Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, “Rasûl-ü Ekrem efendimiz Hac Arafat’tır. En hayırlı dua Arife günü yapılan duadır buyuruyor” dedi.

Hac ibadeti ve vakfe duası için Mekke’de bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Vakfe duasında, “Ey Âlemleri sonsuz merhametiyle kuşatan Yüce Rabbimiz! Resûl-i Ekrem Efendimiz; “Hac Arafattır. En hayırlı dua, Arefe günü yapılan duadır” buyuruyor. İşte bugün burada, Peygamberimizin yüz bini aşkın Müslümana veda hutbesini irad ettiği Arafat’tayız. Onun ümmeti olarak bizler de Senin huzurundayız. Bizi de affetmen için niyazdayız. Niyazlarımıza icabet eyle Ya Rabbi! Dünyanın her yerinden milyonlarca Müslüman kardeşimizle aynı iman, aynı ikrar, aynı niyet ve aynı ümit ile bu meydandayız. Peygamberimiz ve ashabı gibi, bizleri de birbirimize dost eyle Allah’ım. Divanına durduk, sana yalvarıyoruz. Bizi buradan nasipsiz döndürme, dualarımızı kabul buyur Allah’ım! Vakfemizi kabul eyle, bizleri Arafat’ın feyziyle bereketlendir, zihnimizi ve gönlümüzü hakikate aç Allah’ım!" şeklinde konuştu.

“Fesat çıkaran, yeryüzünde düzeni bozan, insanlığın huzurunu kaçıranlardan eyleme”

Tüm müminler için dua eden Erbaş, “Ey nefislerinin esiri olmuş kullarım! Ey işlediği günahlarla kendilerine yazık eden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin,” buyuruyorsun. Bu müjdene sığınarak Sana yalvarıyoruz. Bizlere rahmetinle muamele eyle, ümitlerimizi boşa çıkarma Allah’ım! Bizleri ahsen-i takvim ile yarattın. Eşref-i mahlûkat kıldın. Akıl ve vicdanla donattın. İman edip Sana kulluk etmekle, yeryüzünü imar ve ıslah etmekle sorumlu tuttun. Bizleri yaratılış amacını bilenlerden, hak yolda müstakim olanlardan eyle! Fesat çıkaran, yeryüzünde düzeni bozan, insanlığın huzurunu kaçıranlardan eyleme! Son nefesimize kadar kulluk bilinci ve iman şuuru ile yaşamayı bizlere nasip eyle Allah’ım!” diye konuştu.

“Beyazın siyaha, siyahın da beyaza bir üstünlüğü yoktur”

Erbaş, “Resûl-i Ekrem Efendimiz işte bu meydanda on dört asır evvel irad ettiği veda hutbesinde; Ey insanlar biliniz ki, Rabbiniz birdir, babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. O ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a; beyazın siyaha, siyahın da beyaza bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir!” buyurdu. İnsanlığın ırkçılık illetiyle yeniden cahiliye asabiyetine kapıldığı bir çağda, her türlü ırkçılığa ve tefrikaya götüren anlayışlardan uzak durarak kalbimizde, aramızda ve bütün yeryüzünde takvayı ölçü edinmeyi bizlere nasip eyle Allah’ım! Bizleri kibirden, riyadan, üstünlük kuruntusundan kurtar; tevazu ve takva elbisesine büründür Allah’ım! Peygamberimiz; “Kimin üzerinde bir emanet varsa onu sahibine versin” buyurmuştu. Üzerimizde nice emanetler var. Biz hak duyarlılığını yitirdik. Kul hakkını gözetemedik. Maddi ve manevi bütün emanetleri hakkıyla yerine teslim etmeyi bize nasip eyle Allah’ım! Bizleri Muhammedü’l-Emin olan Peygamberimize layık ümmet eyle ya Rabbi! Emanete riayet edenlerden, ahde vefa gösterenlerden, sözüne sadık kalanlardan eyle. Huzuruna, kul hakkından arınmış olarak çıkabilenlerden eyle. Bizleri borç yükü altında ezilmekten kurtar Allah’ım! Peygamberimiz bu meydanda; “Canlarınız, mallarınız, ırzlarınız mukaddestir, saygındır, her türlü saldırıdan korunmuştur” buyurmuştu. Malımıza, canımıza, onurumuza, kardeşlerimize ve kardeşliğimize kastedenlere fırsat verme Allah’ım! Resul-i Ekrem Efendimiz, bu meydanda, cahiliye devrinin kan davalarını ayaklarının altına aldığını insanlığa ilan etmişti. Haksız yere kan dökenlere, intikam peşinde koşanlara, kan davası güdenlere fırsat verme Allah’ım!”

