Cumhuriyet’imizin 100. Yıl haftasından merhabalar. Aslında ekonomik olarak biraz geriye giderek başlamak istiyordum ama boşu boşuna eski defterleri açmaya gerek yok. Polemik konusu yaratsın istemiyorum. Eskinin ekonomisiyle, günümüz ekonomisi kıyas kabul etmez. İşte o yüzdendir ki geçmişe özlemimiz. İnşallah eski güzel, huzurlu ve mutlu günlerimize döneceğimizi umut ediyorum.

Son zamanlarda yaşanan ekonomik kararlardan sonra, sizlere de daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi dışa kapalı ekonomiye dönüyoruz. Dünya lideri olacağız diye çıktığımız yolda, kapılarımızı dünya’ya her geçen gün daha çok kapatıyoruz. Merkez Bankası Başkanı Uysal yaptığı açıklamada “ Kurum olarak hızlı karar alma ve aldığımız kararları etkili bir şekilde uygulamaya geçirme becerisine sahibiz. Elimizde son derece geniş ve esnek bir araç seti var, bunları gerektiğinde güçlü şekilde kullanabilecek durumdayız” dedi. Merak ettim haliyle elimizdeki son derece geniş ve esnek araç setini nelermiş?

Tüm verdiğimiz savaş DOLar’ın artışını engellemek için yapılan mücadele. Gelinen nokta ise DOLar’ın zirve rakamlara ulaşmasına sebep oldu. Peki, buraya nasıl geldik? Hatırlayan var mı? Yurt dışından DOLar karşılığı aldığımız tarım ve hayvan ürünlerini “0” vergi ile yurtiçine soktuk, yandaşları zengin ettik. Yerli üretilen ürünlere itibar kaybettirdik, çiftçiyi küstürdük. Şimdi de yerli, milli tarım ve hayvancılık mücadelesi başlatıyoruz. Ya arkadaş bu nasıl bir abuk subuk rüya. Yok, rüya değil ise bu nasıl bir yönetim tarzı!

Cumhuriyet’imizin 100. yılında geldiğimiz noktaya bir bakar mısınız. Neler hayal ediyorduk, neler oldu. 2005 yılında AB’ye giriyorduk, 2008’de Dünya’nın ilk 5 ekonomisinden biri olacaktık, 2009 da yerli ve milli uçak yapımına başlıyorduk, 2011 de yerli ve milli uçağımız gökler olacaktı, 2016 da enflasyon ve işsizliği bitiriyorduk, 2016 da yerli ve milli otomobil yapıyorduk, 2017 de başkanlık gelince uçacaktık, 2018 de ihracatta 170 milyar $ ile rekor kıracaktık, 2018 de bedava çay ve keke düştük, 2019 da milli gelirde 12,500 $’a çıkacaktı, 2019 da uzaya çıkacaktık. Eee geldiğimiz nokta mı? Biz bize yeteriz, Kanka 10 liran var mı?

Evet, haftanın atasözünü de şuraya “Ağacın kurdu içinde olur” deyip, haftalık yoruma geçeyim.

BİST100: Geçen hafta 98.050 demiştim, 98.179 kapattı. Bu hafta fiyatlamaların daha abartılı olacağını tahmin ediyorum. Yukarı doğru 100.450, aşağı doğru ise 96.400 bu iki rakam arası sakin, kırılmalar da sert hareketlere sebep olur.

DOLar: 6.95 den kapatan $ için artık önünde tek engel zirve rakam 7.2169 bundan sonra $ yorumu yapmıyor olacağım. Gerçi hafif bir teknik düzeltme için geri geçilmesi muhtemel. Ama sonuç değişmeyecek, geliyor gelmekte olan.

ONS ALTIN: Geçen hafta belirttiğim gibi 1.650 – 1.750 $ arasından hareket etti, bu haftada aynı hareketin aynısını bekliyorum. Dinlenme bittiğinde yeni zirve denemesi mutlaka olacaktır.

Hepinize bol bereketli sağlıklı, mutlu ve bol kazançlı iyi haftalar diliyorum.