1 Mayıs İşçi sınıfının birlik mücadele dayanışma günü nedeniyle KESK'e bağlı sendikalar Eğitim Sen sakarya Şubesinde bir basın açıklaması düzenledi. 1 mayıs salı günü İstanbul Maltepe'de yapılacak mitinge gidiş programı ile ilgili de bilgilendirme yapılan açıklamda Sakarya'da ki tüm emekçiler 1 Mayıs mitingine katılmaya davet edildi. 

Verilen bilgiye göre 1 Mayıs Salı günü miting için yola çıkacak otobüsler saat 09.50'de kent meydanından hareket edecek. Hareket öncesi saat 09.30'da AKM önünde bir basın açıklaması düzenlenecek.

KESK tarafından yapılan açıklamada emekçilerin 2018 1 mayıs'ına çok zor şartlarda girdiği ifade edilerek başta grevli toplu sözleşme hakkı olmak üzere emekçilerin talepleri sıralandı. Açıklamanın tam metni şöyle

"EMEK, BARIŞ, EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK İÇİN

                            HAYDİ 1 MAYIS’A

Çalışma ve yaşam şartlarının giderek ağırlaştığı, her alanda AKP faşizminin zirve yaptığı, iş güvencemize göz dikildiği, kıdem tazminatının ortadan kaldırılmak istendiği, istihdam bürolarıyla modern kölelik koşullarının dayatıldığı, kadına yönelik şiddetin normalleştirilmeye çalışıldığı, çocuklara yönelik tacizin  korunduğu, AKP’nin ısrarla Ortadoğu’daki savaşı mezhepçi, milliyetçi, etnik politikalarla süreklileştirdiği koşullarda emekçiler ve ezilen halklar 2018 1 Mayıs’ına giriyor.

Bizim ekmeğimiz her geçen gün küçülüp haklarımız, özgürlüklerimiz sınırlanırken bir avuç kapitalistten, rantiyeden, asalaktan oluşan mutlu azınlığın serveti büyüyor. Onların hayali gerçekleştikçe biz kaybediyoruz.

Kayıt dışılığın, kuralsız, güvencesiz çalışmanın, Kadro beklerken güvenlik soruşturması bahanesi ile işsiz kalan taşeron işçilerinin ve İş Cinayetleri ülkenin ezici çoğunluğunu oluşturan işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tüm ezilenler olarak bu iki dünya arasındaki farkı her gün iliklerimize kadar yaşıyoruz.

AKP, emek düşmanlığını yeni saldırı yasalarıyla, baskı, sürgün, soruşturma ve cezalarla hayata geçirirken; dil, din, etnik kimlik, kültür, mezhep farklılıklarını kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı siyasetini içte ve dışta savaş politikasıyla hayata geçiriyor.

Biz işsizliğin, yoksulluğun pençesinde kıvranırken O’nlar ülkeyi baskı ve zordan beslenen yolsuzluk ve rüşvet düzenini  “Türkiye’ye özgü başkanlık sistemi” ile tamamlamak için ülkeyi yönetilemez hale getirmektedirler.

 Başta yaşam ve iş güvencemiz olmak üzere her alanda güvencesizliğe mahkûm ederek korku siyaseti üzerinden inşa ettikleri rejime teslim olmamızı, diz çökmemizi istiyorlar.

Kamu emekçisiyle,  işçisiyle, işsizi,  kadını, genci, ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen, yoksullaştırılan halkları olarak, hepimiz iç içe geçmiş ortak sorunlar yaşıyoruz. Demokrasinin, adaletin, barışın, kardeşliğin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin olmadığı bir ülkede emeğin haklarından söz etmenin mümkün olmadığını her gün yaşayarak öğreniyoruz.

*Grevli gerçek toplu sözleşme hakkımızın, örgütlenme ve siyaset yapma hakkımızın yok sayılmasına, grev hakkımızın idari işlemlerle ortadan kaldırılmasına,

*Ücret ve sosyal haklarda adaletsizliğe yol açan uyduruk statülerle bölünmeye,

*Angarya çalışma ile emeğimizin çalınmasına,

*Mezarda emekliliğe mahkûm edilmeye,

*Ek ödemelerimiz maaşımıza yansıtılmadığı için emekliliğimizde sefalete itilmeye,

*Performans tuzağı ile birbirine rakip-düşman hale getirilmeye,

*Artan vergi dilimleri ile maaşımızın elimize geçmeden erimesine,

*Bütçenin eğitime, sağlığa, emekçilere değil savaşa ve güvenlik politikalarına aktarılmasına,

*Soruşturma, sürgün, rotasyon ve mobbing ile itibarsızlaştırılamaya,

  *Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştirerek        kadınları toplumsal yaşamdan dışlayan, daha ucuza ve daha güvencesiz çalıştırılmaya iten sözde “istihdam” paketlerine,

 *Taksim başta olmak üzere işçi ve emekçilerin

ortak hafızasında yer etmiş kent meydanlarının demokratik tepkimizi ifade ettiğimiz mitinglere, toplantılara hukuksuz bir şekilde kapatılmasına,

*En insani ve en temel haklarımızı savunduğumuzda “terörist” damgası yemeye, ayrımcılığa, sürgün edilmeye tutuklanmaya, katliamlara,

*OHAL kararnameleri ile hukuku ve adaleti rafa kaldıranlara,   

TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI                                       

Baskılara, soruşturmalara, toplu tutuklamalara, göz altılara son verilmesinin, aralarında KESK’lilerin de bulunduğu, akademisyenlerin, basın emekçilerinin, hukukçuların, muhalif siyasetçilerin, emek ve demokrasi mücadelesi verdikleri için tutuklanıp cezaevlerine konanların özgürlüklerine kavuşmasına,

Saray’ın ve AKP’nin zulmüne son vermenin, emekçilerin ve ezilen tüm kesimlerin barış ve demokrasi talebi ile birlikteliğine,

  

  Doğanın ve yaşam alanlarımızın kar hırsıyla     talan edilmesine dur demenin,  

Sömürüye, Yoksulluğa, Faşizme, Gericiliğe,

Kapitalizme, Emperyalizme Karşı

     

             Mücadeleyi Birlikte Büyüterek

Emeğin,  Eşitliğin, Özgürlüğün, Demokrasinin, Barışın Hâkim Olduğu,

“BAŞKA BİR DÜNYA” yı kendi ellerimizle kurmaktan geçtiğini 

BİLİYORUZ!

Kamu Emekçileri Olarak

Birlik Mücadele Ve Dayanışma

Günümüz

1 Mayıs’ta da

Demokrasi, Eşitlik, Adalet, Barış ve Kardeşlik İçin

Emeğin Saflarında Olacağız!

ÜLKEMİZDE YEPYENİ, MUTLU

BİR HAYATIN FİLİZLENMESİNİ SAĞLAYACAK,

UMUT SENDE, BENDE, BİZDE

Türkülerimizle ve Halaylarımızla   Kol Kola, MALTEPE’ ye              1     MAYIS ’a

Ali Yavuz KÖSE

SAKARYA KESK ŞUBELER PLATFORMU

DÖNEM SÖZCÜSÜ

Editör: TE Bilişim