2020 yılına günler kala geçmişi değil, geleceği konuşma zamanı diye düşünüyorum. Tüm enerjimizi 2020 yılı ve planlar üzerine yoğunlaştırmalıyız. 2020 için kafa yorarken, dış finansman gelişmelerini iyi gözlemlemek gerekiyor. Bankalarda biriken yabancı para mevduatlarının Liraya dönüşüp, kredi kanalına geçmesi ve toparlanacağı düşünülen iç ekonomi için, nasıl mücadele verilmesi gerektiğini konuşmalıyız. Olurda 2020 başarılı bir yıl olursa, Ülkemiz farklı bir yöne evrilir. Yok, başarısız olursak o zaman bambaşka bir yöne evriliriz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi “Ekonomi iyi demekle, tencere kaynamıyor.” Bu yıl ülkemizi bekleyen tehlikeler haliyle fazla, Yüksek dış borçlar, yaptırımlar, S400 problemi, AB ve NATO sorunu, Suriye problemi, Doğu Akdeniz sıkıntısı, Libya kıta sahası antlaşması ve askeri destek, Ticaret savaşları ve bunlar gibi irili ufaklı problemler. Haliyle birde iç tarafta sorunlarımız var, Güven yitirmiş kamu kurum ve kuruluşları, aksayan adalet sistemi, kuyrukları evlerinde bekleyen sağlık sorunları, Kanal İstanbul ve siyasi sonuçları, Asgari geçim koşullarının daralması, yapılmayan veya yapılamayan yapısal reformlar, özlük hakları ve ekonomiyi temellerinden sarsacak DOLar’ın yükseliş beklentisi ilk etapta sayabileceklerim. Kurumlarda ki liyakat problemlerinden bahsetmiyorum bile ki, bence işi ehillerine verirsek problem çözümünde daha hızlı yol alırız diye düşünüyorum.

Finans piyasalarında alınan karar ve yasaklarla, yabancı sermayenin gelmesini bırakın, mevcuttakini elimizde tutamayacağız. Son bir senedir verdiğimiz tek mücadele DOLar yükselmesin diye verilen mücadele. Suni düşen enflasyon ve ben düşürdüm, düştü dediğimiz faiz oranları ekonomiye gerçekte hareketlilik getirmedi, getirmeyecekte.

Yok ya, yazıya ne niyetle başladım, iş yine nereye döndü. Yanlış politikalarda ısrar etmekten kesinlikle kaçınmalıyız. İşimiz gerçekten Allah’a kalır yoksa. 2019 da birçok konuda şansımız yaver gitti ya da şu gerçek ümmetin suyu yüzü hürmetine, Allah yardım etti. Ama sen eşeğini sağlam kazığa bağlamazsan, sana kim yardım edecek.

BİST100: Geçen hafta bahsettiğim trend yatay şekilde gerçekleşti. Toplamda haftayı 1.900 puanlık bir marj için de gel gitler ile kapattık. Söylediğim ilk destek 110.100 den döndü. Bu hafta haber ağırlıklı bir hafta olarak takip edeceğiz. Cuma gecesi Trump’ın imzaladığı yaptırım ve sonuçları ile güne başlayacağız. Haftayı yerli otonun tanıtımı ile bitireceğiz. Aşağıda 110.000, 108.900 ve 107.900 var. Yukarı doğru ise 113.500 ve 114.650 yi takip edeceğiz.

DOLar: Evet, dana’nın kuyruğu haftasına girdik. Haftayı $ 5.94 direncinde kapatmıştı. Buranın altında 5.90, 5.86 ve 5.81 var. Şu an için buranın altı yok maalesef. Yukarı doğru ise 6.00, 6.06 ve 6.25 yolu açılır. Hızlı bir beklentiye girmeyin, malumunuz DOLar üzerinde ciddi bir baskı var.

ONS ALTIN: Tam yatay bir haftayı geride bıraktık. Ons Altın için hareketli bir hafta bekliyorum. Eylül ayının başında gördüğü zirveden sonra bir bant aralığında kademeli bir geri çekilme yaşadı. Bandın üst sınırında çok yakın bir yerde 1.477$ ile haftayı kapattı. Buradan yukarı doğru kırması durumunda 1.481, 1.486, 1.492, 1.500 ve 1.515$ gözlemlenebilir. Aşağı doğru ise 1.469, 1.460, 1.450 ve 1.425$ takip edilmelidir. Ama 1.450$ altı şimdilik yok gibi.

Hepinize bol bereketli ve iyi bir hafta diliyorum.