Herkesin gıpta ile baktığı, elde etmek istediği, mutlu olacağını düşündüğü kişiydim ben. Kim yanıma geliyorsa benden bir şeyler umuyor, kim bir kere görüşse benimle gelecekte olur mu diye düşünüyordu. O kadar iyimser ve mutluluk vericiydim. Ta ki seninle karşılaşana kadar.

O kadar sıradan, normaldin ki hemen dikkatimi çekmiştin. Seni etrafımdaki kişilere gösterdiğim de ‘’Bu o mu?’’ diye küçümseyici sorular sormuşlardı. ‘’Evet, işte o bu. Aradığım bu!’’ diyerek vurgulaya vurgulaya söylüyordum. Seninle daha hiçbir şey olmadan, hiçbir şey yaşamadan gurur duyuyordum. O kadar farkında değildin ki benim sana olan hislerimin. Herkesin bana olan ilgisi ürkütmüş olmalıydı seni. Tanıştık, konuştuk ve anlaştık. Her şey çok hızlı ve olduğundan fazla mutlu bir şekilde başladı. Günler, haftalar ve aylar bir bir geçiyordu. Ben sana iyice kapılıyordum. Bir şekilde sen de mutluydun fakat sanki söylemek istediklerin vardı da söyleyemiyor gibiydin. Defalarca sordum ama ‘’Bir şeyim yok. İyiyim’’ dedin.

Aylar sonra sana olan sevgim gitgide büyük bir coşkuya bürünmüştü fakat sen hâlâ başladığın yerdeydin. Bir şeyler hissediyordum senin tarafından bana karşı ama o kadar. Ne büyük bir sevgi ne bir fedakârlık… Hiçbir şey yoktu senin bana hissettirdiğin. Tekrar sordum ama bana yine bir şey olmadığını söyledin.

Bir zaman sonra başka huylarınla tanıştım. Beni aramamaya, sormamaya başladın. Sanki aramızda büyük bir kavga olmuş gurur yaparcasına aramamıştın beni. Haberin geldi. Unutamadığın eski sevgilinle, seni defalarca aldatan, yarı yolda bırakan o adamla tekrar mutluluk bahçesine tohum ekmişsin. Bilmediğin bir şey vardı. O topraklar nadasa bırakılmıştı ve senin tohumların yine açmayacak ve mutsuzluk kapında bekleyecekti.

Hayatıma geri döndüm. Çok üzücüydü seninle yaşadıklarım. Tekrardan arayanlar, soranlar, benimle bir gelecek planlayanlar. Yok bu sefer hepsine kayıtsız kalıyordum. O kadar üzmüş, sinirlendirmiş ve sevgiye karşı o kadar soğutmuştun ki beni, umutlarım kırılmıştı. Artık kimseyle beraber olmama kararı almıştım. Bu kararımın da arkasında durdum. Bir müddet yanıma kimseyi yaklaştırmadım.

Diğer yandan da senin tarafında neler olup neler bittiğini haber vermeye çalışan arkadaşlarım, dostlarım oluyordu. Yine aldatılmışsın ama bu sefer aldatıldığından haberin yokmuş. Gerçi olsa ne olacaktı ki? Daha önceki aldatılmalarını bilmiyor muydun sanki? Kulak asmadım seninle ilgili olanlara dikkatimi başka şeylere verdim. Kendime zaman ayırdım, okudum, yazdım, gezdim, yedim, içtim…

Tam bu hayata da alışırken işte o çıktı karşıma. Yanına gittim konuştum, anlaştık. Akşam yemeği için randevuyu koparttım ondan. Buluşmaya giderken üstüme senin sevdiğin siyah gömleğimi giydim. Senden sonra ilk defa giydim bu gömleği ve senden sonra ilk defa biriyle buluştum. Buluşma sonrasında da senin sevgini kalbime gömdüm.