Atalay’ın açıklamasında şu görüşler yer aldı, ‘Belirlenen bu yeni tarifeyle, özel ve kamu işçilerinin toplu iş sözleşmeleriyle sağladıkları artışlar geri alınıyor. Yılın ikinci altı aylık döneminde toplu iş sözleşmeleriyle sağlanan ücret artışları, Eylül ayından itibaren etkisini yitirecek ve yüzde 27 vergi oranı uygulaması dolayısıyla, net ücrette yüzde 7 gibi bir kayıp yaşanacak. İşçiler açısından vergi kaybı büyük rakamlara ulaşıyor. Gelir İdaresi, bu eşitsizliği ve hak kaybını görmezlikten gelemez’
KAŞIKLA VERİP
Kamu toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde bu haksızlığı dile getirdiklerini söyleyen Ergün Atalay, toplu iş sözleşmelerle sağlanan ücret artışlarının vergi dilimlerinin dar tutulması ve vergi oranlarının yüksek olması sonucunda, gelir vergisinin yükü işçilerin üzerine yüklendiğine dikkat çekerek, ‘Bunun anlamı kaşıkla verip, kepçeyle geri almaktır’ dedi.
VERGİ DİLİMLERİ
Benzer durumu memurların yaşamadığını ve birçok ödemenin net olması nedeniyle ilk dilime uygulanan yüzde 15 vergi oranını memurların aşmadığını, aynı uygulamanın işçiler içinde getirilmesini isteyen Atalay, “Çalışanlar için tek bir vergi tarifesi olmalıdır. Vergi dilimleri geniş tutularak, işçi ve memurlar arasında eşitlik sağlanmalıdır” görüşünü savundu.  SONA ERMELİDİR
Kurumlar vergisinin yüzde 20 olduğunu, gelir vergisine tabi bağımsız çalışanların asgari ücretlinin verdiği vergiyi ödemediğini belirten Atalay, bu tür farklıkların sona ermesi için gelir vergisinde köklü değişikliğe gidilmesini istedi. 

Editör: TE Bilişim