Cuma hutbesi niyetine;

Aziz Müminler!

Müslümanların Kabe’si, Korona Virüs tehdidi gerekçesiyle ibadete kapatıldı.

İran’da toplu ibaretler yasalandı.

Kabe’nin dezenfekte edilip tekrar ibadete açıldığı söyleniyor ama gerek güvenlik tedbirlerinin sıkılaştırılması ve gerekse bulaşma korkusu sebebiyle yine bomboş…

Allah’tan Hac değil de Umre sezonundayız.

Yaşı müsait olanlar hatırlarlar, 41 sene önce, 1979 Kasım ayı Hac sezonunda da kapatılmıştı.

Sözde İslami, terör örgütü mensupları, sabah namazında Kâbe’yi basmışlar, müstakbel hacıları rehin almışlardı.

2 hafta süren bu işgal ve rehin olayı, Fransa’dan gelen özel bir tim sayesinde sona erdirilirken, çatışmada 127 Suud askeri, 117 terör örgütü üyesi ve 26 vatandaş hayatını kaybetmişti.

Bazı çok Müslümanlar(!) baskından ve sonuçlarından ziyade ‘o gâvurların Kabe’de ne işi var’ kısmıyla ilgilendiler.

Bu sorun da âlimlerden fetva alındığı savunması ve Fransız askerlerin de Kâbe’ye Kelime-i Şehadet getirerek(!) girdikleri açıklamasıyla giderildi.

Sorun çözüldü yani…

Ve Müminler, Müslümanlar, Fransız gâvurları sayesinde ibadetlerine devam edebildiler.

41 yıl sonra Kâbe tekrar kapatıldı.

Müslümanlar ve Müminler şimdi de, ibadetlerini yerine getirebilmek için, bir cehennemlik gâvurun aşı icat etmesini bekliyorlar…

Yine bir gâvur çıkıp aşı icat edecek ve sorunu çözecek, Müminler ve Müslümanlar da ‘bunun Kuran’da yeri vardı’ kısmını ispat etmekle uğraşacaklar, bütün bilimsel icat ve gelişmelere karşı geliştirdikleri o savunmaya sarılarak…

Ve yine birileri de çıkıp ‘ulan Kuran’da yeri var madem, neden siz değil de elin gâvuru bulup çıkarıyor’ demeyecek…

Kızmayın…

Yüzyıllardır elin gâvurları bilim üretiyor, ardından biz hazıra konup onu İslamileştirmiyor muyuz?

Ve biz yıllardır, “Evet, İslam dünyası, Kur'an’ı tutuyor, hem de başlar üstünde tutuyor ama sadece kağıtları ve kılıflarıyla tutuyor, hükümleriyle değil. Kağıtları ve kılıfları baş üstüne, hükümleri ayak altına!” diye bizi uyandırmaya çalışan Merhum Yaşar Nuri Öztürk’e sövmüyor muyuz?

Hepimiz Kuran sevdalısıyız sözde ve Batı’yı Kuran düşmanı olmakla itham ediyoruz ama İslam Dünyasının şirk sebebiyle Kuran’a yaptığı kötülük ve ihaneti umursuyor muyuz?

İslam dünyasındaki siyaset ve saltanat düşkünleri, çeşitli oyunlarla tezgâhlar kurup Kuran'ın mesajını işlemez hale getirirken gıkımız çıkmıyor ama bir gâvur Kuran’a ve Peygamberimize hakaret etti diye kıyameti koparmakla ‘cihat’ görevimizin bittiğini sanıyoruz.

İslam akıl ve bilim dinidir.

İnsanları düşünce ve bilim üretmeye bu kadar teşvik eden Kuran gibi muazzam bir kitaba sahibiz ama bilim ve düşünce üretmek yerine hurafelerle uğraşıyor, Kuran’ı hayatımıza yansıtmıyor,

2 milyar nüfuslu İslam âleminde, 100 küsur yıllık Nobel tarihinde hepi topu 3 tane Müslüman bilim Nobel ödülü kazanabiliyorken, 16 milyonluk Yahudi âleminde ise bilim dalında Nobel ödülü kazanan tam 79 bilim insanı var.

Onlar da, Aziz Sancar örneğinde olduğu gibi, kendi ülkelerinde ortam buladıkları için Batı’ya göç ederek bu imkâna kavuştular…

Dünyada 49 Müslüman/çoğunluğu Müslüman ülke bulunuyor.

Hepsinin ortalama demokrasi ve sosyo-ekonomik kalkınma seviyeleri dünya ortalamasının altında maalesef…

Bugün bu İslam ülkelerinde yaşayanlara, hangi ülkede yaşamak isterseniz diye sorulsa, tek bir tanesinin bir İslam ülkesini tercih etmeyeceğine adım gibi eminim. Neden?

Dünyada milyonlarca mültecinin neredeyse tamamı Müslüman… Neden?

Neredeyse bütün İslam ülkelerini yöneten kişi ve aileler Karun kadar zengin ama yönetilenler yoksul. Neden?

Peygamberimizin kabağı çok sevdiğini ama gösterişi sevmediğini, servet biriktirmediğini, âlimlerin şaraptan uzak durduğunu ama sultanın sofrasına oturmadığını, zulme baş eğmediğini anlatmadıkları için olabilir mi, mesela?

Düşündüren, uyandıran bir din yerine; uyutan ve uyuşturan bir din telkin ettikleri için mi yoksa?

Ya da Ali Şeriati’nin ifadesiyle: “İslam dudaklarda mırıltı, tespih tanelerinde gürültü, naralar atılan mevlit, unvanlar dağıtılan toplantı, üst baş soyulup atılan ayin olunca kimsenin kılına dokunmaz. Çünkü bütün bunlar kitleyi oyalamak için sömürücü kudurganların yarattıkları afyon” mu?

Neyse, hutbemi Cumanız mübarek olsun diye bitirecektim ama Cuma zaten mübarek ve hayırlıdır.

Allah Cuma namazınızı kabul buyursun, inşallah…