Yeni bir hafta başından merhaba, Gün geçmiyor ki yeni gündemler piyasaların ilgisini çekmesin. Tüik verileri ortada iken, konut ve araç satışlarında ki kredi muslukları birden kısıldı ve hatta otomobil sektöründe 6 firma kapsam dışına alındı. Bir taraftan döviz kurları yükselmesin diye savaş veren hükümet “0” ithal araçta alanın aldıktan, satanın sattıktan sonra kredi kısıtlamasına gitti.

Geçen hafta açıklanan %209 luk artışla gerçekleşen konut satış rakamları bana biraz uçuk geldi. Emlak danışmanı bir dostumla yaptığım sohbet de ne denli haklı olduğumu anladım. Arkadaşım; “Kentsel dönüşüm kapsamında, hükümetin harç ve vergilerden feragat ettiğini söyledi.” Eğer müteahhit yapı iznini “kentsel dönüşüm” olarak almışsa bu vergilerden muaf kalıyorsunuz. Ama aynı konut 1 haftalık süreçte iki kere tapu satışı görüyor. Birinci satış müteahhit üzerine, ikinci satış ise konut sahibi üzerine, haliyle konutta yüksek bir satış rakamı çıkıyor. Algı operasyonunun kralını yapmış oluyoruz. Herkes ev almış gibi oluyor.

Son zamanlarda dağıtılan kredinin %48 ini kamu bankaları vermiş. Tabi ki hafta arasında 1 yıl ödemesiz konut kredileri durduruldu, %0.70 olan faizler de %0.79 lara çıktı. Neden peki? Hükümet, tepki verenlerin, ekonomik sıkıntı yaşayanların gazını bu şekilde aldı. Eğer Ayasofya ibadete açılmamış olsaydı, bu kredi sistemi devam ederdi. Ayasofya ile tekrar havaya giren iktidar, kredi paketler dizisi yapacakken, kısa metrajlı film’e çevirdi.

Tüm gücünü DOLar yükselmesin ve borsa düşmemesine harcayan ekonomi yetkilileri, savaşı sadece iki cephede veriyor. Ama geçen hafta anladılar ki birçok cephede gedikler açıldı. İşsizlik yükseldi, enflasyon yükseldi, piyasa faizleri düşmediği gibi yükseliş eğilimine dönüştü, Euro yükseldi, hazine de rezervler bitti bitiyor.com oldu. Allah’tan Ayasofya imdatlarına yetişti. Ama nereye kadar, en fazla 45 gün daha devam eder bu sükunet. TL’den 6 sıfırın atıldığını hepimiz hatırlıyoruz. Ne oldu! alım gücü mü değişti geçen süreçte ya da alım gücünü koruya bildik mi? Tabi ki hayırrr. Ama algı ile güzel işler yapılıyormuş imajı verdik iç piyasaya. Bugün itibari ile İstanbul borsa endeksinden 2 sıfır atılacak. 119,201 olan endeks değerimiz, 1.192,01 olarak ucuz imajı verilecek. Algı ile piyasalar biraz daha yukarı sürülecek ekonomimiz iyi denilecek. İşin garip tarafı buna inanan ciddi bir kesim var. Normal şartlar da yatırım kurallarına uyarsanız borsa’da para kaybedilmez ama emin olun 6 ay içinde borsa kayıpları yüzünden birçok kişi batacak. Gerçekle hayaller birbirine karışınca, bunların olması çok doğal. Önümüz deki hafta bayram olduğu için köşe yazısı yazmayacağım. Şimdiden bayramınızı tebrik ediyorum. Ve hafta’nın özlü sözünü Sigmund Freud’dan yapıyorum “Asıl tuhaf olan, algı kapasitesi bu denli yüksek olan birinin çevresindeki insanların hatalarına karşı bu denli kör olabilmesidir.” Diyor ve haftalık yorumlarıma geçiyorum.

BİST100: Hafta’ya yeni değer olan 1.192,01 den başlayacak olan endeks yüksek ihtimal Pazartesi sabahı piyasalar, ters bir haber akışı olmaz ise yukarıda açacak. 1.200 puan üzerinde kalıcılık sağlayıp sağlayamayacağı ile yön kararı verecektir. Hafta’nın bayram nedeni ile eksik hafta olması, piyasaların haftanın zirvesinde kapatma isteği ile son bulacaktır. Eksik ama hareketli bir hafta olacaktır. Bu hafta için gözlem yapmak adına destek direnç noktaları vermiyorum.

DOLar: $ tarafında fiyat hareketleri, DOLar endeksinde ki düşüşe paralel geri çekilemiyor. Geçen hafta ki rekor mevduat açıklaması, alım iştahının ne kadar çok olduğunu gösteriyor. Herkes DOLar ile mücadele verirken Euro/DOLar paritesi aldı başını gidiyor.

ONS ALTIN: Geçen hafta bahsettiğim her geri çekilimin alım ve güç toplama fırsatı olduğunu söylemiştim. 1.850$ ları test edeceğini belirtmiştim. Altın’daki alım iştahı 1.907$ a kadar çıktı. Bu hafta alımların daha da sertleşeceğini düşünüyorum.

Hepimize bol bereketli ve sağlıklı bir hafta diliyorum. Bayramınızı tebrik ediyorum.