Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü bu yıl Kocaeli İzmit Milli İrade Meydanı’nda yüz binin üzerinde emekçiyle beraber coşkuyla kutladı.

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nun aldığı kararla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü bu yıl merkezi olarak Kocaeli ili olmak üzere 81 ilde kutlandı. Kocaeli’nde 1 Mayıs kutlamaları, sabah saatlerinden itibaren konfederasyona bağlı sendikaların üyeleri ve vatandaşların katılımıyla Doğu Kışla Gençlik Parkı’nda toplanması ile başladı. Yüz binin üzerinde emekçinin oluşturduğu kortej, sloganlar eşliğinde İzmit Milli İrade Meydanı’ndaki miting alanına ulaştı.

ÇALIŞMA HAYATININ SORUNLARI

Zeytin Dalı Harekatı'na katılan Mehmetçiğe destek için geçen yıl 1 Mayıs'ı Hatay'da kutlayan TÜRK-İŞ, bu yıl başta kıdem tazminatı olmak üzere çalışma hayatının sorunlarını gündeme taşımak için kutlama programını Kocaeli'nde düzenledi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 15 Temmuz Milli İrade Meydanı'nda düzenlenen kutlama programında, tüm emekçilerin gününü kutladı. Kocaeli'nde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladıklarını belirten Atalay, bugün Kahramanmaraş'ta 1 Mayıs'a giderken kazada hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi. Atalay’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

KIDEM ÇEYİZ, DÜĞÜN PARASI

“Bu alandan Türkiye'yi yönetenlere, Meclis'e, kamuoyuna sesleniyorum. 3 bin lira brüt ücret alan bir kardeşimiz 250 lira yemek parası, 250 lira yol parası, 3 bin 500 lira. Bu kardeşimiz 25 sene çalışabilirse alacağı kıdem 86 bin lira. TOKİ'den alt gelir grubuyla ilgili en düşük 50 metrekarelik konut 116 bin lira. Kıdem ile ilgili olumsuz bir çalışma yapmayın. Kıdemle ilgili nokta kadar geriye gidecek bir çalışma yapmayın. Kıdem bizim kızımızın çeyiz parası, oğlumuzun düğün parası. Kıdem bizim nefes almamızı sağlıyor, duymamızı sağlıyor. Kıdem bizim görmemizi sağlıyor.”

‘FON’ DENİNCE FENALIK GELİYOR

“Bazı art niyetli işverenler doymak bilmiyor. İyi niyetli olanlara Allah daha da kazandırsın. Kıdemle ilgili 17 milyon çalışan var. Bu ülkede kıdemle ilgili olan insan sayısı 40 milyon. Bu ülkenin yarısıyız. Buradan bir daha sesleniyorum. Kıdemin nokta kadar geri gidişini aklınıza getirmeyin. Mevcut yapıya nokta kadar dokundurmayız. Fon diyorlar, size de ailenize de bana da fenalık geliyor. Geçmişte fonların akıbetini biliyoruz. Fon lafını ülke gündeminden çıkartın, her Ramazan ayı gibi her sene kıdemi ülke gündemine getirmeyin. İş yerlerinde verimimiz düşüyor, evimizde huzurumuz kaçıyor. Kıdem bizim son kalemiz, 'nokta' diyecek başka bir şey yok, haberiniz olsun.”

Sabah saatlerinde Taksim'de anıta çelenk koyduklarına da değinen Atalay, “Sene 1977. 34 tane arkadaşımızı katlettiler. Aradan 40 sene geçti, kim yaptı hala belli değil. Bu alandan bir kez daha altını çizerek sesleniyorum. 1977 katliamını kim yaptıysa kim arkasında varsa 12 Eylül'ün de 28 Şubat'ın da 15 Temmuz'un da arkasından onlar var. Görmemezlikten gelmeyin haberiniz olsun” ifadelerini kullandı.

