SAÜ İlahiyat Fakültesinde ‘Çarşamba Konferansları’ kapsamında Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kemikli’nin katıldığı ‘Ramazan ve Tefekkür Hayatımız’ konulu bir çevrim içi konferans gerçekleştirildi. SAU İlahiyat Fakültesi sosyal medya kanalında canlı olarak yayınlanan konferansın moderatörlüğünü İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Mermer yaptı. Ramazanın insanlara güzellikler kazandıran bir mevsim olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kemikli, tefekkürün bu bağlamda güzel ahlak, güzel söz söyleme, güzel niyet olarak anlaşılması gerektiğini belirtti.

Güzel düşüncenin temelinde insanın kendisini tutması vardır

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kemikli, “Güzel düşüncenin temelinde insanın kendisini tutması vardır. Oruç tutmaktan murat insanın kendini tutmasıdır. Neyden tutacağız? Allah’ın meşru kıldığı, helal kıldığı nimetleri belli bir dönem, belli bir vakit dahilinde kendimize yasaklayacağız. Bu anlamda şimdi kendimi tutabilmem için niyet etmem gerekiyor. Sahura kalkacağım ve sahurda niyet edeceğim. O zaman niyetimi benim düşünmem, niyetimi tefekkür etmem, niyetimi tahkim etmem icap ediyor. Yani niyet fevkalade önemli. ‘Ameller niyetlere göredir’ hadis-i şerifini burada hatırlarsak niyet, hayatın bütün yönleri içerisinde merkezde olan bir kavramdır. Tabi niyet edeceğim, kendimi tutacağım ama kendimi tutmam için de bir irademin olması lazım. Daha doğrusu niyet etmek de iradeyle alakalı bir konu. İrade bizi murada, isteğe götürecek ve bu kendini tutma süreci içerisinde mütemadiyen bir dinginlik halini, ruh halini yaşayacağım. İşte tefekkür burada devreye giriyor” dedi.

Ramazan ayında ilim de var

Ramazanın bize kazandırdığı tefekkürün, bizim güzel düşüncelere ve güzel niyetlere sahip olmamızı temin ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Kemikli, “Ramazan ayında ilim de var. Ramazan fıkhı var. Ramazanla ilgili ayet-i celileler var. Oruçla ilgili hadis-i şerifler var. Bütün bunlar üzerinde okumalar yapıp, ilmimizi artırıp, onu hale dönüştürmek, amele dönüştürmek bizi tefekkür boyutunda bereketli bir hale tebdil edecektir. Evvelemirde saatimizi düzene sokuyor, beden saatimizi, ruh saatimizi düzene sokuyor. Bu düzenle birlikte biz bir düşünce bir perspektif elde etmiş oluyoruz. Ramazan gerçekten teravihleriyle, muhabbetleriyle, sözleriyle, sohbetleriyle, tefekkürüyle bir medeniyet ortaya çıkartıyor. Ama en önemlisi fakirin, fukaranın gözetildiği, garip gurabanın derdine derman olunduğu bir süreçtir” diye konuştu.

Geleneğimizde muhasebe-i nefs diye bir kavram var fakat bunu unuttuk

Ramazanda çok önemli olan kavramlardan birinin de muhasebe olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kemikli, “Aslında muhasebe kavramı bizim geleneğimizin her evresinde var. Geleneğimizde muhasebe-i nefs diye bir kavram var fakat bunu unuttuk. Bugün Allah için ne yaptın, bugün insanlara bir faydan oldu mu? Bu Ramazan bir mevsimdir, bu mevsimde itikafa girelim ya da girmeyelim en azından empati yaparak sahurla iftar arasındaki zaman dilimi içerisinde bir nefis muhasebesini geçirmemiz lazım. Son on bir ayda ne yaptım, hangi konuda kendimi geliştirdim, kime ne faydam oldum. Yani Müslüman topluma faydalı olan kişi. İyi insan kimdir? Güzel ahlaklı, güzel düşünceli. Ama bu güzel ahlak ve güzel düşünce tek başına bir şey ifade etmez. Bu güzel ahlak ve düşünceyle insana dokunan, topluma dokunan insandır” şeklinde konuştu.

Muhasebe bizi tefekküre götürecek

Ramazanla ilgili olarak murakabe kavramına da dikkat çeken Prof. Dr. Kemikli, “En temelinde murakabe Kevni ayetler üzerinde düşünmektir. Tamam, mukabele yaparken o ayetler üzerinde düşünüyoruz ama bir de Kevni ayetler var, tabiat var, insan var, akan su var, yağan yağmur var, uçan kuş var. İşte denizin kenarındasınız dalgalar var. Uçuyorsunuz havada uçakla bulutların arasındasınız bunlar üzerinde tefekkür etmek lazım. Çünkü Rabbimiz diyor ki ‘Sen bunları boşuna yaratmadın’. O zaman bu murakabe ve muhasebe bizi tefekküre götürecek ve bu tefekkürle ortaya çıkacak hikmet medeniyeti oluşturacak” ifadelerine yer verdi.

Topluma yetişerek hizmet edersiniz

Ramazanda uzletin önemine de değinen Prof. Dr. Kemikli, “Uzlet ister zorunlu ister ihtiyari olsun sizi yetiştiren yöndür. Topluma yetişerek hizmet edersiniz. Birilerinin oluşturduğu gündemi takip ederseniz siz, siz olamazsınız. Dolayısıyla kimseye dokunamazsınız. Dokunsanız da problem çıkar. Çünkü siz de onlardan birisisiniz. Kendimizi yabancılaştıralım, ötekileştirelim anlamında söylemiyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha