Uzaktan erişimle gerçekleştirilen toplantıya Meclis Başkanı Talip Kuriş ve Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, SATSO Yönetim Kurulu toplantı salonundan iştirak ettiler.

Meclis başkanı Talip Kuriş Başkanlığında yapılan Mart Ayı Olağan Meclis Toplantısı, meclis üyelerinin çoğunluğunun çevrimiçi katılımı ile gerçekleştirildi.

Yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1170 no’lu Meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Şubat ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Vahap Gün’ün sunumunun ardından oylanarak, meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.

Yönetim Kurulu’nun aylık faaliyetleri ve SATSO çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere kürsüye gelen SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ dünya, ülke ve şehir gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak SATSO faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Coronavirüs pandemisi

Başkan Altuğ konuşmasında şunları dile getirdi: “Gördüğünüz üzere 104 yıllık tarihimizde ilk defa video konferans yoluyla bir meclis toplantımızı gerçekleştiriyoruz.

Önceki meclis toplantılarında söz ettiğimiz korona virüs salgını bir pandemiye dönüştü. Artık ülkemizin gündemi ve geleceğini de etkileyecek bir global sosyo ekonomik krizin tam da içindeyiz. Hem gelecek nesilleri, hem ekonomiyi ciddi anlamda hasara sevk edecek olan bu durumu küresel bir sosyo ekonomik kriz olarak tanımlamak yeterli de değil aslında.

Ülke olarak hatta küresel açıdan daha önce tecrübe edilmemiş, sonuçları ve hasarları kestirilemeyen bir süreçle ile topyekün mücadele ediyoruz.

Ortaya çıkan sağlık sorunları ve yaşadığımız kaygıların dışında ekonomik ve toplumsal sıkıntılarla da mücadele etmemiz gereken zor bir dönemden geçiyoruz.

SATSO olarak üyelerimizin yanındayız ve Sakarya ekonomisinin bu süreci en az hasarla atlatması noktasında önemli bir sorumluluk üstlendik.

Ülkemizde ilk vakanın tespit edilmesi ile başlayan süreçten bu yana anbean üyelerimizin görüş ve önerilerini alıyor, bunları TOBB aracılığı ile ilgili bakanlıklara ve Cumhurbaşkanlığına iletiyoruz. Gerek tıbbi malzemelerin üretimi gerekse de sektörlerimizin ihtiyaç duydukları destek paketlerine ilişkin raporlar hazırlayıp ilgili mercilere sunuyoruz.

Ekonomik istikrar kalkanı paketi

Ekonomik istikrar kalkanı paketi ile açıklanan desteklerin neredeyse tamamı Sakarya iş dünyasının beklentileri doğrultusunda hazırlandı. Üyelerimiz şundan emin olsun ki; iş dünyasının çarklarını döndürebilmesi için tarafımıza iletilen talepler incelenerek TOBB nezdinde ilgili bakanlıklara iletiliyor ve Cumhurbaşkanlığına hızla ulaşıyor. Bu vesile ile başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, sürecin yönetiminde emeği geçen tüm bakanlarımıza, TOBB Başkanımıza ve devletimizin tüm kurumlarına teşekkür ediyorum.

Üreterek, yatırım yaparak, istihdam sağlayarak bu ülkeyi daha ileriye taşımak için çabalayan sektör temsilcilerimizi asla yalnız bırakmıyoruz.

Şu bir gerçek; bu zorlu süreçten nasıl çıkılacağını, hangi ekonomik tedbirin fayda sağlayacağını, salgın sürecinde faaliyetlerini aralıksız nasıl devam ettireceklerini iş dünyamız çok daha iyi biliyor. Bu yüzden her zamankinden fazla desteğe ihtiyaçları var.

Bence devletimiz, sağlık haricindeki tüm yatırımlardan acilen vazgeçerek tüm kaynağını ekonomiye sevketmelidir.

Destekler

Bu zor dönemde; ülkemizde yavaşlayan (hatta durma noktasına gelen) ekonomik faaliyetler nedeniyle zor duruma düşen iş dünyasına; vergi, banka kredileri, KOSGEB kredi desteği, KGF desteği, kira, kısa çalışma ödeneği gibi temel ihtiyaçlar başta olmak üzere ciddi destekler sunulmakta. İstihdamı korumak için özel düzenlemelere gidilmekte, belli bir gelir düzeyinin altındaki vatandaşlarımıza yönelik kaynak aktarma yolları da yaratılmaktadır.

