Türkiye’de kadim bir anayasa sorunu var

Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin kurulmasındaki amacın Türkiye’deki anayasa çalışmalarına akademik çerçevede katkı sağlamak olduğunu söyleyen SAÜ Anayasa Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Serdar Gülener, “Anayasa kavramı genelde hukuk disiplini içerisine sıkıştırılan bir kavram. Anayasa hukuki bir metindir bunu kabul ediyoruz. Ama anayasa sadece hukukun içerisine sığdırılamayacak kadar da çok boyutlu bir bağlama sahiptir. Çünkü politik olarak toplumun organizasyonunu gerçekleştirir. Hukuk da buna hukuki bir çerçeve çizer. Dolayısıyla böylesi önemli bir olgunun sadece hukuk disiplini içinde ele alınmaması gerektiği konusunda da çeşitli görüşler mevcuttur.  Özellikle başta ABD olmak üzere diğer birçok gelişmiş demokraside anayasa, toplumun ve devletin temel metnidir. Fakat Türkiye’de henüz hem doktrin hem de günlük tartışmalar açısından henüz o noktaya gelemedik. Dolayısıyla Türkiye’de bu tip kurumlar aracılığıyla söz konusu bilincin geliştirilmesine katkı yapabileceğimizi düşündük” dedi.

Doç. Dr. Gülener, “Bir amacımızda anayasa meselesini disiplinler arası bir perspektiften ele almak. Anayasa ’ya ilişkin çalışmalarımızı yaparken hukuk, siyaset bilimi, sosyoloji hatta iktisat ve ekonometri gibi disiplinlerden beslenen nitel ve nicel yöntemler son zamanlarda sosyal bilimlerde önemli yer tutmaktadır. Bizim de bu merkezin çalışmalarında söz konusu yöntemlerden faydalanmak gibi bir amacımız olacak. Burada saha çalışmalarında da elde ettiğimiz verileri değerlendireceğiz.  Sosyal bilimlerin farklı disiplinlerini merkezimizin bünyesinde toplamayı hedefleyeceğiz” şeklinde konuştu.

Demokratik bir anayasa yapma geleneğine sahip değiliz

Özellikle 1961 ve 1982 anayasaları darbe sonrası yapılmış ve demokratik olmayan anayasalar olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Gülener, “Şuan anayasamız günü yakalamakta çağı yakalamakta çok geri. Bunun birçok sebebi var. Bu anayasaların darbe sürecinin ardından yapılması, ayrıntıcı yöntemlerle hazırlanması ve ideolojik programlar, bu anayasaların çağa ayak uydurmasını zorlaştırıyor” dedi.

Doç. Dr. Gülener, “Ayrıca yeni bir anayasa yapılacak diye biz bu merkezi kurmuyoruz, evet Türkiye’de yeni bir anayasa yapılacak ve bizde buna elimizden geldiği kadar destek vereceğiz. Bu merkezin çalışmalarıyla Türkiye’de bir anayasa bilincinin oluşturulmasına katkı sağlamak istiyoruz”

Çerçeve bir anayasa yapılmalı

Dünyada başarılı anayasaların çerçeve anayasalar olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Gülener, “ABD Anayasası 1787 yılında yazılmış ve günümüze kadar 27 değişiklik yaşamamış. Türkiye’de 1982 Anayasasına baktığımız zaman bugüne kadar 36 yılda 18 değişiklik yapılmış. ABD örneğindeki gibi biz de yasama, yürütme, yargı ne iş yapar bunların çerçevesini çizelim bırakalım bunların nasıl yürüyeceğine yasama, yürütme, yargı organları karar versin. Bu şekilde değişen şartlara ayak uydurabiliriz” dedi.

Editör: TE Bilişim