Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, işten çıkarmayı 3 ay süreyle yasaklayacak olan düzenlemenin eksik yönleri olduğunu söyledi. Hazırlanan taslağın 4 ve 5’inci maddelerinin doğrudan işçiyi ilgilendirdiğine dikkati çeken Atalay, taslağa ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Taslakla 3 ay süre ile işçi çıkartma yasağı getirilmiştir. Ancak İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ‘işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı’ nedeniyle yapılacak fesihler kapsam dışında tutulmuştur. Bu 3 aylık sürede işveren işçiye ücretsiz izin kullandırabilecektir.”

Taslağı işçiler için getirilen söz konusu iki madde itibarıyla olumlu bulduklarını ifade eden Atalay, ancak taslakta “Geçici İstihdam Güvencesi” başlıklı geçici maddeyle getirilen düzenlemenin işçiyi korumaya yeterli olmadığını söyledi. Atalay, “Koronavirüs koşulları bitene kadar işveren hangi gerekçe ile olursa olsun işçiyi işten çıkarmamalıdır. Bu süreçte İş Kanunu’nun 25/2 maddesi de işletilmemelidir. Haklı nedenle işten çıkarma maddesi uygulanırsa işçi mevcut şartlarda dava açamayacağı gibi İşsizlik Sigortası hükümlerinden de yararlanamayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRK-İŞ’İN TALEPLERİ

Konfederasyon olarak 31 Mart’ta yaptıkları açıklamada talep ve beklentilerini dile getirdiklerini anımsatan Atalay, bunlar içerisinde işverenin iş sözleşmesini fesih imkanının askıya alınması, zorunlu, acil mal ve hizmet üretimi hariç en az 15 gün süreyle bütün işlerin durdurulması, işten çıkarılmaların ve işlerin durdurulmasının yol açacağı gelir kaybının giderilmesi ve bunun için işçi açısından gerekli olan şartların kaldırılmasının yer aldığını anımsattı.

İKRAMİYE DESTEĞİ SAĞLANMALI

Kanun değişikliğinin amacının iş sözleşmelerinin feshi değil İşsizlik Sigortası Fonu’ndan olabildiğince çok işçinin yararlanmasını sağlamak olduğunu savunan Atalay, “Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalanabilenler bu düzenlemelerin dışında bırakılmalıdır. Amaç, şartları nedeniyle gelirsiz ve mevzuatın sağladığı korumanın dışında kalan işçilere (lokanta, berber ve benzeri yerlerde çalışanlar) ödeme yapılmasının sağlanmasıdır. Vasıflı çalışanların istihdamının sürdürülmesi için, Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalanan işçiye ikramiye, prim ödemek isteyen işverene kolaylıklar sağlanmalıdır.” talebinde bulundu.


‘GÜNLÜK NAKDİ DESTEK YETERSİZ’

Türk-İş Genel Başkanı Atalay, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:

“Ücretsiz izne çıkarılarak nakdi ücret desteği sağlanacak işçilerin her türlü zorunlu fatura ve kredi borçları faizsiz olarak 3 ay süre ile ertelenmelidir. Taslakta öngörülen günlük 39,24 lira (aylık 1,177,20 lira) nakdi ücret desteği son derece yetersizdir. Asgari ücretin günlük brüt tutarının yüzde 40’ına tekabül etmektedir. SGK’ye bildirilen son 3 aylık prime esas kazanç ortalamasının en az yüzde 40’ı olarak belirlenmesi isabetli olacaktır.

İşçilerin medeni durumuna ve sahip oldukları çocuk sayısı esas alınarak da bir tutar tespit edilebilir. Mevcut şartlarda kısa çalışma ödeneği ödemeleri en az asgari ücretin yüzde 60’ı, en fazla asgari ücretin yüzde 150’si oranındadır. Bundan daha düşük bir ödeme yapılarak işçinin aleyhine bir uygulamaya dönüşmesine izin verilmemelidir.”

Editör: TE Bilişim