Üyelerimizin de içinde bulunduğu iş dünyası talepleri; vergi, mali yükler, kredi kefalet, lojistik, istihdam, tarım ve idari olmak üzere 8 başlıkta hayata geçirildi ve geçirilmeye de devam ediyor.

Ancak yaşanan gelişmeler, çalışılan yeni tedbirlere rağmen bankalarımızın desteğe ihtiyaç duyan iş dünyasını geri çevirdiği, finansman desteği verme konusunda seçici davrandığı yönünde eleştiriler mevcuttur. Özellikle orta ölçekli firmalarımız ve ticaret erbabımız krediye erişim konusunda zorluklar yaşamaktadır.

Reel sektörün bu zor süreçte faaliyetlerine devam edebilmesi, istihdam sağlayabilmesi için finansmana erişiminin sağlanması çok önemli. Salgın sürecinin ardından iş dünyasının ayakta kalamayacak durumda olması demek, ülke olarak çok daha sıkıntılı günler göreceğiz demektir. Bankalarımız yeterli desteği vermezse kendileri de bu sürecin ardından zor duruma düşeceklerdir.

Tedarik zinciri kırılmamalı

Ülkelerin içe kapandığını, ticaretin imkânsız hale geldiği, üretimin yavaşladığı, taleplerin daraldığı ve adeta durma noktasına geldiği bir dönemde bu destekler iş dünyamıza bir nebze de olsa su serpti.  Ancak, virüs salgınına karşı ayakta durmamızın başında sağlık sisteminin işleyişi ve üretimin devamlılığı gelmektedir.

Şunu göz ardı edemeyiz; tedarik zinciri bir kere kırıldı mı, bir daha yerine koymak çok zor olur. Dünyada şu anki süreçte üretim mekanizmalarını koruyabilen ülkeler ayakta kalacak.

Halk evde kalsın reel sektör tedbirle çalışsın

Tüm bunları ön görerek halka “evde kal” çağrısı yapmalıyız, ancak iş dünyası tüm tedbirlerini alarak çalışmaya devam etmeli.

Online işlemler

SATSO olarak üyelerimizin menfaati doğrultusunda hizmet etmek önceliğimizdir. Koşullar değişse de üyelerimize olan sorumluluğumuz aynı kalacaktır.

Üye hizmetlerimiz de bugünki koşullara uygun olarak devam ediyor. Odamız web sitesinde (www.satso.org.tr) sunduğumuz hizmetlerden olan faaliyet belgesi, Oda sicil kayıt sureti, ortaklık teyit belgesi teminlerini online olarak gerçekleştirmeye özen göstermelerini bir kez daha rica ediyoruz. SATSO web portalına daha sıklıkla erişmelerini veya aynı işlemler için SATSO mobil uygulamamızı indirip kullanmalarını öneriyoruz.

Komitelerimiz ve komisyonlarımız, yönetim kurulu toplantılarımız da video konferans olarak online gerçekleştirilmektedir.  Eğitimlerimizi, online olarak düzenlemek için çalışmalarımız da son aşamaya geldi.

Anket çalışması

Ayrıca üyelerimize call center aracılığı ile bu süreçte görüş ve önerilerini almak üzere anketler düzenliyoruz. Anketlere verilen cevapları değerlendirerek bunun üzerinden talepleri ilgili makamlara iletiyoruz.

Üye aidatları erteleme

Üyelerimizden de gelen talepler neticesinde; TOBB nezdinde ticaret uygulaması ile Haziran ayında ödenmesi gereken yıllık üyelik ve munzam aidatlarının birinci taksiti, gecikme zammı ve faiz tahakkuk ettirilmeksizin, ikinci taksitle beraber Ekim ayında ödenmek üzere 4 ay ötelendi. Aidat ertelemesi üyelerimizin menfaati doğrultusunda gayret ettiğimiz çalışmalardan biridir. Ayrıca Odamızda da fiziki koşulları her türlü tedbiri riski en aza indirecek şekilde düzenledik.

Sakarya’nın ihtiyaçlarına destek olduk

Sağlık sektörümüzün tıbbi malzeme ihtiyaçlarına da elimizden geldiğince destek olduk. Bu konuda camiamızın gösterdiği duyarlılık ve hassasiyet de ayrıca takdire değerdi.

SATSO Yönetim Kurulu olarak; yaşanan süreci bir nebze olsun kolaylaştırabilmek ve sağlık çalışanlarımıza ve hastalarımıza katkı sağlamak amacıyla il müdürlüğümüz eğitim araştırma hastanesi başhekimliği ile görüşerek öncelikli ihtiyaçları belirledik.

Yönetim Kurulu Üyemiz Semih Çokay koruyucu siperlik maskeleri üreterek SATSO adına eğitim araştırma hastanemize 5000 adet bağışta bulundu.

Yine aynı şekilde Odamız üyesi Ecoplast Firması da 5000 adet koruyucu siperlik üreterek il sağlık müdürlüğümüze bağışta bulundu.

Meclis üyemiz Hüseyin Yavuzyiğit de Karasu’da bulunan otelini sağlık çalışanlarının kullanımı için hizmete sundu.

Böyle bir dönemden geçerken toplumsal dayanışmanın önemini de bir kez daha kavramış olduk. Valiliğimiz tarafından koordine edilen ve Kızılay aracılığı ile dağıtımı yapılan 25 bin adet yardım paketi kampanyasına da meclis üyelerimizin de katkıları ile erzak yardımında bulunarak destek olduk. Emniyet Müdürlüğüne 1500 adet AFAD’a 200 adet koruyucu siperlik bağışında bulunduk. Desteklerimiz devam ediyor.

Karasu Limanı'ndan Romanya'ya Ro-Ro Seferleri Başlıyor

Şehrimizin ticari bakımdan dünyaya açılan kapısı konumundaki Karasu Limanımız kapasitesini ve işlevselliğini her geçen gün daha da artırmaya devam ediyor. Limanımızda halihazırda faaliyetlerini yürüten bir gemi acentesi 2 Nisan günü Romanya’nın Köstence Limanına bir deneme seferi gerçekleştirdi. Deneme seferi olmasına rağmen çok yoğun bir talep oluştu. Karasu limanımızdan ayrılan Ro-Ro gemisi 12 saate yakın bir sürede Romanya’ya varıyor ve taşıdığı araçlar bu limandan tüm Avrupa’ya ulaşıyor. Bu gelişme karasu limanı açısından çok önemli bir sürecin başlangıcıdır. Limanımızın Ro-Ro kapasitesinin artması ile buraya yapılacak yatırımlar da ciddi oranda artış gösterecektir.

Değişen küresel sisteme hazırlanmalıyız

Covid-19 salgını sebebiyle hayatın her alanında, bilim ve teknolojideki büyük ilerlemelere hızlı bir değişime tanıklık ediyoruz. Bu yaşanan kriz sonrası normal diye tabir ettiğimiz tüm kavramlar değişecek. Salgının verdiği dersi iyi okumalı. Değişime hızla adapte olarak hazırlanmalıyız. Bireyselden toplumsala köklü bir değişimin eşiğinde olduğumuzu asla unutmayalım. Yön değiştirmeye başlayan küresel tedarik zincirinde yer alabilmemiz için üretmeye devam etmeliyiz. Yeni nesil teknolojilere kapılarımızı açmalıyız.

Temel olarak baktığımızda; yeni dünya düzeninde ekonomik sistem türleri yeniden gözden geçirilecek, yeni bir üretici davranışı dünyası ile birlikte, yeni bir tüketici davranışı bizi bekliyor olacak. Harcama öncelikleri değişecektir. Tedarik zincirlerinin uzaktan erişimle yürütüldüğü yeni bir aşamaya geçilebilir. Yüksek otomasyonlu üretim altyapısı çok ciddi bir enerji tasarrufu sağlarken, üretim maliyetlerini düşürmekle birlikte, üretimde verimliliği ve kaliteyi de artıracak. Sosyal değişim, çok dikkat çekici bir şekilde artacak. Bu değişim fırsatını çok iyi değerlendirmeliyiz.

