►Çevreciler havai fişek gösterilerinin yasaklanması için harekete geçti. İmza kampanyaları ve belediyelere yönelik çağrılarda artış görüldü ve birçok belediye havai fişek gösterilerini yasakladı. ►Sakarya’da da Baro Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av . Güneş Kılcı, havai fişek gösterilerinin neden olduğu  zararları sıralayarak, belediyelerie hava fişek göstyasaklamaları için çağrıda bulundu

Havai fişeklerin ışıltılı ve renkli dünyası, yüzyıllardır pek çok insanın ilgisini çekmektedir. İlk havai fişeklerin 1270 yılında Çin'deki Song Hanedanı döneminde geliştirildiği bilinmektedir. Havai fişeğin Mucidi Li Tiam adlı rahip tapınakları kötü ruhlardan korumak amacıyla kullandığı ve  ilk havai fişeklerin ışıktan ziyade çıkardığı sesi ön planda tutması ile kullanıldığı bilinmektedir. Patlama ne kadar gürültülü olursa, tapınağın o kadar iyi korunduğuna inanılmaktaydı.* Ne var ki, şu an düğünlerde ve büyük kutlamalarda kullanılmaya devam eden havai fişeklerin doğaya verdiği zarar azımsanmayacak ölçüde ve bu zarar geniş kesim tarafından önemsenmiyor.  Sakarya’da özellikle hafta sonlarında kentin dört bir yanından hafai fişek patlama sesleri ve yakındaysa gökyüzünde dans eden ışıklara rastlıyoruz. Peki  dakika bile sürmeyen bu görsel şölen için onlarca yüzlerce kuşun ölümüne değer mi?  Bu soruya ‘Hayır’ yanıtı veren çevreciler son yıllarda havai fişeklerin yasaklanması için birbiri ardına kampanyalar düzenliyor ve farkındalık yaratmak için ççaba harcıyor. Bu çabalar  sonucunda Tür kiye genelinde birçok  belediye sınırları içinde havai fişek kullanılmasını yasakladı. Darısı Sakarya’daki belediyelerin başına...

NASIL ZARAR VERİYOR?

istanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihan Demirci,  geçen yıl yaptığı bir açıklamada, her geçen gün kullanımı yaygınlaşan havai fişeklerin, sesi, dumanı ve ışığıyla kuşları korkuttuğunu, sağır ettiğini ve şok sonucu ölümlerine bile yol açtığını söylemiş. Çeşitli kutlamalarda kullanımı yaygınlaşan havai fişeklerin canlıların, özellikle kuşlar üzerindeki olumsuz etkilerinin Türkiye’de hala farkına varılamamasından yakınan Demirci, fişeklerin oluşturduğu gürültü ve kirliliğin tüm yabani ve evcil hayvanları tehdit ettiğini anlatmış ve şunları dikkat çekmiş: “Havai fişek patlamasının yarattığı gürültü, başta insanlar olmak üzere bütün ya bani ve evcil hayvanları korkutuyor. Onların sağır olmalarına, paniklemelerine, şok nedeniyle ölümlerine yol açıyor. Ayrıca, patlayan havai fişeklerin yakınında olan kuşlar yanmakta, bu yanma ölüm derecesinde dahi olmakta, gözlerine zarar vermekte, göç eden kuşların bir süre oryantasyonunun bozulmasına neden olmakta. 2003’te New York’ta yeni yıl kutlaması için yapılan havai fişek gösterisinde yaklaşık iki bin kuş panikten ve panik içinde birbiriyle çarpışmaları sonucu öldü. Yoğun havai fişek gösterilerinde oluşan dumanın da kuşların ölmesine neden olduğu biliniyor.”