- "25 senedir bu ülkede çalışan geçici işçi var"

ATALAY, KİT'lerde kadro geçmeyenlere kadro sözü verildiğini söyleyerek, "KİT’lerdeki taşeron işçilere, geçici işçilere kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadro geldi ama sorunlarımız hala bitmedi. Örgütlenme ve toplu pazarlık hakkımızı sınırlayan düzenlemeler devam ediyor. Enflasyonun yüzde 20’ye dayandığı koşullarda kadroya geçirilen işçilere yüzde 4 ücret zammı veriliyor. Özel sektörde de taşeron çalıştırmanın önüne geçilmiyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en az önemsendiği işyerlerinin başında yine taşeron şirketler geliyor. Taşeron uygulaması güvencesizliği kalıcı hale getiriyor!.Bir an evvel TÜRK-İŞ'in işçileri, aileleri, onlarla ilgili müjdeli bir haber bekliyor. 25 senedir bu ülkede çalışan geçici işçi var. Senede 6 ay. Geçen sene 9 ay 29 güne çıkardılar. Bir bölümü 9 ay 29 gün çalışıyor, bir bölümü çalışmıyor. Bir an evvel bu kardeşlerimize kadroya almak lazım." dedi.

Şeker fabrikalarının ve SEKA Kağıt Fabrikasının özelleştirilmesini eleştiren Atalay, şeker fabrikalarıyla ilgili durumun gözden geçirilmesi gerektiğini savundu. Atalay, özel sektöre ve yabancı sermayeye karşı olmadıklarını vurgulayarak, “Tank paletin yüzde 51'i bizde olsun, işçi Milli Savunma Bakanının personeli olsun. Çok mu bir şey istiyoruz?” diye sordu. İşçilerin taleplerini anlatan Atalay, “Bu taleplerimizi yerine getirin ki ülke tebessüm etsin. Yerine getirin ki işçi evinde mutlu olsun” ifadelerini kullandı. Atalay, kamu sözleşmelerinin 4 ay önce başladığını, işçilerin bakanlıktan olumlu bir haber beklediğini belirterek bu meselenin de bir an evvel hızlandırılmasını istedi.

- "Partinin sendikası olmaz"

Kadınlarla ilgili sorunları ülke gündemine taşıdıklarını aktaran ATALAY, şunları söyledi:"17 milyonun çalıştığı yerde 2 milyon sendikalı. Bir laf var bilir misiniz? Keser döner, sap döner gün gelir hesap döner. Şimdi bazıları bağırıyor. Ben bu alandan Türkiye'deki bütün emekçilere sesleniyorum. Hangi sendikada huzur buluyorsanız, hangi sendikaya güveniyorsanız, hangi sendikanın şemsiyesi altında olmak istiyorsanız o sendikanın üyesi olun. Baskı görmeden, şiddet görmeden mobbing uygulanmadan... Maalesef 10 yıldır bunu gördük. Şube müdürleri, bazı belediye başkanları, vekiller, 'Bu bizim sendikamız'... Sendikalar, partilerin arkasına sığınmasınlar. Sendikalar, işçinin sendikası olur. Ülkenin sendikası olur. Partinin sendikası olmaz. Partinin sendikası olursa sarı sendika olur."

ATALAY, ülkede okula gitmesi, oynaması gerekirken 8-14 yaş arasında 2 milyon çocuğun çalıştığını bildirerek, bu çocukların çalıştırılmaması için Meclis'in bir çare bulması gerektiğini kaydetti.

İşçi ölümlerine de değinen ATALAY, Soma faciasında 301 insanın göz göre göre can verdiğini, bunun karşılığının 4 sene ceza olduğunu, bu kararın Türkiye'ye yakışmadığını sözlerine ekledi.

Kutlama programına, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 35 sendika üyesi genel başkanı ve şube başkanları katıldı.

Program öncesi Metalin Sesi Grubu konser verdi, dans topluluğu gösteri yaptı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, platformun yan tarafına dev "Kıdemime Dokunma" pankartı asıldı.

Kalabalığın davul-zurna eşliğinde halaylar çekmesiyle renklenen program, ATALAY'ın alandakilere kırmızı karanfil dağıtmasıyla son buldu.

Editör: TE Bilişim