Sakarya’da 7 kişinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin yaralandığı hava fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davanın ilk celsesi sabah saat 10’da başladı. Davaya, 5 sanık tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle katıldı. Pandemi tedbirleri kapsamında izleyici alınmayan duruşmaya müştekiler ve patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. Duruşmada müşteki vekilleri adına konuşan avukat, yargılamanın fiziki şartları uygun duruşma salonunda yapılmasını ve sanıkların salonda hazır bulundurulmasını talep etti. Cumhuriyet savcısı sanıkların tutukluluk halinin devamını ve eksik hususların tamamlanmasını istedi. Avukatlar arasında sözlü tartışma çıkarken, fenalık geçiren sanık avukatı Özgür Akın’a sağlık ekiplerince müdahale edildi. Daha sonra duruşma eksik hususların tamamlanması için 15 Mart tarihine ertelendi.

“Kardeşimin rahat uyuyacağı güne kadar bu işin peşini bırakmayacağız”

Davanın ardından aileler ve müşteki avukatları adliye önünde basın açıklamasında bulundu. Müştekiler adına konuşan Hatun Tepeçınar isimli vatandaş, davanın sonuna kadar süreci takip edeceklerini belirterek, “Kendilerini çıkartmak, kurtarmak için hiçbir şeye sığınmasınlar. Biz bu davayı yüce adaletten yansız olarak yürütmesini istiyoruz. Parası olan bu ülkede kazanmasın. Bu arkadaşlarımla beraber davaya yapıştık. Son nefesimizi verene kadar bu davanın peşindeyiz. Bu ülkede adalet işleyecekse bu dava ile birlikte adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Gariban işçinin, 5 kuruşun peşinden koşanın yanında olsunlar. Sonuna kadar bu davanın peşindeyiz. Kardeşimin rahat uyuyacağı güne kadar bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.

“Ailelerin acılarını kullanıyorlar”

Meydana gelen patlamada dayısı Muhammet Seyfi Çanakçı’yı kaybeden ve davaya müşteki avukatı olarak katılan avukat Gülşen Uzuner ise “Ben patlamada dayımı kaybettim. Muhammet Seyfi Çanakçı dayımdı. Bu dosyayı avukat olarak yürütüyoruz ama aynı zamanda aileyiz. Hep birlikte kenetlendik, bu dosyayı böyle yürütüyoruz. Bizim için duruşma salonunda söylenenlerin, yapılanmaların da yargılama kadar önemi var. Biz şunu dinledik. Ailelerin acılarını kullanıyorlar. İnsanlar günlerce cenaze alamadılar. Şimdi herkes haddini bilsin. Bu yargılamaya ilişkin bize laf söylerken önce bu insanların anılarına, hatıralarına, göz göre göre öldürdükleri, işçiye eziyet ettikleri, fabrikayı denetimden kaçırdıklarını bir daha düşünsünler. Bu acılarımızın hesabını, bir daha yaşanmasın diye soracağız. Bugün ailelerle el ele tutuştuk. Dedim ki ağlamayın, biz bir daha bu duruma gelmeyeceğiz” diye konuştu.

“Müştekileri de sınırlı olarak almak durumunda kaldık”

Duruşma ile ilgili bilgiler veren Uzuner, “Duruşma 15 Mart’a ertelendi. Salon çok küçük. Biz seyirci yerlerine avukat arkadaşlarımızı oturttuk. Müştekiler zaten oturamadı. Müştekileri de sınırlı olarak almak durumunda kaldık. Müştekilerin çoğu bu yüzden gelemedi. Sanıklar gelmedi. Bu şartlarda böyle bir yargılama yürümeyeceği yönündeki talebimizi mahkeme uygun gördü. Salonun gerekli büyüklüğe getirilmesi için çalışma yapılarak, bunun 15 Mart’a kadar yetiştirileceği söylendi. Sanıkların da tutukluluk hallerine karar verildi” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha