Sevgili okurlar,
“Mübarek Ramazan Bayramı’nı”(Şeker Bayramı) geride bıraktık!.. Şimdi gözler “Kurban Bayramı’na” çevrildi..
Bayramlar bir Milletin ortak hasletleridir..
Bayramlar, sevinçle olduğu kadar, hüzünle buluşmak ta demektir..
Eş, dost, akraba, kabir ziyaretleri kadar, hastaların unutulmaması ve bu huşu içinde kucaklaşılması ne güzeldir..
Bu konuda dilek ve temennilerimizi, geçtiğimiz hafta, arife günü yazdığım yazıda uzunca dile getirdim..
Bayram, “birliktelik” demektir..
Bu “birliktelik” içinde buluşmaların anlam ve tadı başkadır..
Bir araya gelemiyorsak ta, eşi, dostu, sevdiklerimizi mektupla, telefon ile küçük bir mesaj ile hatırlamak adaptandır..
Yüce Mevla’m, ağız tadında nice bayramlar nasip etsin!..
Geçmiş bayramınız, sağlıklı güzelliklere vesile olsun!

***
Sevgili okurlar,
Şüphesiz bu mübarek bayram günlerinde İsrail’in, Filistinlilere, Filistin topraklarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılar hafızalarımızdan çıkacak gibi değil..
Müslümanların, “ilk Kabesi “olarak bilinen Mescidi Aksa’da, bir ibadet anının basılmasının görüntüleri içimizi buruktu, acıttı..
Sonrası malum!
Asker postallarının sesi Filistin topraklarında duyuldu..
Feryatlar göğe yükselirken, Filistinlilerin evleri başlarına yıkıldı!..
Misket bombaları gökten yağdı!..
Ve her atılan bombada yüreğimiz kanadı!
Kabul edilir, bir durum değildir!..
Tarihi süreç içinde Filistinlilerin hataları,bu durumun özetidir..
Bundan ders almak gerek..
Maalesef ülkemizde de aynı paralelde gidişat, gelecek açısından bizleri endişelendirmektedir..
Suriyelilerin, ülke topraklarımızdaki iskanı, özellikle Arap ülke vatandaşlarına toprak satışı, İstanbul Kanalı bağlamında,yeni yerleşim merkezlerinin ihdası bize İsrail’in, iskan politikalarını hatırlatıyor..
Sakaryalılar olarak ta, bu durumdan alacağımız çok ders var..
Bizim Sakarya Gazetesi’nde bir haber dikkatimi çekmişti..
“Sapanca’da gün turistlerin” başlıklı haberde, kendi milli kıyafetleri ile dolaşan Arap ülkesi vatandaşları hatırladınız mı?
Sahi onlara en güzel yerleri yok pahasına satmadık mı?
Bu topraklar kolay kazanılmadı..
Kolay da teslim edilmesine göz yumamayız!
Üç-beş kuruş adına, o güzelim tepelere kondurulan villalar, apartmanlar ne diye satıldı ki?
İşte vaktiyle Filistinlilerde o hatayı yapmışlardı!
Bugün çektikleri acının bedeli, tarihi süreç içinde yaptıkları hatalardır..
Ne demek istediğimi anladınız sanırım!..
Gelin bu hata zincirinden, geri adım atalım!..
Bu güzelim toprakları yok pahasına ona, buna peşkeş çekmeyelim!
Bu işin yarını var!
Filistin’e bak, gerçeği gör!
Hamaset nutukları atmanın kime ne faydası olur ki?
Pandemi sürecinde yürüyüşler yasak, bu Filistin için olursa serbest öyle mi?
Bu ne çifte standarddır?..

***
Sevgili okurlar,
Türkiye’de bir başka konu gündeme damgasını vurdu..
Namı değer Sedat Peker’in video mesajlarından söz ediyorum elbette..
Bir iki, üç diye başladı,beşinci videoda yayımlandı..
İnsan bu videolara kulak verince ülkede neler olup bittiğini üzülerek, daha iyi öğreniyor..
Şu hale bakar mısınız?
Bu ne kepazeliktir!
Bu ne rezilliktir!
Hala, bütün bu çalkantılı video mesajlarına rağmen, “bir iki kem-küm”den başka bir ses çıkmıyor ülkeden?
“Çökmeler, tehditler, suç isnatları, had bildirmeler, meydan okumalar, ifşalar..” gırla gidiyor!
Ülkenin tepesinden ise, “çetelere, mafya bozuntularına, organize suç örgütlerine hadlerini bildirdik” açıklamaları geliyor..
Güler misiniz, ağlar mısınız?
Vah memleketim!

***
Sevgili okurlar,
Son olarak Pandemi (Covit-19, Corono) salgını döneminde unutulan ve ihmal edilen esnafımız için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir paket açıklamasında bulundu..
5 Bin ile 3 Bin dilimlik hibe yardımlar ihtişamlı bir şekilde açıklandı..
İki yıl sonra az da olsa, böyle bir can suyu hibe girişiminde bulunulması, iktidarın seçim hazırlıklarını bize hatırlattı..
Bugüne kadar, neredeymişler acaba?
Bir de bu süreci çok iyi yönettik açıklamaları yok mu?
Milleti aptal yerine koymak değilse nedir?
Kardeşim, ülkenin birçok yerinden “aşı yok” açıklamaları gelirken, siz sahi neyi iyi yönettiniz?
Kimse bu saatten sonra, “derman olmayacak duaya”, amin demez!
Demek ki, iktidar, yeni hesaplar içinde..
Haydi hayırlısı, şu milletin önüne sandığı getirin de, kimin ne demek istediğini, kimden yana taraf olduğunu, daha iyi anlayalım!..
Bundan kaçış olamaz!
Beklenti budur!
Dere,dere İkizdere!..
Bura dere içerudur?
Çadır kurmak, tepki göstermek, valilukca yasaklanmiştur?
Yeşili, toprağı, ağacı, çiçeği, böceği, kurdu, kuşu için mücadele edenlere selamlar olsun!