Semerciler Mahallesi’nde  babasının 33 yıl devam ettirdiği Ramazan davulculuğunu, onun ölümünden sonra iki yıl devam ettiren Şaban Dündar ile Ramazan davulculuğu üzerine konuştuk. Şaban Dündar, teknolojinin gelişmesiyle artık ihtiyaç duyulmasa da sürdürülen bu geleneğin sonraki nesillere aktarılmasının, bu  işin bilerek, özenle yapılmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.

BALKONDA BEKLEYENLER OLURDU

Asıl mesleği berberlik olan  ve Çark Caddesi’ndeki dükkanında yıllardır bu işi yaptığını ifade eden Dündar,  Ramazandvulculuğuna babasının ölümünden sonra başladığını anlattı. Bu işi iki yıl yaptığını vurgulayan Şaban Dündar, şöyle devam etti: “Çocukluğumdan bu yana müzik aletlerine ilgim var ve birçok enstrümanı çalabiliyorum. Davulun çalma makamını iyi biliyorum  o yüzden insanların hoşuna gidiyor. Çaldığım dönemde herkes ramazan davullusu geçecek diye balkonlara çıkardı. Davul gürültü olsun diye pata küte vurarak çalınmaz.”
MAKAM BİLMELİ

“Anadolu’da ramazan davulcusu  ‘Yol’ makamı, ‘yayla havası’,  ‘Gelin havası’ bilmeli. Bunlar davula vurulabilen havalardır, Ramazan’a gözgüdür bu makamlar. Maniler olmalı. Ben manileri doğaçlama söylerdim. “Davulumun  tokmağı pekmez çalarım çalarım gitmez, eğer bahşiş vermeseniz bu davulcu buradan gitmez” gibi maniler okurduk. Davula Çaldığım ritimli havalar halkın o kadar hoşuna giderdi ki  içmek için bana dışarı çay getirirlerdi. Ramazan davulcusunin müzik eğitimi olmalı diye düşünüyorum. Saba, Hüseynini makamlar, kulağa hoş gelen makamların çalınması hoş olur. Ramazan ayına uygun İslami makamlar, sevilen derlenmiş toplanmış türkülerden makamını biliyorsan çalınır. Davulcu çalığı makamlarla dört beş kişiye halay çektirecek coşkuyu yaratabilmelidir. Eline davul alıp, ritimsiz çalınmamalı, davul çalıyorum diye kimseyi rahatsız etmemeliler Müzik eğitmenleri tarafından davul ritim eğitim mani okuma makamı eğitimleri almaları gerekir. ” Şaban Dündar, berberlik mesleğini de aynı özenle sürdürdüğünü, sabahları erken saatte dükkanda olduğu içih davulculuk bayrağını yeğenlerine devretitğini kaydetti.

Davulcu olmak için ne gerekiyor?

Ramazan davulcularını hangi kurum görevlendiriyor, davulcuları kontrol ve denetimini hangi kurumun yaptığına dair bir bilgiye ulaşamadık, ancak davulcu olmak için izlenen prosedürü öğrenebildik. Edinebildiğimiz bilgilere göre prosedür şöyle işliyor: Mahallesinde davul çalmak isteyen kişi önce muhtara başvuruyor. Herhangi bir işleme tabi tutulmadan davulcu olabilir diye bir belge alıyor ve bu belgeyi Kızılay Şubesine götürüyor. Buraya 250 TL ’lik bir bağış yatırdıktan sonra Davulcu Belgesini alıyor. İşin denetim kısmına gelince burada hiç kimse sorumluluk üstlenmiyor ve her kes topu başkasına atıyor. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Adapazarı Belediyesi, Serdivan Belediyesi ve Adapazarı Kaymakamlığı bu konuda yetkili olmadıklarını bildirdi.

SORUMLUSU OLMALI

Sakarya Muhtarlar Federasyonu Başkanı Erdal Erdem, Ramazan davulculuğu konusunda kurumların sorumluluk üstlenmeyişini eleştirdi. Erdem, “Ben yılardır bunu savunuyorum. Ramazan davulcuları konusunda bir kurumun sorumluluğu üstlenmesi istemiyle kaymakamlığa yazılı müracaatım var. Ne yazık ki bununla ilgili  bir düzenleme, uygulama yok. Ramazan davulculuğu yapacak kişi muhtara gidiyor. Muhtar onu tanıyor davul çalabilir dediğinde yazılı mühürlü belge veriyor. kişi muhtardan aldığı belge ile Kızılay şubesine gidiyor orada makbuza karşılığında bir miktara para ödemesi yaptıktan sonra ramazan davulcusudur diye bir tanıtma kartı veriliyor.