Toplantının Meslek Komitelerinin Sorunlarının Görüşülmesi bölümünde konuşan Meclis Üyeleri, Koronavirüs sürecinin sektörlerine etkilerini, verilen desteklere ulaşmada sektörlerinin yaşadıkları sıkıntıları dile getirdiler.

“Maske satışı serbest bırakılmalıdır”

15. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Ercan Başnuh dezenfektan tüketimi ve maske kullanımı ile ilgili değerlendirmede bulunarak “Dezenfektan kullanımı ile ilgili özellikle belediyelerin ve kamu kuruluşlarının her tarafa sıktıkları dezenfektanların olumsuz dönüşleri olabileceğini de söylemek lazım. Bizler temas ettiğimiz yüzeyleri dezenfektan ile arındırmak gerektiğini biliyoruz. Ancak bu süreçte hangi dezenfektanın kullanılması gerektiğinin iyi belirlenmesi gerekiyor. Kullanılan ve her yere sıkılan dezenfektanlar içme sularına ve yağmur sularına karışırsa olumsuz etkileri olabileceğini bilmek gerekmektedir.

Maske ile ilgili alınan kararlar ve oluşan gündem maskeleri koronavirüsün önüne geçirdi. Fiyatların yüksek oranda arttığını sektör içinde olarak bizler iyi biliyoruz ve takip ediyoruz. Bu sürecin öncesinde maskeyi üreten daha çok Çin iken maskeye talep artınca Çin’in durumu nedeniyle fiyatlar patladı. Maske kullanımı profesyonel kullanıcılar için önemlidir. Vatandaşlarımızın kullanmış olduğu maskeler evlerde hazırlanabilecek maskeler olacakken bu konuda bir yönlendirme maalesef yapılmadı. Fiyatlar arttı.  Maskeler evde kolaylıkla hazırlanabilecek düzeydedir. Özellikle de dışarıya, kalabalık ortama fazla girmeyecek insanlar için ideal olabilir. Bu maske konusu daha iyi yönetilebilirdi.

Sektörümüzde maske var ancak satışı maalesef yasak. Maskenin önceki piyasa fiyatlarına göre satışının tekrar yürürlüğe girmesi gerektiğini düşünüyoruz ve böylelikle talebin karşılanması da normale dönecektir diye umuyoruz.” diye konuştu.

“Standart iş anlayışının dışına çıkılıyor”

17.Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Adnan Borazancıoğlu ise  “Önümüzdeki yıllarda artık her işin dönüşüm ihtiyacında olduğu ve dönüşeceği bir gerçektir ki iş dünyası olarak hepimiz kendimizi buna hazırlamalıyız, iş modellerimizi buna göre dizayn etmeliyiz. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle 60 yaş ve üzeri ile kronik rahatsızlığı olup çalışanlar bu süreçte idari izinli olarak sayılıyorlar. Ancak bu uygulama maalesef bizim sektörümüzde sorun teşkil etmektedir. Sektörümüz çalışmaya devam ediyor ve idari izinli olan personellerin yerine yeni personel istihdam edilemiyor ve elde olan personele de ek mesai yaptırmak zorunda kalınıyor. Örneğin, Kocaeli İl Hıfzıssıhha Kurulu bu hususun iptal edilmesi ve bu tür personellerin iş başına geçmesi konusunda bir karar aldı. Eğer 60 yaş ve üzeri çalışanlarda Koronavirüs etkileri görülmüyorsa işe devam etmelerinde bir sakınca görülmemelidir. Bu dönemde bu problemlerin kendi içerisinde bir çözümü olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki günler işveren işçi arasında ciddi sorunlara gebe olacaktır. Bu noktada standart iş anlayışının maalesef dışına çıkılıyor.” dedi.

