Ateş , "19 Mayıs 1919 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde Türk Milleti’nin yeniden doğuşudur. Dünya tarih sahnesinde tüm ezilmiş, sömürülen ülkelere de örnek olan, emperyalizmin yani sömürgeci devletlerin ilk kez yenilgiye uğratıldığı bu milli mücadelenin 102. Yılındayız. 

Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918’de İstanbul’a giren düşman gemilerini gördüğünde “Geldikleri gibi giderler” demiş ve kurtuluş mücadelesini başlatmak üzere 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basmıştır. 

Ülkenin her yanını itilaf devletleri işgal etmiş, ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmıştır. Millet yokluğa, esarete teslim edilmiştir. 

Bunu gören Mustafa Kemal Atatürk, tek kurtuluş reçetesini  “Ya İstiklal Ya Ölüm “ diyerek tarif etmiş ve şu sözleri söylemiştir;
“ Temel ilke Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleşebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklalden yoksun millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.”

İşte bu düşüncelerle, kendisinin de Nutuk’ta yazdığı gibi henüz İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğü tek çare; milli hakimiyete dayalı, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmaktı.

Samsun’a çıkmasının ardından topladığı Amasya, Sivas ve Erzurum Milli Kongrelerinde alınan ve bu mücadeleyi zaferle taçlandıran o kararları yeniden hatırlayalım;
“MİLLETİN İSTİKLALİNİ, YİNE MİLLETİN AZİM VE KARARI KURTARACAKTIR.”, 

“MANDA VE HİMAYE KABUL EDİLEMEZ.”, 

“MİLLİ SINIRLAR İÇİNDE VATAN BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ.” 

Ve nihayetinde bu haklı ve kararlı iradenin sonucunda da tam bağımsız, çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu.

Bugün, buldukları her fırsatta Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine saldıranların Osmanlı devletini yok oluşa götüren zihniyetten hiçbir farkı yoktur. Yakın zamanda Nutuk’u yasaklayan yöneticiler, tam tersine bu milletin genç evlatlarına gerçekleri öğretmekle sorumlu olduklarını unutmasınlar. 

Bugün, ülkemizde intiharla sonuçlanan açlık boyutları, yurdun her yanında küresel şirketleri memnun etmek adına yapılan doğa katliamları, beceriksizce yönetilen salgın döneminde daha da artan ekonomik kriz yetmezmiş gibi sağlık politikasının insanı insan yerine koymayan uygulamaları ve daha pek çok uygulama Atatürk Cumhuriyetinden uzaklaşmış olmanın bir sonucudur.

Laik Cumhuriyetle sürekli hesaplaşma içine girenler, aydınlığın karanlığı daha önce yendiğini ve gerekirse tekrar yeneceğini bilmelidir.

Bizler, ATAMIZIN 1919’da gösterdiği tam bağımsızlık ilkesini, “Ya İstiklal  Ya Ölüm” parolasını yüreğimize kazımış vatanseverler olarak milli mücadelenin 102. Yılını onurla kutluyoruz.

Ebedi önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve milli mücadele yolunda kendini feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.

ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KUTLU OLSUN"

Aslıhan Ateş
Atatürkçü Düşünce Derneği
Sakarya Şb.Bşk.

Editör: TE Bilişim