Son iki yazımda geçmişten bahsediyorum.Geçmiş geleceğin aynasıdır.Hatıralarım satır aralarında dünle bugünün arasındaki siyasi,ekonomik,teknolojik,sosyal,hukuk,demokrasi ve yönetim anlayışı gibi farklılıkları bulabilirsiniz.Bu vesile ile Ülkemizin,Dünyamızın neticede insanlığın nereye doğru dönüştüğünün ip uçlarını verebilirsek bu bizi mutlu eder.

20 Mayıs 1983 günü vetosuz 40 kurucu ile ANAVATAN PARTİSİ resmen kuruldu.19 Mayıs gecesi kaldığımız otelde Kurucular Kurulu üyesi olan Vehbi Dinçerler’ e yaptığımız şakayı Vehbi Dinçerler hiç unutmadı.Osman Bayrak,ben ve Vehbi bey aynı masada yemek yiyorduk.Kurucular Kurulu listesini basında ki arkadaşlarımızdan öğrendiğimizi, listede adını görmediğimizi söyledik.Hızla otelden ayrılan Vehbi Bey gece yarısı otele döndü.Listedeydi,ama yaşadığı şoku Bakan olunca bile unutmadı.Milli Eğitim de işimiz zordu.

İlk kuruluş yetkisini alan illerden olduk.Yetkiyi size verelim diyen arkadaşlara rağmen,Nihat Akpak adına yetkiyi aldık.Çalışmalara başladık.O tarihte Merkez İlçe hariç beş ilçemiz vardı.Bu ilçelerden Sapanca hariç diğerlerini kurmakta zorlanmadık.Sapanca ya defalarca gitmemize rağmen netice alamıyorduk.Sonunda Salih Kılıç devreye girdi.Bekir Kılıç Başkanlığında beş kişilik genç bir ekiple partiyi en sonun da kurduk.Ancak Sakarya da Alpaslan Türkeş in en yakın dostu olan İbrahim Kılıç amcamızın gazabı büyük oldu. Bizi çok kolay affetmedi.

İl ve Merkez İlçeye gelmişti.Nihat bana Merkez İlçe Başkanlığını teklif etti.İtiraz etmedim.İl kurucuları arasında yoktum.Bu bir riskti.Nihat Tuncer Tepenin aynı zamanda avukatı olan Cahit Yalçın Türkler (namı diğer Petroçelli)ile ekipleşmeye başlamıştı.u durumda benim olmadığım listede beşe dört sayısal üstünlük sağlıyorlardı.Özal’ın Sakarya’ya gelişinden bir gece önce karşı ekipten bir avukatın evraklarınina el koyduk.Yönetim sekize düşmüş oldu.İlçe Başkanlığı için evraklarım hazır olduğu için mecburen beni listeye aldılar.Özal geldi. Cavit Öztaş ‘ın önüne koyduğu listeyi evrak istemeden tasdik etti.Durum anlaşılmıştı ancak iş işten geçmişti.Aynı akşam yapılan ilk yönetim toplantısında İl Sekreteri ve İl muhasibi seçimlerini beşe dört bizim yani ülkücü kökenli ekip alınca Nihat hariç diğer üç arkadaş istifa ettiler.Böylece hazır olan yedeklerle yönetimi tamamladık.İlk kararımız Merkez İlçe Başkanını atamak oldu.Merkez İlçe Başkanı olmuştum.Merkez İlçeyi de istediğimiz gibi kurmuştuk.

