İstanbul’un içme suyu ihtiyacını karşılaması iddiasıyla inşa edilen Melen Barajı’nı, komşu dört köyde açılacak uranyum, altın ve gümüş maden ocakları tehdit ediyor. Birgün Gazetesi’nden Hüseyin Şimşek’in haberine göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından
alınan kararın ardından Türkiye genelinde 700 maden ocağı için “özelleştirme” kararı çıkarken bu ocaklar arasında İstanbul’un içme suyunu karşılaması için yapılan ancak yaskoya dönen Melen Barajı’na komşuköyler de bulunuyor. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından alınan karara göre, Sakarya’nın Kocaali ilçesi sınırlarında bulunan ve “İstanbul’un 2071 yılına kadar içme suyu ihtiyacını karşılayacağı” öne sürülen Melen Barajı’na komşu Gümüşoluk,
Selahiye, Beyler ve Çobansayvant köylerini kapsayan 20 bin dönümlük arazide maden aranması için ihale açıldı. 20 Aralık’ta yapılacak ihale sonrasında uranyum, altın, gümüş, toryum gibi madenlerin arama çalışmalarına izin verilecek. Uygun olmayan yumuşak zemine inşa edilmesinden dolayı ana gövdede çatlaklar oluşan, maliyeti ile tepki çeken Melen Barajı’nın üst kısmında yer alan dört köydeki maden çalışması, yeni bir tehlikeyi ortaya çıkardı. En az barajın maliyeti kadar bir harcama ile onarılması mümkün
olan Melen’in hizmete başlaması durumunda komşu köylerdeki maden çalışmaları sırasında etrafa yayılacak kimyasalların “İstanbul’un içme suyuna” karışabileceği ifade ediliyor.
BARAj TAM ORTADA
Bölgeyi yakından tanıyan Sakarya Yeni Haber Gazetesi köşe yazarı Şerif Sarı, Bir- Gün’e yaptığı değerlendirmede, “İstanbul ilinde yaşayan 15 milyon insanın su ihtiyacının önemli bir kısmını karşılaması
planlanan ‘Melen Barajı’ inşaatının sürdüğü su havzası, maden aranmasına açılan bölgenin tam ortasında kalıyor. İnsan sağlığı hiçe sayan bu uygulamaya kim
ve kimler yol veriyor anlamak mümkün değil. Hangi gerekçe, milyonlarca insanın sağlığından daha önemli olabilir?” dedi.
BÜYÜK RİSK
Barajın gövdesinde herhangi bir patlama olursa etrafa kontrolsüz büyük bir su kütlesinin yayılacağına dikkati çeken Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Yüksel Örgün Tutay da şu değerlendirmeyi yaptı: “Selle birlikte çevrede bulunan gevşek malzeme yerinden sökülerek suyun güzergahı boyunca taşınacaktır. Etkilenecek yerler maden sahası ise yerinden sökülen malzeme, maden sahalarında ortalama değerlerin üzerinde bulunan metal elementler açısından zengin malzemeler olacaktır ki bu canlı sağlığı açısından büyük risk oluşturur.
SAĞLIĞI TEHDİT EDER
Maden sahalarının olduğu yerde kayaların dayanımları düşüktür. Bu malzemenin yerinden sökülüp taşınması daha kolay olur. Bu durumda şunu söylemek gerekir ki bu sistemler aynı zamanda arsenik, civa, kurşun gibi toksik elementleri
de ortalama değerlerin üzerinde içermektedir. Bu durumda olası sellenmede bu elementler açısından zengin tortul malzeme kontrolsüz bir şekilde bölgeye dağılacaktır ve bölgede insanların ve hayvanların sağlığı risk altına girecektir.”

Editör: TE Bilişim