Sakarya Barosu, Türkiye Barolar Birliği tarafından satın alınan yeni hizmet binası Yenicami’de bulunan eski SESOB binasının yerinde açıldı.
Önceki günkü açılış töreni arka bahçe’de yapıldı.
Törenin ağır misafiri Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’ydu.
Yaptığı konuşma esnasında etraftaki apartmanların pencerelerinden kendisine destek veren, alkış tutan kadınlar vardı.
Feyzioğlu’da onlara el sallayarak karşılık verdi.
Daha sonra Baro binası gezildi, odalar incelendi.
Metin Feyzioğlu, bir ara yerinden kalktı.
Sadece yardımcı olarak sekreter bir bayanı yanına aldı, dışarı çıktı.
Neden sonra gittiği yer anlaşıldı.
Kendisine el sallayanların olduğu apartmana girdi.
Misafir oldu, dertlerini dinledi.
Bizzat teşekkür etti.
İşi bitti, yola çıktı…
Rota Ankara olmadı.
Eski belediye başkanlarımızdan merhum Ünal Ozan’ın birkaç gün önce vefat eden eşi Necla Ozan’ın evine taziye ziyaretinde bulundu.
Sessiz bir rüzgar gibi esen Feyzioğlu, kasırga gibi iz bıraktı.
Hasar vermedi, hayranlık uyandırdı.
Taraflı-tarafsız herkesin takdirini kazandı.
***
Kayar olsun!..
Sakaryalı Kayarlar, baba’dan et üreticisi…
Önce şehir tanıdı, adını vererek ürün talep etti.
Sucuk demedi, salam istemedi…
“Kayar olsun” dedi.
Şehrin Markası oldu…
Yetmedi…
Tüm ülkeye yayıldı.
Yeni yatırımlara yöneldi, her gün biraz daha büyüdü…
Namet’i aldı, Türkiye markası oldu.
Genişledikçe genişledi…
Bünye’ye son katılan Koç Grubu’nun dünya markası olan Maret’i…
Bu alandaki en büyük firmalardan biri…
Artık o da ‘Kayar ailesi’ne katıldı.
Yarı Sakaryalı oldu.
Büyüme devam edecek gibi…
Aklına gelip de Sakaryaspor için kapılarını çalan oldu mu?
***
Sakaryalı Ağa’nın eli!...
Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim…
Sakaryalı…
Doğum yeri, Kaynarca’nın Yeşilova köyü…
Gençlik yıllarında belinde keser, elinde çivi gurbet ellerde inşaatlarda çalışarak başladı iş hayatına…
Devamlı aşama yaptı.
Önce kendi inşaatlarını yaptı…
Sonra iş hayatına atıldı.
Büyük işadamı oldu.
Sakaryalı Seyfettin Selim, şimdi Kırkpınar ağası…
Bir yıl aradan sonra emanetini geri aldı.
Ağalık ücreti 522 Bin lira…
Önümüzdeki sene yapacakları cabası...
Ağa’nın eli tutulmaz yani…
“Aklına gelip de Sakaryaspor için kapısını çalan oldu mu?” diye soran oldu mu, bilmeme ama…
Ben şimdi
***
Çalıyor!...
Herkesin cebinde var olan cep telefonu, gün boyu çalıyor.
İnsanı genelde ailesi ve yakınları arıyor…
Kimi zaman dostu arkadaşı…
Kimi zaman da hiç tanımadığı biri arıyor…
Bazen Türkiye’nin diğer ucundan açılıyor telefon, yanlış numara çıkıyor.
Bazen de haritada yerini dahi bilmediği bir telefon numarası çaldırıp, kapatıyor.
Cep telefonu bu, çalıyor!..
Şimdilerde en çok da sahtekarlık ve dolandırıcılık işleri için kullanılıyor.
Bazen biri çıkıp lugat parçalıyor.
Çelişkisini yakalatınca iyi günler efendim deyip alelacele kapatıyor.
Bazen de bant kaydı çıkıyor.
İyi günler!..
Kredi kartı borcunuz mu var. Yeniden yapılandırıyoruz, kart borçlarınızı biz ödüyoruz…
Sen kimsin?
Soramıyorsun, ses kayıt!..
Devam ediyor…
“Kabul ediyorsanız 1’e basın!”…
Dolayısıyla…
Her gün yeni sahtekarlık…
Yeni dolandırılıcılık…
Telefonunuzu açtığınızda tanımadığınız bir ses, numara varsa sadece kapatın…
Başınıza iş almayın…
Sizin için alması gerekenler önlem almıyor, sadece paranızı alıyor…
Kendi önleminizi kendiniz alın…