“NACE Kodu”

31. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Necmettin Kırık “Bilişim ve yazılım sektörü temsilcilerinden sadece NACE kodu 62 olan firmalar teşviklerden faydalanabiliyor ve bu sektörde faaliyet gösterip aynı NACE kodu olmayan bilişim ve yazılım sektöründeki çoğu firma bu desteklerden faydalanamıyor. Bu konuda da Odamızdan ve üst kuruluşumuzdan destek bekliyoruz. Verilen destekler konusunda şeffaflık olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Dijital altyapıya sahip işletmeler ayakta kalacak”

6. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Enes Akcan ise, “Pandemi süreci öncesinde zaten ekside olan sektörümüz süreç içerisinde daha da eksiye indi. Şehrimizde perakende ticaretinin döndüğü Çark caddesi ve Dar sokak komple kapalı vaziyette. Bu süreçte kiralar konusunda da esnafımız çok sıkıntılı bir durumda. Birazcık nefes almak için bankaya başvurdukları kredi taleplerinin karşılanmamasından şikayetçiler. Kredi konusunun yanında devlet bankalarımızın kredilerin 3 ay ertelenmesi işlemlerinde bu ertelemelere eski faiz oranının yansıtılmaması gerektiğini düşünüyorum. Dijital altyapıya sahip perakendeciler bu zor günlerde de ticaretlerini sürdürmeyi başarıyorlar. Kanaatimizce, her üyemizin artık sosyal medyada ve internette olması gerekiyor. Bu süreç gibi süreçlerde ve gelecekte dijital altyapısı olan firmalar ayakta kalmayı başarabileceklerdir. Altyapısı olamayan firmalar daha da zor duruma düşeceklerdir.” dedi.

“Devlet özel okulların da yanında olmalıdır”

29. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Kenan Taçyıldız da eğitim sektörünün desteklenmesi gerektiğini dile getirerek “Bu salgından dolayı tüm kurum ve kuruluşlar zor günler geçirmektedirler. Devletimizin kurumlar arasında ayrım yapmadan herkese destek olması gerekiyor. Ancak eğitim kurumları olarak devletimizi ne yazık ki yanımızda göremedik. Eğitim kurumları olarak ne kapalı ne de açık bir vaziyetteyiz. Sorumluluk bilincimizi koruyarak kurumlarımızda çalışan öğretmenlerimiz öğrencilerimize uzaktan online ders veriyorlar. Bizler öğrencilerimizi ve velilerimizi yalnız bırakmadan destek vermeye devam ediyoruz. Devletimizin bu süreçte özel okulların da yanında olması gerekiyor. Çalışanlarımıza SGK ve vergi daireleri gibi kurumlara karşı da sorumluluklarımız var. Bu okullar ülkemizin geleceği için bizlere lazım. Ülke genelini baz aldığımızda özel okullarda çok kişiye istihdam sağlanmaktadır. Bu zor durumda sektör olarak bizler de destek bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Tüm sektörler Mücbir sebep kapsamına alınmalı”

33. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Şenol Çalışkan ise “Mücbir sebepler kapsamı ile alakalı sektörümüzü temsil eden birçok firma sorun yaşamaktadır. Firmalarımız NACE kodu sorunundan dolayı mücbir sebep kapsamında gösterilmediklerini belirtiyorlar. Bu sebeple de bankalardan kredi sağlama, teşviklerden yararlanma konularında sıkıntılar yaşıyorlar.” diye konuştu.

Toplantının Dilek ve Temenniler bölümünde konuşan meclis üyeleri salgın ile sağlık ve ekonomi açısından nasıl baş edilebileceğini, uygulanan tedbirler ve verilen destekler hakkında görüş ve önerilerini sundular.

“Kira konusunda iş devletimize düşüyor”

31. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Behlül Bayrak, “Eğer bizler bu salgın sürecini bir sağlık sorunu olarak ele almazsak ekonomik olarak çok daha kötü günler göreceğiz. Esnafımız dükkanlarımız açık kalsın diyor ancak virüs yayılmasın diye de büyük bir mücadele veriliyor. Günde binlerce kişinin girdiği mağazaların açık kalması demek virüsün insandan insana daha da yayılması demektir. Vatandaşlarımız daha olayın ciddiyetine varamadı. Caddelerimiz kalabalık, alınacak daha ağır tedbirler ile bu sorunu çözebiliriz.

