Yeni bir hafta başında yine beraberiz. Zaman su gibi akıp gidiyor, üç aydır beklediğimiz ekonomi reformu açıklandı. Reform’un Türk dil kurumunda ki karşılığı; Düzeltme, düzenleme, yenileyip daha iyi hale koymak, yeniden teşkil etmek. Evet, Reis’in yaptığı da tam anlamı ile bu oldu. Geçen hafta sizlere, reform yapmak ile yapılan reformları uygulamak farklı şeyler demiştim. Eski ekonomi bakanı Berat bey’den tek farkı görselde power point sunum yoktu. Yine yapacağız, edeceğiz diyerek, geleceğe vaatler de bulunuldu.

   Baştan sona sabırla dinledim, sonra hafta sonu tekrar dinledim. Anladım ki bize reform yetmez, bize devrim gerek. Devrim kelimesinin TDK ki karşılığı; Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik, - İhtilal, - İnkılâp,  - Çevrilme, katlanma, bükülme olarak karşımıza çıkıyor. Reis’in konuşmasında; kamu maliyesi, fiyat istikrarı, finansal sektör, cari açık, istihdam, kurumsal yönetim, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet ile piyasa gözetimi ve denetimi başlıklarında çeşitli düzenleme ve vaatler yer aldı. Görülen o ki vatandaşın beklediği iyileşme paketten çıkmadı. Birde BES sistemi ile vatandaşın tasarrufuna yön verebileceklerini söyleyince bende ipler koptu. Sarayın ses izolasyonu mükemmel olmalı ki, vatandaşın işsizim, açım, zordayım söylemlerini duymadıkları gibi bir de tasarruftan bahsediyor. Reis 2002-2008 arası global piyasalarda ki olumlu etkiyle yönettikleri ekonominin mirasının bittiğinin farkında değil. Bu miras biteli çok oldu, hatra binaen sürdürüldü. İşte o yüzden reform artık bizi kesmez, bize devrim lazım. Ekonomik handikapları aklıma getirince içim kararıyor. Allah yüzüne gülse bari, yoksa halimiz gerçekten harap olacak. Sizlere birçok kez yazdığım gibi reform paketi düzenlemek ayrı şey, reform paketlerini uygulamak ayrı bir şey. Geçmiş de yapılanlardan en ufak bir farkı yok ve piyasaları tatmin eden tarafı da yok. Son 1 aydır memnuniyetle yazdığım dövizde ki düşüşünde sonuna geldiğimizin yol haritası oldu bu paket.

   Yazılacak, çizilecek o kadar çok şey var ki! Artık aynı şeyleri yaparak, farklı sonuçlar beklemekten bıkmadık. Kervan yolda düzelmiyor artık, bunu anlamamak için neden bu kadar sırt dönüldüğünü anlamadım. Reiis, reiisss bu danışmanlar sana yaramadı reisss. Vücudundaki su ihtiyaçlarını, tükürdüklerini yalayarak gideriyor bunlar. Yaptığın güzellikler kaybolmaya başladı bunlar yüzünden, bunun farkına varmakta gecikirsen, durum kötü reis. Haftanın özlü sözünü bırakıp, haftalık analize geçiyorum. “Atı kıskandırmak için eşeğe binilmez.”

BİST100: Geçen hafta sizlere bist100’ün 1.581 – 1.521 arasında hareket edeceğini söylemiştim. Yukarıda 1.580, aşağıda 1.526 test edildi. Haftayı da 1.557 den kapattık. Yeni haftaya olumlu başlayacak olsak da, haftanın kapanışına merkez bankası kararı damga vuracaktır. Geçen hafta merkez bankasını sıkıştırmak ve bu hafta faiz kararı olduğunu hatırlatmak için piyasada gereken her türlü hareket denendi. Bu hafta aşağı veya yukarı marjlar sertleşecek, her iki tarafa uzun mum grafikler gelebilir. Yukarıda 1.581, aşağıda 1.531 olarak karşımıza çıkıyor. Son iki haftada stop seviyemiz 16 puan yukarı çıkmış durumda. Rakamlara uyalım, uymayanları uyaralım.

DOLar: Geçen hafta bahsettiğim 7,60 seviyelerini test ettik. Bu hafta aşağı yada yukarı kısa marjlı hareketler bana göre sahte olarak kalacaktır. Merkez bankası kararı ve sonrasın da ki sözlü yönlendirmesi net yön tayini yapacaktır. Ben 0,75 / 1,25 baz puan faiz artışı bekliyorum. DOLar haftaya 7.56 dan başlayacak.

ONS ALTIN: Geçen hafta verdiğim rakamlar gerçekleşti. 1.700$ da seyir ederken tweet atarak yükseliş sinyalini vermiştim. 1.732, 1.750 yukarıda hacimli kırılması lazım.

Hepimize bol bereketli, sağlıklı, mutlu ve iyi bir hafta diliyorum.