Yılın son haftasından herkese selam, büyük umutlarla başladığımız 2020 yılı fazlası ile zorlu geçti. Birbirinden ayrı zorluklar, hastalıkları, eve kapanmaları, eş dost ve akrabalar ile görüşmeleri bile kısıtladı. Yeni dünya düzenine minimal sistemde geçişe başlamış olduk.

   Ülkemizde ki bozuk ekonomik düzen, Covid-19 ile içinden çıkılmaz bir hal aldı. Yanlış ekonomik kararlar ve uygulamalar, Liyakatsiz ve eğitimsiz danışmanların akılları ile geldiğimiz nokta ortada. Kimse sesini çıkarmadığı için aynı düzende hayatımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Biz, bu hayata layık mıyız? Bilmiyorum ama bu ülke toprakları kesinlikle layık değil. İstiklal marşımızın yazarı merhum Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi “Allah bu millete bir daha İstiklal marşı yazdırmasın” Bu vesileyle Büyük üstadın seneyi devriyesini de hatırlatmış olalım. Mekânı cennet, kabr-i nur olsun.

   Geçen hafta Merkez bankasının kararını bekleyen piyasalar büyük bir şaşkınlık yaşadı. Ortalama 100 baz puan faiz artırımına fit olan piyasalar, 200 baz puan faiz artışı ile ters köşe oldu. Ters köşe oldu diyorum çünkü karar anına kadar tv’lere çıkan ekonomistlerin çoğu faiz artışı beklemediğini dile getiriyordu. İktidarın hep ters köşe yapmasına alışan ekonomistler, hatta piyasa yapıcılar 200 baz puanla şok oldu. Döviz, yüzüne far tutulmuş tavşan gibi tepki veremedi, borsa’da dondu kaldı. Bir ay içinde toplam faiz artışı da 675 baz puan olarak gerçekleşmiş oldu.

   Böylelikle faizin neden değil, sonuç olduğunu millet olarak öğrenmiş olduk. 4 senedir yazdıklarım aklıma geliyor da, içim daralıyor. Bunu zaten defaten yazmıştım, İnatta bir murattır diyenler ile kılavuzu karga olanların ceremesini bu milletin çekiyor olması çok kötü. Şimdi asıl sorun faiz artırımından sonra ki yapısal reformların peş peşe gelmemesi ile yaşanacak. Yapısal reformları eğer peş peşe yaparlar ise işte o zaman bir güneş doğar bizlere. Bu konuları fazla uzatmadan haftalık yorumlarımıza geçelim. Ne de olsa önümüzde bunlarla ilgili konuşacak 2-3 aylık zamanımız var. Bu vesileyle hepimizin yeni yılı kutlu olsun.

BİST100: Borsalar acısından güzel bir haftayı geride bıraktık. Sizlere geçen hafta 1.413 ve 1.434 dirençlerini vermiştim. Biz bunların ikisini de geçerek 1.438 gördük ve haftayı 1.426’dan kapattık. Bu hafta yukarıda bizleri zorlayacak olan dirençlerimiz 1.438, 1.445 ve 1.464 olarak karşımıza çıkıyor. Destek konusunda ise rakamlarımız 1.420, 1.410, 1.400, 1.380 ve 1.353 takip edilebilir. Vade ve yıl sonu olması sebebi ile sert ve anlamsız hareketler yaşayabiliriz, dikkatli olmakta fayda var

DOLar: Faiz kararından sonra beklentinin çok altında bir gevşeme gözlemledik. Piyasalar faiz artırımı beklemediği için ters pozisyonda yakalandı. Yıl sonu beklentim olan 7,80 altında kapanış garanti gibi bir şey oldu. Bu hafta 7.50 altı zorlanacak olsa da yukarı hamleler sert olur. Yurtiçi yerleşikler hala döviz alımına devam ediyor. Yapısal reformlara karşı çıkanlar dövizde gerileme istemeyen cenah olarak karşımıza çıkacaktır.

ONS ALTIN: Geçen hafta verdiğim değer olan 1.915 altında 1.907$’ı gördü. Hala 1.915 $ önemli değer, üzerinde fiyatlamalar sertleşebilir. Yeni yılda sizlere altın ile ilgili uzun vade stratejimi yazacağım. Güvenli limanlarda, korsanlar gezmeye başlamış.

Hepimize bol bereketli ve sağlıklı iyi bir hafta diliyorum.