İşletmelerin resmi olarak kapandığı tarihten itibaren kira konusunda devletimiz girişimlerini yaptı ve AVM’ler tarafında bu sorunlar çoğunlukla çözüldü. Esnaf tarafında ise bu sorunun çözümlenmesinde devletimizin net bir şey söylemesi gerekmektedir. Kiracı olan işletmeler kirasını ödeyemiyor ancak dükkan sahipleri kirasını eksiksiz istiyor. Devlet büyüklerimiz kira konusunda “bu böyle olacak” demelidir ve kiracıyı da dükkan sahibini de yönlendirmelidir.” diye konuştu.

“Endişe yok biz varız denmeli”

29. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Kenan Taçyıldız da “Tüm sıkıntılar devlet desteği ile atlatabilir. Bizlerin işçi çıkarma gibi bir imkanı zaten olamaz. Bu süreçte işçi ve işveren arasındaki sıkıntı maalesef çok büyük olacak. En büyük garanti devletimizdir, devletimizin “endişe yok biz varız” demesi gerekiyor. Halkımız ne yazık ki tedbirlere aldırmadan bilinçsiz bir şekilde sokağa çıkıyor. Her şeyin doğru eğitim ve bilgilendirme çözüleceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Tarım aynı hızda sürmelidir”

14. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Hasan Çakır ise, “İşletmecilerimizin sırtında büyük bir yük var. Yapılması gereken son noktaya kadar devletimizin çalışması gerekiyor. Bizlerin talepleri ve çağrıları ile daha da iyisinin yapılabileceğini düşünüyoruz. Biraz sabretmek gerekiyor.” dedi. Çakır konuşmasında ayrıca tarım sektörünün önemine dikkat çekerek  “Herkesin baharda çiftçilik yapması gerekiyor. Devlet mecburi işi olan tarım işçilerinin çıkmasına izin veriyor ancak yerel yönetimlerde bu engelleniyor. Bu devam ederse yarın tarım ürünleri konusunda da çok sıkıntı yaşayabiliriz. Valilik öncülüğünde bu sorunun çözülmesi gerekiyor.” dedi.

“Esnafların bir suçu yok”

11. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Ahmet Serbes Çark Caddesi’nde pandemi kurulu tarafından alınan kararların eksik olduğunu dile getirerek “Tüm dünya bun süreci en az hasarla atlatmanın yoluna bakıyor. İlçe Pandemi Kurulunun aldığı kararı maalesef eksik buluyorum. Esnaflarımızın borçları, ödemeleri, sorumlulukları var ve maalesef çok endişeliler. Çark Caddesi kapatıldı ancak diğer caddeler ise açık olacak ve Çark Caddesindeki insanlar aynı şekilde bu caddelere gelecek, işletmeler aynı kalabalığa hizmet vermeye devam edecek. Çark caddesinde bütün dükkanlar kapalıyken bile cadde yine çok kalabalık bir durumda çünkü bir geçiş güzergahı olarak da kullanılmaktadır. Ne yazık ki salgın sürecinde günah keçisi esnaflar kabul ediliyor. Bir yer açık bir yer kapalı olmaz. Esnaflarımızın bir suçu yok.” diye konuştu.

“Kapalı caddelerde yoğunluk devam ediyor”

16. Meslek Komitesinde Meclis Üyesi Oktay Topçu ise “Sabretmemiz gerektiğine bizler de katılıyoruz ancak yarının bir garantisi yokken bu süreçte devletimizin şefkatli kollarını da görmek istiyoruz. Esnaflarımızın birçok ödemesi var. Kendilerine ‘SGK, vergi, kira ve çek ödemelerini yapacaksın, aynı zamanda da elemanlarını da sabit tutacaksın ve de çalışmayacaksın’ deniliyor. Salgının engellenmesi için dükkanlar kapatılsın ancak bunun nasıl sağlanacağı, neler getireceği de önceden belirlenmelidir. Yoğunluğu engellemesin diye caddelerimizi kapatıyoruz fakat bakıldığında kapalı caddede yine aynı yoğunluk devam ediyor. Caddelerin kapatılması ile hareketliliği azaltmak amaçlanıyor ama tedbirle ticaret yapmak isteyen bir esnaf da var.” dedi.

“Ağır tedbirler uygulanmalı”

28. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Emrullah Terzioğlu da “Virüsü yenen bir Çin hükümeti ve yapmış olduğu uygulamalar var. Bu uygulamaları bizler de uygulamamız gerekiyor. Kararların ve cezaların uygulanması konusunda söylemlerin de ilerisine geçmek gerekmektedir. Kesin kararlar alınmalı, cezalar arttırılmalı ve uygulanmalı. İnsanların bilinçsiz bir şekilde sokağa çıkmasından bahsediliyor ve eğitimsizliğe dem vuruluyor. Diğer ülkelere baktığımızda eğitim seviyesi çok yüksek olmasına rağmen yine de ağır cezai uygulamalar da ciddi oranda kullanılıyor. Bizler de burada cezai işlemlerin işleme koymamız gerekiyor.” diye konuştu.

“Hızlı tanı çözüm olabilir”

1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Turgay Çelik de herkesin tedbirini aldığını belirterek “umutavarım” dedi. Çelik konuşmasında “Makine sektörü olarak bu süreçte de ihracata devam etmeye çalışıyoruz. Ürünlerimizi parça halinde ihraç edip o ülkede montajını yapmamız gerekiyor.  Ancak bu makinelerin montajı için dışarıya çalışan gönderme konusunda sorunlar yaşıyoruz. Gönderdiğimiz çalışanlarımız da dönüş de 14 günlük bir karantina sürecine alınıyorlar. Bu işte tecrübeli nitelikte sınırlı sayıda elemanlarımız var. Bunların hızlı tanı ile kontrolünün yapılmasının gerektiğini düşünüyorum. İşleyişin devam etmesi gerekiyor. Hızlı tanı ile bu sıkıntıya çözüm olunabilir. Bu süreçte de üretime ve hizmete devam edebiliriz.” ifadelerini kullandı.

“Söylemler yeterli olmuyor”

23. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Nihat Cinoğlu da yaptığı değerlendirmede “Bir ülkenin kaderini ve gelecekteki konumunu zeki ve kabiliyetli insanlar belirleyecektir. Sağlık sistemine önem vermemiz gerekiyor. Bu süreçte elde edilecek menfaatler yerine, toplumu düşünmemiz ve gelecekte ne ile savaşacağımızı önceden bilmemiz gerekiyor. Süreci sosyoekonomik olarak değil sosyokültürel olarak değerlendirmeliyiz. Rasyonel olmalıyız. Maalesef kaygıları engellemek için söylemler yetersiz kalıyor. Sadece “evde kal” diyerek ne yazık ki olmuyor. Sadece acı haberleri izlemekten ziyade önceden tedbir alarak normal hayatına devam eden ülkeleri de görmemiz gerekiyor. Yarın sıkıca birlikte olabilmek için bugün ayrı kalıyoruz ve bu çok önemli. Dünyada günde 8500 çocuk ölüyor ve bunun ilacı da ekmek ve onu da yıllardır bölüşemiyoruz. Bu süreci atlatmak için birlik olmalıyız.” ifadelerini kullandı.

“Suya ve sabuna dokunun”

15. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Ercan Başnuh ise bir bilgilendirmede bulunarak “Koruyucu ürünler kullanıldığında bunların tıbbi bir atık olduğunu bakanlık genelge yayınladı. Nasıl davrandığını ve zayıf yönünü bildiğimiz bir virüs ile savaşıyoruz. Dezenfektan kullanımından daha da etkili olan su ve sabun kullanmak daha da koruyucu olacaktır. Dezenfektana fazla sorumluluk yüklendiğini düşünüyorum. Evlerimiz ve iş yerlerimiz hastaneler kadar kritik olmayabilir. Önceleri sadece hastanelerde ve ameliyathanelerde kullanılan dezenfektanların evlerde kullanıldığını görüyoruz. Orta düzeyde bir dezenfektan sizlerin günlük yaşamı için daha uygun olacaktır. Su ve sabun kullanmaya daha da özen göstermeliyiz.” diye konuştu.