KORSAN DAVULCULAR

Oysa, Ramazan davulcularını belediyenin güvenlik  açısından ve bilgi-beceri açısından denetlemesi gerekir. Müzik eğitmenlerince eğitimden geçirilmesi manilerin ve davul çalma ritimlerinin öğretilmesi gerekir. Korsan davulcular ve korsan davulcu parası tonlayanlar zabıtanın sıkı denetimiyle önlenmelidir.” ŞEHİR VE KÖY TARİFESİ Kızılay Sakarya Şube Başkanı Zahit Tiryaki “Ramazan davulcular bize muhtardan aldıkları onay yazlı müracaatı ile gelerek ücret karşılığında davulcu tanıtım kartı alıyor. Şehir merkezindeki mahallede görev yapan davulculardan 250 TL, köylerde 150 TL gibi ücret alınıyor. Onun dışında davulculara herhangi bir davul çalma mani söyleme eğitimi vermemiz söz konusu değil” dedi 

Ramazan davulları 350 TL’den satışta! 

Adapazarı Dar Sokak’ta müzik aletleri satışı yapan Aytaşı Market’te yatı daha önce 500 lira olan davullar Ramazan’a özel indirimle 350 liradan satışa sunuldu. Sokak üzerindekimüzik market önünde sergilenen davullarla  zaman zaman  dikkat çekmek için iki kişi tarafından gösteri yapılıyor. Satıcı Murat Dinler, davulların cevizden yapıldığını belirterek, “Ramazan öncesinde 20’ye yakın davul sattım. Piyasanın durgun olması nedeniyle satışları hızlandırmak amacıyla 350 liraya düşürdük” dedi.

Osmanlıdan bu yana sürüyor

Ramazan ayında halkı sahura kaldırmak için mahalle aralarında çalınan davul geleneği  Osmanlı’dan bu yana sürüyor. Çok eski zamanlarda günümüzdeki gibi teknolojik cihazlar bulunmadığı için davul ile insanların uyanması sağlanıyordu. Bu geleneğin yaklaşık olarak bundan 150 yıl önce başladığı biliniyor. Davulcular Ramazan ayının ilk günlerinde “Hoş geldin ya şehr-i Ramazan” nakaratlı güftelerle Ramazanın gelişinden duyulan sevinç maniler eşliğinde insanların Ramazan duygusunu sonuna kadar yaşamalarını sağlamayı amaçlıyordu. Ramazanın sonunda ise bayram namazında ise bahşiş toplayarak bütün ay yerine getirdikleri görevin karşılığını alıyorlar. 
TEKNOLOJİYE YENİK DÜŞER Mİ?

Eski zamanlarda daha da meşhur olan bu gelenek artık günden güne azalmaya başladı. Teknolojinin gelişmesi ve insanların uyanmak için teknolojik cihazları tercih etmesi bu geleneğin arka plana atılmasına neden oldu. Ancak "Ramazan davulu" Ramazan ayının olmazsa olmaz bir geleneği.” diyenlerin sayısı günümüzde de hayli fazla. Bu arada oruç tutmayan ya da sahur asatini kendi işine göre ayarlayan çok sayıda insan da, sonraki gün için olumsuz etkilendikleri gerekçesiyle bu geleneğin sonlandırması talebinde bulunuyor. Bunu isterken de en önemli gerekçe, teknolojinin gelişmesi ve insanların uyanabilmek için böyle bir enstrümana ihtiyaç duymamasını gösteriyorlar.

AYM davul şikayetini kabul edilemez buldu 

İzmir Konak’ta oturan bir mühendisin, ramazan ayında çalınan davulla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı  bireysel başvuru, geçen yıl ‘Kabul edilemez’ bulunmuştu. İdare Mahkemesi ve Danıştay’da başvuruları reddedilen ve bunun üzerine Aanayasa Mahkemesi’ne  giden şikayetçinin başvurusu burada da kabul edilmedi.

DAYANAKTAN YOKSUN AYM

Başkan vekili Engin Yıldırım, karar ilişkin gerekçe yazısında ise şu ifadelerde bulunmuştu:
“Ramazan ayında davul çalma ülkemizde oruç tutan vatandaşlan sahura kaldırmak amacıyla yapıldığı belirtilen yaygın bir faaliyettir. Bu amaca dönük olarak davul çalınmasının günümüzün teknolojik şartları dikkate alındığında çok da gerekli olmadığı rahatlıkla öne sürülebilir. Bununla beraber bir gelenek olarak bu uygulama sürdürülmektedir.” diyen Yıldırım, “Vatandaşların bir kısmı en geniş anlamıyla dini bir faaliyet bağlamında gerçekleşmesinden dolayı bu ge
leneğin devam ettirilmesinden dolayı maruz kaldıkları gürültüyü hoş görülebilir ve kabul edilebilir bulurken, bazı yurttaşlar tam tersini düşünerek özel hayatı veya aile hayatına ölçüsüz bir müdahalede bulunulduğu ve ibadet yapmaya zorlandıkları hissine kapılabilirler. Mahkememiz somut başvuruyu Anayasa’nın 20. maddesi kapsamındaki güvenceler çerçevesinde değerlendirerek oybirliğiyle açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez bulmuştur.”

Editör: TE Bilişim