YOLLARINI KAYBEDİYOR

Aynı üniversiteden biyolog Dr. Nadim Yılmazer de, şehirleşmenin getirdiği ışık kirliliğinin kuşlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını vurguladı. Işık kirliliği kuşları şaşırtıyor Sonbahar ve ilkbahar göçleri sırasında yollarını ay ve yıldızlara göre belirleyen kuşların, gece aydınlatmalarının yoğun olduğu bölgelerde yönlerini şaşırdığını belirten Yılmazer, şöyle devam etti: “Işıklara aldanıp onların etrafında sürekli uçuşan kuşlar sonunda aşırı yorgunluktan düşüp ölüyor veya özellikle camlarla kaplı kırk kat ve üzeri yükseklikteki gökdelenlerin meydana getirdiği yansıma nedeniyle hızla bu binaların camlarına çarparak can veriyorlar. 
Bu şekilde yılda yüz milyondan fazla kuş kaybedildiği tahmin ediliyor. Gece aydınlatmasının, kuşlar ile yarasalar, kurbağalar ve kertenkeleler üzerinde dolaylı etkisi de var. Işıklar gece gören böcekleri kendilerine çektiğinden, bunlarla beslenen kuşlar, yarasalar, kurbağalar ve kertenkelelerin besin kaynakları azalmakta. Böcek popülasyonundaki azalma bitki çeşitliliğini azaltmakta, tohum oluşumu da azaldığından, bu durum besin zincirinin en üstünde bulunan insanları dahi etkilemektedir.”

KILCI: DURDURULMALI

Sakarya Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Av . Güneş Kılcı, kuşların gündüz uçup gece konaklayan varlıklar olduğuna işaret ederek,”Özellikle hava karardıktan sonra atılan havai fişekler doğada olmayan olağan akışa aykırı olarak sessiz ve karanlık olması gereken bir saatte ses, ışık, basınç ve ağır metal salınımına neden oluyor.Olağan dışı bu ses ve ışık ile panikleyen kuşlar ya korkudan ya da çarpma veya bu kimyasalları soluma  gibi havai fişek atılmasına bağlı nedenlerle ölüyorlar” dedi. Kılcı, gazetemize yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: “İstanbul boğazının göçmen kuşlar için önemini, Osmanlı döneminde dünyanın ilk hayvan hastanesi olan ve göçmen kuş
lar için kurulan Gurabahane-i Laklakan dan dahi anlamamız mümkünken son 10 yılda göçmen kuşların güzergâhını yok sayan projelerin uygulanması  bu toprakların tarihi ile çelişmekte, tezatlık yaratmaktadır.Uygulayacıların, üniversitelerin ve uluslararası dernek ve biliminsanlarının görüşlerini yok sayarak hareket etmesi halka da kötü örnek oluşturmuş;  halk göçmen kuşları avlamaya ve yemeye başlamıştır.Çocukluğumuzda sadece 30 Ağustos da meclisten atılan, Ankara da izlemek için en üst kattaki komşumuzun evinin balkonuna çıktığımız havai fişekler artık her gece her yerde. Bu da haklı olarak yer küreyi bencilce yok ederek kaynaklarını  tüketmek yerine bütün canlılar ile paylaşarak varlığını sürdürmesini isteyen bilim insanlarını araştırmaya sevk etti.Yapılan araştırmalar özellikle yaz aylarında atılan havai fişeklerin göçmen kuşların özellikle anne ve yavruların ölümüne ve bu sebeple soylarının tükenmesine sebebiyet verdiğini ortaya koymuştur.Kuşlar genellikle gündüzleri uçan hava kararınca uygun yerlerde konaklarlar. Bu durum sadece ülkemizde devamlı yaşayan kuşlar için değil göçmen kuşlar içinde söz konusudur.. Özellikle hava karardıktan sonra atılan havai fişekler doğada olmayan olağan akışa aykırı olarak sessiz ve karanlık olması gereken bir saatte ses, ışık, basınç ve ağır metal salınımına neden oluyor.Olağan dışı bu ses ve ışık ile panikleyen kuşlar ya korkudan ya da çarpma  veya bu kimyasalları soluma  gibi havai fişek atılmasına bağlı nedenlerle ölüyorlar.Artık göçmen kuşların ülkemizi terk etmeye başlaması, ülkemizde çeşitlilik gösteren kuş  türlerinin yok olması yöneticilerin dikkatini çekmeli ve bu konuda araştırma yapan bilim insanlarına kulak verilmesi, önerilerinin dikkate alınması ve tedbiren havai fişek atımının acil bir şekilde durdurulması gerekmeltedir.”

*Kenan Kesmez’in youtube paylaşımından

Editör: TE Bilişim