Kısa çalışma ile insanların mağdur edildiğini ve sadece patronların cebinin doldurulduğunu belirten Yaman; ‘’ Bunu bir lütuf gibi halka lanse ediyorlar. İşten çıkarmaların önüne geçtik 3 milyondan fazla kişinin işine devam edebilmesini sağladık diyorlar. Kısa çalışma sisteminde işçi maaşının %60’ı kadarını alabiliyor. Çoğu işçi ise izne çıkarılmış durumda ve sadece günlük 39 TL ile yaşamaya mahkum edilmiş vaziyette. Peki bu paralar nereden ödeniyor? İşsizlik fonundan. Bu maaşların %60’ı nereden ödeniyor? Yine işsizlik fonundan. Bu işçiye mi lütuftur yoksa iş verenlere mi?’’ dedi.

Kıdem tazminatına engel

İşçilerin işten çıkarılması durumunda kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alamadığını belirten Yaman; ‘’Patron işçiyi işten çıkardığı zaman kıdem tazminatı ödemesi gerekiyor. Bu yasa ile buna engel olunuyor. İhbar tazminatı ödemesi gerekiyor. Bu torba yasa ile bununda önüne engel çıkarılıyor. dolayısıyla işçi aç kalmaya devam ediyor. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Kuralsız şartsız işçiyi düşünmeyen bir çalışma dönemine girmiş bulunuyoruz’’ dedi

Artık boşa çalışacağız

Artık 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin emeklilik için boşa çabalayacağını belirten Cemal Yaman; “İstihdam paketi” adı altında kamuoyuna sunulan düzenlemenin uzun vadede bir güvensizleştirme ve sendikasızlaştırma paketi olduğunun altını çizen Yaman, “25 Yaş altı ve 50 Yaş üstündekilere “istihdam kolaylığı sağlayacağı” iddia edilen düzenleme, aslında belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaşmasına, kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçilerin en temel istihdam güvencelerinin ve de çalışma barışının ortadan kalkmasına, sendikal yaşamın alt üstü olmasına neden olacaktır. Böyle bir düzenlemeye karşı çıkmaksak hem kendimize hem de çocuklarımıza büyük kötülük yapmış oluruz. İşverenlerin isteklerinin bizim aleyhimize olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunu yaşayarak öğrendik. Bu gidişe dur dememiz gerekiyor. İşsizlik Sigortası Fonu, işvereni teşvik fonuna dönüştürmüştür. Meclisten geçen sözüm ona istihdam paketi, işverenlere teşvik muafiyet af getirmektedir. İşçinin emeği sermayenin sömürüsüne bırakılmaktadır. Yıllardan beri, esnekleşme, güvencesizleştirme ve kuralsızlaştırmaya karşı verdiğimiz mücadeleyi aynı kararlılık ve azimle sürdürmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Bütün yük Türk-İş’te

Çıkarılan torba yasaya sadece kendilerinin tepki verdiklerini söyleyen Yaman; ‘’ Bu konuda işçinin haklarını yalnızca biz savunuyoruz. Diğer sendikalar ses çıkarmıyor. Birlikte hareket etmemiz gerekirken bütün yük Türk-İş’in omuzlarına yıkılmış durumda. En çok birlik olmamız gereken zamanda yalnız bırakılıyoruz’’ dedi.

Önce kaybettiriyorlar, buldurup sevindiriyorlar

1999 depremi zamanında insanların canıyla cebelleşirken hükümetin emeklilikle uğraştığını belirten Cemal Yaman; ‘’ İnsanlar Marmara depreminde canıyla cebelleşiyordu. Bizimde binamız yıkılmış can derdine düşmüşken hükümet ne yaptı? 60 yaş meselesi ve emeklilikteki maaşın hesaplanma sistemini hallettiler. Nasıl hallettiler peki? Asgari ücretle çalışan işçiler gittikçe azalan bir sistemde maaş almaya başlamıştı. 900 TL’ye kadar inen miktardan sonra utanmış olacaklar ki, pandemi döneminde bu miktarı 1500 TL seviyesine çıkardılar.Bunlar eşeği önce kaybettirip sonra bulduruyor. Burada da işin hinlikleri bitmiyor. Bu yasadan önce 1000 TL maaş alan bir kişi 1. Ve 7. Ayda alınan zamlardan faydalanamıyor. Eskiden aldığı 1000 TL üzerine eklenecek miktarlar 1500 TL seviyesini aştıktan sonra maaşı artmaya başlayacak. İşin böyle kurnazlıkları da var’’ sözlerini kullandı.

OSMAN HAKAN KARSLI

Editör: TE Bilişim