“Milletimizin bekasını sarsacak, her türlü dâhili ve harici düşmanlardan memleketimizi halâs ve emin eyle Allah’ım”

Ülkemizin huzurunu bozacak her türlü düşmana karşı dua eden “Milletimizin bekasını sarsacak, huzur ve kardeşliğimizi bozacak her türlü dâhili ve harici düşmanlardan memleketimizi halâs ve emin eyle Allah’ım! Her türlü fitne ve fesada, hile ve tuzağa karşı bizlere feraset ve basiret ihsan eyle Allah’ım! Çeşitli bahanelerle ülkemizi zayıf düşürmeye çalışanlara, istiklal ve istikbalimize kastedenlere, varlığımıza ve vatanımıza göz dikenlere fırsat verme! Zalimlerin, hainlerin, kâfirlerin kurdukları tuzakları kendi başlarına ma’kus eyle Allah’ım! Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim ve bâkî eyle. Bölünüp parçalanmaktan, dağılıp bozulmaktan, ayrılığa düşüp güçsüz kalmaktan bizleri muhafaza eyle Allah’ım! İnancı, vatanı, namus ve mukaddesatı için mücadele edenleri muvaffak ve muzaffer eyle Allah’ım! Bizleri güçlü eyle, izzetimiz, şerefimiz, onurumuz, harîm-i ismetimiz çiğnenmesin Allah’ım! İnayet eyle bizlere, ilelebet mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değmesin Allah’ım! Yardımını esirgeme bizden, adını cihana ilan eden ezanlarımız susmasın Allah’ım! Din ve mukaddesat uğrunda en aziz varlıklarını feda eden, Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den İstiklal Harbi’ne, 15 Temmuz’dan bugüne bütün şehitlerimize rahmet eyle Allah’ım!”

“Masum ve mazlumların ahını zalimde bırakma Allah’ım!”

Kudüs, Filistin, Yemen ve daha birçok ülkede yaşanan dramın ve mazlumların acılarına değinen Erbaş “Kudüs’te, Filistin’de, Yemen’de, Keşmir’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Halep’te, Şam’da, Gazze’de ve daha birçok mazlum diyarlarda garip kullarının sahibi Sensin, yetim kullarının sahibi Sensin, mahzun kullarının sahibi Sensin, onların yüreklerindeki acıya ortak olarak sana yalvarıyoruz. Masum ve mazlumların ahını zalimde bırakma Allah’ım! Zalimin zulmünün nihayet bulduğu günleri bize göster Allah’ım! Bize merhamet et, bitsin acılarımız Allah’ım! Yardımını lütfet, dinsin gözyaşlarımız Allah’ım! Arafat’ta açılan eller hürmetine, aşkından tutuşan gönüller hürmetine, samimiyetle yalvaran diller hürmetine, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin habîb-i edîbin hürmetine, varlığının, birliğinin, kudretinin nişanesi Ka’be-i Muazzama hürmetine, ülkemizi ve âlem-i İslâm’ı çepeçevre saran kötülükleri def eyle Allah’ım!” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha