İsmailağa Camii cemaatine mensup kişilerin plaja gidip kadınlara broşür dağıtılması derneklerin yanı sıra vatandaşlardan da büyük tepki gördü. Sosyal medyada yapılan yorumlarda  bu kişilerin eylemi provokasyon olarak nitelendirildi. Sosyal medyada yer alan bir yorumda ise şöyle denildi: " Madem günah senin ne işin var orada bey amca"

DERNEKLERİN TEPKİSİ

Tevhide Yağan
Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şube Başkanı

“Bu tür kişilerin Hükümet’ten destek gördükleri açıkça ortada. Son olarak Soma faciası sonrası da ortaya çıkarak sergiledikleri tavırları tüm Ülke gördü. Cumhuriyetle alakası olmayan dine en büyük zarar veren kişiler bunlar. Türk kadını bu tür söylemlere rağbet etmez. Biz dini onlardan öğrenecek değiliz. Kadınları etkilemek için bu tür faaliyetlerde bulunduklarını görüyoruz. Kadınlarımızın aklını çelmesinler. Birlik olarak ta bu tür kişilere faaliyetlerine karşı çalışmalarımız var. Kadın toplumun olmazsa olmazıdır. Kadınları din ile korkutarak toplumdan uzaklaştırma faaliyetini kabul etmiyoruz. Cumhuriyet kadınları olarak özgürlüğümüzü onlara soracak değiliz”


Fatma Şengül
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Sakarya Şube Başkanı

“Bunu insanların özgür iradelerine müdahale olarak görüyorum. İnsanlar istedikleri gibi yaşayabilirler. Bu tamamen bir mahalle baskısıdır. Kendisi gibi düşünmeyen kendisi gibi ifade etmeyen eğitimsiz her şeye evet diyebilen bir kadın toplumu istedikleri için kadınlarımızı eve kapatmak istiyorlar. Kişiler yaptıklarından dolayı hesap verecekler. Kimse üzerine vazife olmayan işler ile kadınlarımızı meşgul etmesinler. Kadınlarımızın nasıl yaşayacağı onları hiç ilgilendirmiyor”

Elvan Şafak
Moira Kadın Dayanışma Derneği Başkanı

Kadının haklarının yerine yasakların anlatılması aslında her zaman her durumda karsımıza Çıkan bir şey. Bugün din adı altında yapılan bu davranış kimi zaman aile kimi zaman töre kimi zaman devlet ahlak olarak kendini gösteriyor ve dayatıyor. Son yıllardaki devlet politikaları ile de pekiştirilen bir durum söz konusu. Kürtaj cinayettir derken kadının yasadıkları talepleri göz önünde tutulmadan direk suçlayıcı bir tavır sergilenmişti. Kimse kadının bu toplumda yaşadığı sorunlara odaklanmıyor ve bir çözüm üretme çabasına girmiyor. İnanç kavramı üzerinden yapılan bu davranışta da aynı şeyle karsı karşıyayız. Yasaklardan değil çözümlerden haklarımızdan bahseden, aileyi namusu koruyan değil öncelikle kadının bütünsel varlığını gözeten din insanları istiyoruz. Ayrıca bu insanların vasıfları da inançların çok farklı olduğu bu toplumda ayrı bir sorun. Kimler, kimi temsil ediyorlar ve hangi vasıfla bunu yapıyorlar? Sorgulanması gereken bir taraf da bu” (Levent ERİŞ)

Editör: TE Bilişim