma ulaşmasında en önemli araç, halk kütüphaneleridir!

Bir şehirde kütüphaneye yatırım yapmak, gençliğe, eğitime, kültüre ve sanata yatırım yapmaktır!

Bir şehirde kütüphaneye yatırım yapmak, demokrasiye ve ilime yatırım yapmaktır!

Bir şehirde kütüphaneye yatırım yapmak, şehrin gelişmesine, büyümesine ve kalkınmasına destek olmaktır!

İnsanoğlu için eğitim, doğumla başlayıp, ölüme kadar sürer!

İnsan için okumanın ve öğrenmenin yaşı yoktur. Yeter ki okuma alışkanlığı olsun…

Kütüphaneler sayesinde insanlar, okuma alışkanlığı kazanır!

Okuma alışkanlığının yüksek olduğu şehirler, ekonomik ve kültürel kalkınmayı hızlı yakalar!

Okuduğum bir makalede; Kütüphaneler, yaygın eğitimin en etkin aracı olarak; halkın bilgi, beceri ve kültür alanındaki her çeşit gereksinimlerini karşılayan bir “halk üniversitesi” olduğunu düşünenler var, diye yazıyor.

Makalenin bir paragrafında; Halk kütüphaneleri, bireylere hayatlarının her döneminde bilgi sağlayan, kılavuzluk eden, gerektiği zaman eğitim ve öğretim imkanları yaratan sosyal hizmet kuruluşları olarak da değerlendirilebilir, diye yazıyordu.

Bu paragraf, kütüphanelerin eğitim ve öğretimdeki önemini açıkça ortaya koyuyordu!

İlkokul çağında, kütüphanelere gittiğimizde heyecanlanırdık!

Kütüphanede yaşadığımız günü ailemize, arkadaşlarımıza, komşularımıza ballandıra ballandıra anlatırdık!

Ortaokul ve Lise çağlarımızda da bu heyecanımızı kaybetmedik! Çünkü öğretmenlerimiz bize okuma alışkanlığı kazandırıyordu!

O yıllarda tek sıkıntımız, okuyacak kitap bulmak da zorlanıyorduk…

Bulduğumuz kitapları da okuduktan sonra, arkadaşlarımıza verirdik!

Bugünkü şartlar olsaydı, daha çok kitap okur, daha bilgili olurduk!

80’ li yıllarda, üniversite kazanmanın yolu, dershanelerden geçer, düşüncesi hakimdi!

Herkes dershaneye gitmek istiyordu, fakat dershaneler pahalıydı!!!

Maddi zorluklar yüzünden dershanelere gidemeyen arkadaşlarımız, Üniversite sınavları için kütüphanelerden faydalandı!

Dershaneye gitmeden, üniversite kazanan arkadaşlarımız oldu!

Victor Hugo’nun “Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez” Sözü okuma alışkanlığını çok güzel anlatıyor.

Barutun tutuşmasında ülkedeki uygulanan eğitim politikaları da önemli…

Okuyan insan fenalığa vakit bulamaz!!!

Atalarımız ne güzel anlatmış cehaletin, kötülükleri ve fenalıkları beslediğini…

İnsanoğlu cehaleti topla, tüfekle yenemez, fakat kitaplarla yener!!!

*****

Hendek, 2.OSB ile Sanayi Şehri…

Hendek, Eğitim Fakültesi ve MYO ile Eğitim Şehri…

Hendek, verimli toprakları ile Tarım Şehri…

Hendek, yaylaları ve doğal güzellikleri ile Turizm Şehri…

Hendek, yetiştirdiği Dünya ve Avrupa Şampiyonları ile Spor Şehri…

Hendek, 85 bin nüfusuyla Marmara Bölgesinin parlayan yıldızı!!!

Hendek’te her şey var, fakat şehre yakışan modern bir kütüphane yok!

Mevcut kütüphane binası, fiziki olarak ömrünü tamamlamış bir durumda…

Sadece fiziki şartlar mı?

Kitaplarında elden geçirilip, yenilenmesi gerekiyor.

Kısaca ivedilikle Hendek’e zengin kitap envanterinin olduğu, yeni bir kütüphane binası lazım…

Yıllardır ilçeyi yönetenler, kütüphaneyi geliştirmek için bir çalışma yapmadılar!

Siyasetçilerin betonlaşma ihtirasları içinde her türlü bina vardı, fakat ne hikmetse kütüphane binası yoktu!

4 Dönem üst üste Hendek’te belediye başkanlığını kazanmakla öğünenler, ilçenin en önemli ihtiyacı olan kütüphane binasını Hendek’e kazandıramadılar!

Hendek’te okullar, camiler, parklar, belediye binaları yapıldı, fakat bir kütüphane binası yapılmadı!!!

Belediye başkan adayları proje kitapçıklarına, park, yol, üst geçit, asfalt, beton, parke taşı, toplu konutu yazdılar, fakat kütüphane binasını yazmadılar!

Hendek Belediyesi logosundaki 5 yıldızdan bir tanesi eğitim yıldızı

Belediye logosunda eğitim yıldızı olan Hendek’e mevcut kütüphane binası yakışmıyor!

Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu hizmet farkını göstermek adına Hendek’e yeni bir kütüphane binası kazandırmalı…

İşte o eser unutulmaz eserler içine girer!

Atalarımız, “Eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır” lafını boşuna söylememişler…