“Kira konusunda devletimiz çözüm üretmeli”

29. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Mustafa Yıldırım “Virüsün etkilerinin yavaş yavaş azalacağı günlere geliyoruzDevlet imkanları ile en üst düzeyde çalışıyor. yetersiz görülse de  yine de uygulanmaya devam ediliyor. Ancak daha önce tecrübe etmediğimiz bir durumun içerisindeyiz. Eksiklik ve aksaklıkların olması çok normaldir ve zamanla ders çıkararak bu eksiklikler aşılacaktır. Hiçbir zaman kendi penceremizden duruma bakmamalıyız. Kira konusunda kiracı ve dükkan sahibi arasında ciddi sorunlar oluşacağını düşünüyorum. Bu konuda devletimiz çözümler üretmelidir.” dedi

“Sürecin ardından başka bir mücadele başlayacak”

33. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Tunç Özüuğurlu “İşyerlerimizi bu sürece rağmen açık tutmamız gerektiğini düşünüyoruz. Çin’ de salgın yayılımı bitti ve üretime başlandı. Eğer biz ihracatçılar ihracat yapamazsak müşterilerimiz Çin’e yönelecekler. Devletimizin maske satışını durdurmasını, fiyatların yükselmesinden dolayı olduğunu düşünüyoruz. Şahsi kanaatimce maske satışına izin verilmelidir çünkü maske tedariki daha da zorlaştı. Çalışanlarımız bu süreçte işyerlerinde sağlık vb. önlemler alınmıyor mantığı ile bizlere dava açabilir. Aynı zamanda koronavirüs bir iş hastalığı olarak görülmemeli ve rapor edilmemelidir. Bu süreci aştıktan sonra işçi ve işveren arasında bir mücadele de başlaması muhtemeldir.” ifadelerini kullandı.

SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, toplantının sonunda meclis üyelerinin Meslek Komitelerinin Sorunlarının Görüşülmesi ile Dilek ve Temenniler bölümündeki görüş ve önerilerini değerlendirdi.

“Ticaret mi, Halk sağlığı mı?”

Başkan Altuğ değerlendirmesinde; “Üyelerimizden gelen tüm talepleri hem üst kuruluşumuz TOBB’a hem de İl Pandemi Kuruluna iletiyoruz. İnsanlarımızın bu süreçte yasaklara uyması çok önem arz ediyor. Bu pandemiyi ancak önlemlere uyarak aşabiliriz.

Çark caddesinin kapalı olması meselesi elbette ticareti olumsuz etkiliyor. Çark caddesi ve etrafının kapatılması ile ilgili İl Hıfzıssıhha Kurulu ile alakalı değildir. Adapazarı İlçe Pandemi kurulu bu kararı almıştır. Üyelerimizin isteği doğrultusunda İl Pandemi Kuruluna talepleri iletebiliriz. Üyelerimizin ne istediği önemlidir. İnsanlarımız maalesef kurallara riayet etmiyor. Sokağa çıkma yasağında bile sokağa çıkanlar var. Dükkanları veya üst kattaki ofisleri açtığımızda bunun önünü alamayız. Hangisi bizler için önemli? Ticaret mi?, halk sağlığı mı? Bazı durumları kabul etmek gerekiyor. Böyle devam ederse bu şartlarda virüsü yenmemiz mümkün değildir. Bazı önlemleri devam ettiremezsek daha da kötü duruma düşeriz. Bu süreçte ticaret de sanayi de aynı şekilde etkileniyor. Birbirinden ayıramayız. Kurallara uymamız gerekiyor.

Tüm sektörlerin mücbir sebep kapsamına alınması konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Sektörlerin bu mücbir sebep kapsamından faydalanması konusunda işleyişte aksaklıklar olduğunu görüyoruz. Özel okulların da devlet desteklerinden faydalanması konusundaki talepleri de iletiyoruz. Çözülmesini bekliyoruz

Kira ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor.  Kredi faizleri ile ilgili KGF’nin ciddi çalışmaları var ancak kira ile ilgili şu anda bir gelişme yok.

Taleplerimiz doğrultusunda İşe devam kredisi kapsamında Hazine Destekli KGF kefaleti 100 milyar liraya, kullanılabilecek kredi limiti 125 milyar liraya çıkarılmıştır. Bu kapsamda öncelikle COV:D-19 nedeniyle olumsuz etkilenen üyelerimiz kamu bankalarına başvurabilirler

Editör: TE Bilişim