Sıra Milletvekilliği adaylığına gelmişti.İlk görüşmemiz de siyasetten ne bekliyorsun soruma milletvekilliği diye cevap veren Nihat İl Başkanı olarak tabii adayımızdı.Partiyi kurarken sıkı pazarlık yapan Mustafa Kılıçaslan da üçüncü sıraya razıydı.Seçilemezsem bile Belediye Başkan adayı olurum diyordu.Bize neler çektirdiğinin en yakın şahidi Mehmet Kılıçaslandır.Mustafayla daha sonraki dostluğumuz ve arkadaşlığımız yaşadığım sürece unutmayacağım siyaset yapanlara örnek olacak birlikteliktir.Allah rahmet eylesin

İlçelerden Akyazı Aydın Aykuz’u,Geyve Ömer Ünal’ı,Hendek Hikmet Bal’ı aday göstermişti.Nihat ve Ben on yıldır Sakarya da yaşamıyorduk.İsmi geçen adaylar arasında tanınan bir tek Tuncer Tepe vardı.Ancak partiye hiç uğramamıştı.Ankara da Teşkilat Başkanı Veysel Atasoy ve birkaç kurucu üye ile,Sakarya da ise İl Başkanı vasıtası ile meselesini çözüyordu.Bu nedenle politikada tanınmış, genç iyi bir intiba bırakacak isim arıyorduk.Nevzat Ercan bu özellikleri taşıyan tanıdığımız isimdi.Cavit Öztaş ile Avukatlık yaptığı büroda ziyaretine gittik.Liste başı garantisi verdik.MDP ile görüştüğünü ve söz verdiğini söyleyerek ,başarılar diledi.Buna rağmen adaylık müracaatını son günün de erkenden Mustafa Kılıçaslan la Hendekte ki evine uğradık.Teklifimizi yeniledik.Eğer liste başı olmazsa adaylığının gizli kalacağı garantisini bile verdik.MDP kurucusu Yılmaz Öztuna ile görüştü.Tarih yazarı ola Yılmaz Öztuna ya çok saygısı vardı.O müsaade etmediği için kibarca reddetti.Yola devam ettik.Bu durakama yüzünden kendi adaylığımızı son dakika da yetiştirdik.

Beş asil,beş yedek adayımız belli olmuştu.Veto ihtimali nedeniyle yedek adaylık söz konusuydu.Ben veto olursam yerime Aydın Zengini aday gösterecektik.Siyasi geçmişimiz yüzünden Ben ve Mustafa veto olabilirdik.Bu konuyu aşmak için bazı girişimlerimiz oldu.Erkal Etçioğlu Türk Dünyası Araştırma Vakfı Başkanı ola Prof.Turan YAZGAN hocdan randevu aldı.Mustafa ile gittik.Kendimizi tanıttık.Hoca bizi Kale Bodur grubunun Genel Koordinatörü olan Ali ÇOKUN ‘ a gönderdi.Ali Bey rahmetli İbrahim BODUR ile görüşerek bize referans oldu.Daha sonra öğrendiğimize göre İbrahim Bey MGK üyesi Nurettin Ersinve Sedat Celasun Paşalara ismimizi verip veto olmamızı engllemişti.Türkiye demokrasiye geçiyordu,ama yasaklarla sancılı bir şekilde geçiyordu.Vetolar açıklandı.Tabiri caizse yırtmıştık.Sakarya dan bir veto vardı.MDP liste başı Osman SALİHOĞLU veto olmuş.Ayhan SAKALLIOĞLU liste birinciliğine getirilmişti.Halk Partinin Liste başı İse Dr.Turgut SÖZER di.Daha sonra çok yakın dost olduğumuz rahmetli ağabeylerimi saygıyla anıyorum.Bizim siyaset yaptığımız sürede Mecliste beraber olduğumuz Sakaryalı Milletvekilleri ile olan ilişkimiz ve Sakarya eski Milletvekillerine gösterdiğimiz ilgi ve saygı bugün aynı görevi yapanlara örnek olacak niteliktedir.İstisnası da yoktur.

Bundan sonraki yazılarımı güncel mesellerle ilgili soru veya sorularla bitireceğim.Bu haftaki sorum pandemi dönemini nispeten bir çok ülkeden daha iyi yöneten ilgililere.Bana 18 yaş altı çocukların sokağa çıkması yasaklıyken,kreşlerin açılmasını izah ederlerse memnun olurum.

Sağlıklı günler dilerim.