Tatlısı başta olmak üzere çeşitli lezzetler sunan coğrafi işaret tescilli Sakarya bal kabağının ekimi başladı. Türkiye’de ‘Kabak’ denilince akla ilk gelen şehir Sakarya’da, kabağın tohumu toprakla buluştu. Ekimi özenle seçilmiş çekirdeklerden yapılan kabak, 5-6 aylık bir süre zarfının ardından üreticisi tarafından hasat ediliyor. Sakarya’da üretilerek Türkiye’nin her yerinde satışa sunulan bal kabağının, 2020 yılı içerisinde Almanya’ya da ihraç edildiğini aktaran Erenler ve Arifiye Ziraat Odası Başkanı Lütfü Akbıyık, Nisan’ın 20’si itibari ile kabak ekiminin başladığını belirtti.

Türkiye’de ünlenmiş Sakarya bal kabağının ekimi başladı

Erenler ve Arifiye Ziraat Odası Başkanı Lütfü Akbıyık, “Türkiye’de ünlenmiş Sakarya bal kabağının ekimi başlamıştır. Nisan ayı sonuna kadar devam eder. Şuan Büyükesence’de kabak ekimi yapıyoruz. Sakarya’nın, en iyi kabak üreticisi olduğunu; kabağın tatlısı ve lokumu ile belirtmek istedim. Kabak ekimi 4’üncü ayın yani Nisan’ın 20’sinden sonra yapılır. Şu an tam zamanıdır. Hasadı 11’inci ayda gerçekleşir. Sakarya’mızın olmazsa olmazlarından, Sakarya kabağı ile meşhurdur” dedi.

Markası ile tescillenen kabağı yurt dışına da

Sakarya markası ile tescillenmiş kabağın Türkiye’nin her bir iline gönderildiğini aktaran Akbıyık, “Sakarya markası ile tescillenmiş bal kabağımızın sevkiyatı, buradan Türkiye’nin her bir iline yapılır. Geçen yıl 2 tır Almanya’ya bal kabağımızdan göndermiş bulunmaktayız. Tabi bu da bizim için gurur verici bir olay. Kabağın özellikle bitiminde köke yakın olanlarından, iri ve etli olması ile birlikte sert kabak her zaman daha iyidir. Biz onları tohum olarak ayırırız, bunlarda hibrit olayı yoktur. Ayrımını yaptığımız kabaklardan, tohumumuzu tekrar önümüzdeki yıllarda kullanıyoruz” diye konuştu.

Tüm Türkiye’ye gönderiyoruz

Kabağın maliyet ve çiftçiye gelirinden de bahseden Lütfü Akbıyık, “Kabak, Sakarya’mızın iklim şartlarına çok uygun. Toprağından, havasından her şeyi ile Sakarya’nın kabağı meşhurdur. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem Yüce’nin de, Sakarya’mızın kabağını öne çıkartması bizim için daha da güzel oldu. Gübrelerin fiyatlı olması, girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı çiftçi pek para kazanamıyor. Ama şunu söyleyebilirim bu kabak fazla masraf götüren bir şey değil, tonajlı mahsul olduğu için biz bunu ekmeyi tercih ediyoruz. Ektiğimiz kabakları hasat sonrasında tüm Türkiye’ye gönderiyoruz” şeklinde konuştu.

Sakarya kabağının lezzetini tutacak kabak yok

Yaklaşık 55 yıldır kabak üreticiliği ve ticaretini yapan Kemal Özsay ise, “Çekirdeklerini tarlada gezerek, sapı yatık olanlardan yani dişi olanlardan alıyorum. Aldığımız çekirdekleri kuruttuk, ilaçladık ve ekimine başladık. Normalde Nisan ayının 10’unda başlıyoruz ama hava şartlarından dolayı ekime başlayamamıştık. Benim çocukluğumdan beri Sakarya’nın kabağı meşhurdur. Ben bunun ticaretini yapıyorum; Düzce ve Eskişehir’den de kabak aldım bizim buranın kabağının lezzetini tutmuyor. Sakarya kabağının lezzetini tutacak kabak yok. Diğerleri toprak kokuyor, dilimleri daha sert oluyor. Kabak lezzeti ve kokusu denilince Sakarya kabağı akla geliyor” ifadelerini kullandı.

Kabağın lezzeti topraktan geliyor

Kabağın lezzetinin topraktan geldiğini ifade eden Özsay, “Sakarya kabağının lezzeti toprağımızdan geliyor. Toprak veriyor lezzeti. Biz kabaktan memnunuz ama; kabağı geçen 50 - 60 kuruştan verdik, şimdi gübre oldu 3 buçuk lira yani bizi o yüzden tatmin etmiyor. Mazot ve gübre fiyatlı olmasa biz memnunuz. Bu şekilde gübre ve mazot fiyatı yüksek olunca yüzümüzü güldürmüyor. Eylül’ün 20’sinde kabağın sapını kesiyoruz, 10 gün öyle ters çeviriyoruz. Daha sonrasında depolara çekiyoruz veya alıcı geliyor buradan yüklüyor” dedi.

Kaynak: iha